HAM DERİNİN İŞLENMESİ | SOLVER KİMYA - KİMYA ANSİKLOPEDİSİ - İMALAT ANSİKLOPEDİLERİ - KİMYA MAKALELERİ


MAKALELER / HAM DERİNİN İŞLENMESİ

Deri finisajı; mümkün olduğu kadar homojen yapılı, birbirine sıkı bağlanmış birçok ince tabakanın deri yüzeyine kaplanması esasına dayanır. Finisaj filmi ile deri yüzey görünümü homojen hale getirilir, sırça hataları kapatılır. Finisaj katları, bütün deri yüzeyine homojen dağılmalı boyun sırt ve etekteki yapı farklılığını dengelemelidir. Finisaj katlarının ince tabaka halinde uygulanması ile, kalın tabakaya göre daha sağlam, yüzeyi sert, dış etkilere daha dayanıklı finisaj elde edilir. Az miktarda kuru madde içeren ince tabaka uygulamasında; dolgu ve ön işlemlerle emicilik düzenlenmiş olmalı ve ince tabaka deri yüzeyinde kalmalıdır. Finisaj tabakası esnek olmalı, bükülme katlanma sırasında yırtılma ve kavlama olmamalıdır. Yapıştırıcı maddelere ve organik çözücülere karşı dayanıklı olmalı, renk değişimi ve sertleşme olmamalıdır. Derinin hava ve su buharı geçirgenliği yeterli olmalı, sıcak ve rutubet ile meydana gelen yüzey genişlemesi geri dönüşlü olmalı, kalıcı şekil değişikliği meydana gelmemelidir. Finisaj işlemleri ile homojen olmayan deri boyası homojenleştirilir, aynı renk ve özellikte sürekli üretime imkan sağlanır. Beyaz ve açık renklerde ışık haslığı sağlanır, açık ve koyu renkler aynı üründe kullanıldığında birbirlerini boyamaları önlenir. Finisaj yapılacak derinin kullanım amacı ayrıntılı bilinirse, finisaj tekniği seçimi kolaylaşır. Finisaj işlemleri deri yüzey özelliklerine, lif yapısına, sepileme ve yağlama şekline göre düzenlenir. Belli bir deri türünde son sepi, yağlama veya diğer işlemlerde yapılan bir değişiklik finisaj sorumlusuna vaktinde bildirilmelidir. Deri yüzeyinin emiciliğinde meydana gelen bir değişiklik film tabakasının deriye bağlanmasını, sürtünme haslığını ve bükülmeye dayanıklılığı etkileyebilir.Yüksek finisaj efekti, seçilen finisaj maddelerinin deri tipine ve istenilen özelliklere uygun olmasını gerektirir, finisaj maddelerinin temel özelliklerinin bilinmesi, karşılıklı dengelenmesi yanında, mekanik işlemlerin deri özelliklerine etkilerinin de bilinmesi gerekir. Deri yüzeyine uygulanan her bir kat homojen olmalı, çizgi ve leke meydana getirmemelidir. Sıvı tatbik edilen finisaj maddeleri deri yüzeyinde hızlı bir şekilde kuruyarak istifleme sırasında birbirine yapışmamalıdır. Finisaj tabakaları aynı zamanda kolay ıslanarak bir sonra uygulanan tabaka ile iyi bir şekilde bağlanmalıdır. Finisajın kalitesi önemli ölçüde finisaj filminin deri yüzeyine sağlam bağlanmasına, finisaj katlarının birbirine iyi bağlanmasına ve uyumlu olmasına bağlıdır. Bu özellik, deri yüzeyinin emiciliği, finisaj flotesinin bileşimi ve uygulama metodu tarafından belirlenir. Finisaj flotelerinin kullanım şekli ve yapısı sadece deri tipine bağlı değildir. İşletme imkanları, makine donanımları ve kurutma imkanları da dikkate alınmalıdır. İş gücü, zaman, malzeme ve enerji sarfiyatları da belirlenmelidir. Uygun finisaj metodunun seçimi için, mevcut finisaj makine ve sistemleri ile yapılabilecek hangi işlemlerle, istenilen kalite özelliklerine ulaşılabileceği dikkatli bir şekilde araştırılmalıdır. Daha sonra düzenlenen reçeteye göre deneme yapılıp, istenilen finisaj efektine ne derce yaklaşıldığı kontrol edilir. Bir çok finisaj efekti belirli finisaj maddeleri yanında tam belirlenmiş finisaj metotlarının uygulanmasına da bağlıdır. Mevcut işletme şartları altında elde edilebilecek en iyi finisaj şeklinin bulunması, yardımcı kimyevi madde üreten firmaların teknik yardımları ile araştırılmalıdır. Geliştirilmiş bir finisaj şekli ile ulaşılan kalite seviyesinin devam ettirilmesi için, yaş işlemlerle finisaj arasında sorumlu ve sıkı bir işbirliği kurulması gerekir.
Finisaj işlemleri; sırçalı işlenecek veya zımpara olacak deriler, az yada çok pigment kullanılacak deriler, açık ve koyu renge boyanacak derilerin seçimi ile başlar. Finisaja hazır derilerin tasnifinde, alt işlenti şeklinin dikkate alınması gerekir. Uygulanan kireçlik, sepileme, son sepi ve yağlama işlemlerinin; lif yapısını nasıl etkilediği, yüzeyin su itici, aşırı yağlanmış veya aşırı derecede su emici olup olmadığı belirlenmelidir. Krom sepi ve yağlamanın şekline göre deri yüzeyinin emiciliği farklılık gösterir. Deri yüzeyi fazla yağlanmışsa finisaj tabakasının deriye bağlanması zorlaşır ve yüzeyin temizlenmesi gerekir. Derinin hidrofil/ hidrofob özellikleri dengeli olmalıdır. Yani; derinin ıslatılması zor olmamalı, deri fazla su çekmemelidir. Yağlama maddeleri ile birlikte emülsiyon malzemesi olarak kullanılan sodyum alkil eter sülfat, sodyumalkilfenoletersülfat ve yağalkolpoliglikoleter derinin su alma miktarını arttırır. Sülfate yağlarda noniyonik emülgatörler derinin su alma süresini kısaltmakta, anyonik emülgatörler uzatmaktadır. Kompleks aktif emülgatörler derinin su almasını önemli ölçüde azaltır. Yağlama maddesinde emülgatör olarak süksinik asit ve fosforik asit esterleri oranı arttıkça su alma miktarı azalmaktadır. Yağlar yeterince fikse edilmeli, lak tabakasına geçmemelidir. Son sepileme yağlamadan sonra yapılırsa finisaj tabakasının deriye bağlanması zayıflamaktadır. Bu durum derinin fazla su emmesi ile açıklanmaktadır. Su damlası metodu ile derinin ıslanma hızının 3–7 dakika olması optimum kabul edilir. Bu metotta 1 (bir) mL suyun deri tarafından alınması için gerekli süre ölçülür. Deri yüzeyinin (sırçanın) temizlenmesinde laktik asit ve emülgatörler kullanılır, amonyak sırçayı kabartabilir. Laktik asit sırçadaki kromu kuvvetle maskeleyerek su iticiliğini azaltır, sırça hafif asidik olur ve kazeinin çözünürlüğü azalacağı için kesite fazla işleyerek sertleşmeye neden olmaz. Laktik asit etkisini arttırmak için anyonik ve noniyonik ıslatıcı kullanılabilir veya derinin su çekici kalmaması için ıslatıcı yerine etil alkol, izopropil alkol veya butil alkol kullanılır. Temizleme çözeltisi;
50 kısım laktik asit / (10 kısım anyonik ıslatıcı) / 100 kısım alkol / 840-850 kısım su şeklinde olabilir.
Dana derisinin sırçası bezle, sığır derisi fırça ile silinir. Silinmiş deriler ortam temparatüründe havalandırılıp ısı nedeniyle yüzeye yağ çıkması önlenir. Derilerin tam kurutulmaması finisaj flotesinin homojen dağılması  için gereklidir. Organik çözücülü finisaj katı uygulamasında sırça temizleme işlemi gerekmez.
Zımpara olacak derilerde; deri lif yapısının derinlemesine fazla işlemeyen diken ve tel çizikleri, hafif hamlak bölgeler veya gübre ve idrar izleri gibi yüzeysel zedelenmeler derinin kalitesini fazla etkilemez. Yüzeysel sırça hatası bulunan bu tip derilerde hafif zımpara yapılarak derinin kullanım değeri arttırılır. Sırça derin zımpara yapılır veya tamamen uzaklaştırılırsa görünüm yarma deri gibi olur ve derinin değeri azalır. Deri yüzeyinin tamamında aynı derinlikte ve homojen zımpara yapabilmek için derinin bütün kısımlarında kalınlık aynı olmalı, ispire bulunmamalı ve deri düzgün olmalıdır. Vakum kurutma ile damarlanmalar, boyun kıvrımları, yüzeysel sırça hataları önemli ölçüde giderilerek düzgün bir yüzey elde edilir. Deri fazla kuvvetli iskefe yapılmaz ve çok sık mandallanarak gerilirse yüzey o oranda düzgün olur. Yüzey kazanmak için sıkı gergi yapmak yanıltıcıdır, finisaj işlemlerinde ıslanıp kuruyan deri eski yüzeyini tekrar alır. Finisajın deri yüzeyini homojen örtmesi için yüzeyin kısa lifli olması şarttır. Düzgün ve kısa lifli yüzey elde etmek için iki defa zımpara yapılır. 80-150 numara orta tane büyüklüğündeki zımpara kağıdı ile ön zımpara, 180-280 numara ince taneli kağıtla da son zımpara yapılır. İyi bir zımpara efektine, doldurucu ve sırçayı sabitleştirici son sepi ile daha kolay ulaşılır. Yumuşak, gevşek lif yapılı krom deride kısa lifli yüzey görünümü elde etmek için kesite işleyen % 8-12 kuru madde içeren zımpara dolgusu faydalıdır. Sırça yüzeyi ne kadar açıksa dolgu o derece kesite işler. Bu nedenle deri önce zımpara yapılır, dolgu uygulanır, kurutulur ve tekrar zımparalanır. Et tarafındaki tümsek ve çukur bölgeler farklı zımpara olarak sırçada homojenliği engeller. Zımparalı sığır derilerine sırça emprenyesi yapıldığından, bu işlem zımparalama ile birleştirilir. Ön zımpara yapılmış derilere emprenye flotesi tatbik edilir. Bu flote, deri dökme makinesinin bandını terk ettiği anda deri tarafından emilecek şekilde ayarlanır. Dolap boyaması yapılmış derilerde zımpara ile renkli tabaka uzaklaştırıldığı için deri yüzeyi renk tonu olarak homojen olmayan bir görünümdedir. Finisaj tabakası kalın bir kat olarak uygulanmayacak ise, emprenyede boyar madde kullanmak faydalı olur. Emprenye edilmiş deri rutubetli iken sırça tarafları yüz yüze gelecek şekilde istif edilir. Emprenye flotesi sırça tabakasından retikular tabakaya işledikten sonra iyice kurutulur ve ince taneli zımpara kağıdı ile son zımparası yapılır. Zımpara ile, zımpara etkisinden çok polisaj etkisi alınmalı, fakat daha sonra uygulanacak olan dolgu veya örtü katının homojen alınması, sağlam bağlanması ve daha homojen görünmesi için, emprenyeden sonra sırça yüzeyi pürüzlü olmalıdır. Zımparadan sonra sırça ve et tarafında kalan deri tozları, finisaj tabakalarına yapışarak kirlenmelere neden olmaması için uzaklaştırılır.
Deri yüzeyinin yetersiz derecede emici olması gibi, çok fazla emici olması da finisajı zorlaştırır. Deri yüzeyinin fazla emici olması halinde finisaj flotesi deri kesitine fazla işler ve deri yüzeyinin farklı bölgelerinde düzensiz olarak dağılır. Uygulanan finisaj flotesi dolgunluk vermez, sırça kabarır ve sertleşir. Arzu edilmeyen kuvvetli emicilik, özellikle bitkisel sepilenmiş, kuvvetli son sepilenmiş veya zımparalanmış ve yarma deride meydana gelir. Derinin yüzey emiciliği sepileme, yağlama, vakum kurutma gibi işlemlerle dengelenebilir. Sırçayı korumak için finisaj tabakasının daha çok yüzeyde tutmak faydalı olmaktadır. Düzgünlük vermek, yüzey kapatmak ve parlaklık temin etmek için uygulanan ütü, polisaj, desen ve perdah işlemlerinde deri yüzeyine uygulanan basınca, deri lif yapısının karşı basıncına bağlı olarak görünüm meydana gelir.

POLİSAJ işleminde deri, sırça tarafı ile yüksek hızda dönen polisaj silindirine doğru bastırılır. Polisaj silindiri, yüzeyi V şeklinde şerit çıkıntılı düzenlenmiş silindirik taştan veya keçeden meydana gelir. Polisaj silindirinin V şeritleri, işlem sırasında deriyi silindir ortasından iki yana doğru bastırarak açar. Böylece katlanma meydan gelmez ve katlı bölgelerde açılır. Deri, yavaş hareket dönen basınç ve nakil silindiri ile polisaj silindirine bastırılır. Yüksek devirde dönen polisaj silindiri deri yüzeyinde sürtünme ve ısınmaya neden olur. Zımparalanmış deri yüzeyindeki pürüzlü, kabarmış lif uçları yatık ve düzgün hale getirilir. Polisajda sürtünme ısısı yüzeye biraz yağ çeker, böylece sırça hafifçe su itici hale gelir sıkılaştırılmış lif yapısı nedeniyle daha az emici hale gelir. Polisaj ile genellikle çok düzgün ve kapatılmış deri yüzeyi elde edilir. Özellikle yumuşak derilerde, sırça ve et tarafı arasındaki yapı gevşeyerek sırça boşluğu meydana gelebilir. Polisaj etkisi ile yüzeyin daha düzgün ve kapatılmış olmasını sağlamak için polisaj dolgusu uygulanır. Bu dolgu mum ve yağ emülsiyonu karışımı olabilir. Ayrıca kesite işleyen az termoplastik özellikte polimerizat veya poliüretan dispersiyon ihtiva edebilir. Polisaj sırçalı veya hafif zımpara yapılmış derilerin anilin finisaj için hazırlanmasında faydalıdır.


Öncelikle protein binderlerle finisaj yapılan sırçalı derilerde uygulanan PERDAHLAMA işlemi ise deri yüzeyinin basınç altında sürtünme hareketi ile düzgünleştirilip parlatılması esasına dayanır. En düzgün yüzey ve yüksek parlaklık, kıl dipleri yönüne perdahlanarak elde edilir. Perdahlamaya sırt ortasından sırt çizgisine paralel kuyruğa doğru başlanır, sonra sırt ortasından kafaya, daha sonrada etek ve kollara doğru perdahlama yapılır. Perdahlama işleminde, basınç ve sürtünme ısısı ile pürüzlü sırça yapısı ve derin kıl delikleri, hafif sırça hataları düzeltilerek deri yüzeyi kapatılmış olur ve aynı zamanda sırça tabakasındaki lif yapısı daha sıkılaşır. Düzgünleşen yüzey ışığı daha iyi yansıttığı için yüzey parlak görülür. Finisaj yapılmış deri yüzeyi şeffaf görülür, renkler koyulaşır. Perdah finisajı parlak renkli anilin finisaj için ideal şartlara sahiptir. Hafif zımparalanmış deri yüzeyi, sırçalı deri yüzeyine yaklaştırılır. Kısmi zımparalanmış sırça perdahla, hafif sırça hataları belli olmayacak şekilde kapatılarak anilin finisaj için hazırlanabilir. Zımparalanmış derinin perdahlanması ile ince tabaka halinde örtücü finisaj uygulanabilir. Böylece ütü finisajında da derinin tabii görünümünün korunması sağlanır, sentetik görünüm önlenmiş olur. Sırça ve et tarafındaki deri hataları çok belirgin hale gelir. Perdah da basınçla sürtme işlemi polisaja göre daha küçük yüzeye uygulandığı için daha etkilidir. Sürtünme hareketi ile ısı meydana geldiği için termoplastik olmayan bağlayıcılar perdah için uygundur. Termoplastikler ısı ve basınç etkisi ile şekil değiştirip deforme oldukları için elverişli değildir. Örtücü beyaz boya katı uygulanırsa beyaz deri yüzeyi perdahtan sonra gri ve yarı mat hale gelir. Perdah ince tabaka teşkil edecek şekilde uygulanmış kazein finisajı için önemlidir. Çok ince termoplastik bir dolgu katı üzerine nitroselüloz tatbik edilerek, termoset protein esaslı boya tabakası üzerine nitroselüloz emülsiyonu ile apre yapılarak veya kazein-nitroselüloz emülsiyonundan oluşan boya katı üzerine apre olarak nitroselüloz tatbik edilerek perdah yapılabilir. Finisaj flotesindeki çok fazla yumuşatıcı perdahlama sırasında yüzeyi yağlar ve homojenliği bozar. Diğer taraftan yumuşatıcı miktarı çok az olursa finisaj tabakası perdahlama sırasında pul şeklinde kavlama yapar. Derideki yüksek yağ oranı ve reçineleşmeye yatkın yağlama maddeleri perdahlamayı olumsuz etkiler. Finisaj tabakası iyi kurumuş olmalı, kavlama ve toplanma yapmamalıdır. Su çekici yumuşatıcı maddeler bu nedenle mahzurludur. Perdahlama, polisajda olduğu gibi sırça oynamasına (sırça boşluğu) neden olabilir. Perdahlanacak deri kalınlığı derinin bütün bölgelerinde aynı olmalı, lifler ve sırçası sıkı yapılı olmalı, perdahlama sırasında katlanmaması için biraz tok tutumlu olmalıdır. Perdahlama için oğlak, keçi ve dana derisi uygundur. Kemerlik deri için perdahlanan sürüngen hayan derilerinin (krokodil, kertenkele, yılan) tabii görünümü en iyi şekilde korunur ve desenleri daha belirgin hale gelir.

ÜTÜLEME ile deri ısı ve basınç işlemine tabi tutulur. Ütüleme işleminde bir defada büyük yüzey üzerine basınç uygulandığı için sırça, polisaj ve perdahlamaya göre daha iyi korunmuş olur. Ütüleme işlemi presle veya silindir şeklindeki ütü makinası (rotopres) ile yapılır. Presle ütülemede deri rotoprese göre daha uzun süre basınç ve sıcaklığa maruz kalır. Presleme ile deri sıkıştırıldığı için sertlik meydana gelir. Silindirik ütü makinasında basınç kaydırılarak uygulandığı için bir oranda deride “perdah” etkisi sağlanır, deri yapısı biraz gevşetilir ve yumuşak tutum temin edilir. Bitkisel tanenle sepilenmiş ve kuvvetli son sepi yapılmış deriler ütülemede daha fazla sertleşmektedir. Rutubetli deri kuru deriye göre daha fazla sertleşir. Presle ütüleme ve desende; basınç, temparatür ve presleme süresi birlikte etki eder. Her iki faktör birlikte üçüncüyü dengeler. Basınç ve temparatür yüksekse presleme süresi kısalabilir, basınç yüksek presleme süresi uzunsa düşük temparatür uygulanabilir. Preslemede derinin sertleşmesini azaltmak için yüksek temparatürde ve düşük basınçta çalışılabilir. Finisaj sırasında deri birkaç defa ütüleniyorsa temparatür yükseltilmeli, basınç düşürülmelidir. Böylece derinin fazla sertleşmesi önlenir. Ütülemeden önce derinin iyi kurulması yapışmayı önemli ölçüde azaltır. Presleme süresinin kısa oluşu yumuşak deri tiplerinde faydalıdır. Pres altlığı kullanılarak basınç altındaki derinin farklı kalınlıklardaki bölgelerinin ütü plakasına bastırılması sağlanır.
Presle desen basma ile ütüleme aynı prensibe göre yapılır, genellikle yüksek basınç ve uzun presleme süresi kullanılır. Desen olarak genellikle zımparalanmış sığır derisi üzerine sırça desen basılır. İnce sırça desen basmada lastik pres altlığı en uygun olandır. Desen basma finisajdan önce veya apre tabakasından önce yapılabilir. Presleme sırasında finisaj tabakasının zarar görmesini önlemek için, preslemeden önce finisaj tabakasının üzerine protein binder, nitroselüloz veya poliüretan dispersiyonu ara apre olarak ince bir tabaka halinde uygulanabilir. Apre katından sonra desen basılırsa, apre katının homojenliği bozulur ve bükülmeye karşı dayanıksız olur.

 

Finisaj türleri

Finisaj maddelerinin farklı kimyasal yapıları ve fiziksel özellikleri nedeniyle bir çok finisaj uygulaması  meydana gelmektedir. Finisaj türleri; kullanılan binderlere (bağlayıcı) göre, finisaj tekniğine göre ve derinin görünümüne göre adlandırılır.

1.Bağlayıcı maddeye göre guruplandırma

Kazein finisajı  : Bağlayıcı madde olarak kazein kullanılmaktadır. Kazein yağsız sütten tuz asiti ile çöktürülerek elde edilir. Apre için protein maddeleri tatbik edilir. Bu maksat için yumurta ve kan proteini de kullanılmaktadır. Kan proteini kahve renkli olduğu için açık renk finisajda kullanılamaz, özellikle siyah renklerde yüksek parlaklık alınır.
Kazein filmini iyileştirmek için yumuşatıcı, mum, tabii ve sentetik reçine birlikte kullanılır. Kazein poliamid teşkil eden maddelerle (Kaprolaktam, polikarboksilikasit) modifiye edilebilir.
Kazein finisajını renklendirmek için, kazein ihtiva eden ince taneli pigment veya bindersiz sulu pigment dispersiyonları kullanılır, Anorganik pigmentlerle örtücü finisaj, organik pigmentlerle şeffaf finisaj yapılmaktadır. Anilin finisaj için, suda çözünen veya çözücüde çözünen su ile karışan boya maddeleri ile renklendirme yapılır.
Suda çözünen proteinler kuruduktan sonra suya dayanıklı değildir. Suya dayanıklılık için formaldehit veya formaldehit - krom tuzu çözeltisi ile fikse edilmesi gerekir.
Termoplastik olmayan özellikteki protein ile yapılan finisaj özellikle perdah finisajına uygundur. Oğlak, keçi ve dana derilerine uygulanmaktadır. Yumuşak tutumlu astarlık portföy ve ayakkabılık(yüzlük) derilerde kazein finisajı ütü ile uygulanabilir.
Kazein finisajında yüksek parlaklık elde etmek için apre maddesi sünger veya kadife ile sürülerek tatbik edilir, böylece tanecikler arasındaki boşluklar doldurularak parlaklık arttırılmış olur. Sürme ile uygulama tam kurutmadan önce yapılırsa daha iyi sonuç alınır.

Binder finisajı : Diğer film teşkil eden maddeler birlikte kullanılmadan tek başına binderler ile yapılan finisaja artık pek rastlanmaz. Termoplastik bir dolgu katı üzerine çıkartma (foli baskı), yarma deride kalın bir termoplastik dolgu katı üzerine fantezi desen baskı ve zımparalanmış sığır derisinde rugan efekti veren finisajda tek başına termoplastik binder kullanılır.
 Bu metotlar teknik zorluklar ve ekonomik olmaması nedenleri ile çok az uygulanır. Modern binder finisajında kombine metotlar uygulanır. Bu kombinasyonlarda termoplastik olmayan protein esaslı maddeler, nitroselülozlak emülsiyonları veya poliüretan dispersiyonları (boya ve egalize katında) ve protein-nitrosellüloz- veya poliüretan apre maddeleri kullanılmaktadır.
 Binder finisajının en önemli unsuru sulu dispersiyon termoplastik polimerizattır. Bu polimerizatlar poliakrilat, butadien veya vinilklorür bazındadır. Akrilat binderler, akrilik veya metakrilik asitin, etil veya bütilester polimerleridir. Butadien binder; butadien-strol, akril-nitril veya metakrilik asit esterlerinin karışık polimerleridir. Vinilklorür; akrilik asit esterleri ile karışık polimerleri halinde kullanılır.
Binder seçimi üretici firmaların üretim paletlerinden yapılır. Çoğu defa bir kaç binder birlikte kullanılır.
Termoplastik binder film özellikleri, termoplastik olmayan protein esaslı maddeler ve nitroselüloz emülsiyonları birlikte kullanılarak arzu edilen yönde değiştirilir. Diğer bir imkan reaktif binderlerin kullanılmasıdır. Reaktif guruplar ihtiva eden bu polimerizat dispersiyonları, deri yüzeyinde kuruma sırasında çok değerli metal iyonları ile tuz teşkil ederek suya karşı yüksek dayanıklılık meydana getirir.
Renklendirmede pigment ve uygun boya maddeleri kullanılır. Su ile seyreltilebilen nitroselüloz emülsiyonları bazında hazırlanmış pigmentlerde kullanılabilmektedir. Binder flotelerine arzu edilen özelliklere göre mum emülsiyonları, tuşe maddeleri, matlaştırıcı, penetratör, viskozite azaltan ve arttıran maddeler ilave edilir.
Termoplastik binderler ısı ve basınç etkisi ile şekil değiştirdikleri için genelde termoplastik olmayan apre maddeleri ile perdah yapılamazlar. Bu nedenle binder finisajında sıcak ütü ve presleme uygulanır.

Nitro Sellüloz (kollodyum) finisajı  : Sırçalı deri üretiminde, deri yüzeyinde ince bir tabaka meydana getiren Nitroselüloz finisajı önem kazanmaktadır. Genellikle dispersiyon binderlerle uygulanan dolgu katı üzerine nitroselüloz tatbik edilerek kombine halde finisaj yapılmaktadır. Termoplastik olmayan sert nitroselüloz filmi yumuşatıcı ilavesiyle bir ölçüde esnek hale getirilmektedir. Nitrosellüloz filmi yeterince yumuşak olmadığı için bükülmeye (fleksometre değeri) az dayanıklıdır, ancak sürtünmeye ve kazınmaya karşı iyi bir koruyucu tabaka meydana getirmektedir.
Sellüloznitrat yerine sellülozasetobütüratda kullanılabilmektedir. Fiyatı pahalı olduğu için genellikle beyaz ve açık renk finisajda kullanılmaktadır.
Nitrosellüloz ürünleri organik çözücülerle kullanıldığı için bazı problemlere neden olmaktadır. Çözücüler yanıcı, pahalı ve gayrisıhhidir. Bu ürünlerin depolanması ve kullanılmasında özel emniyet tedbirleri almak gerekir. Su ile seyreltilebilen nitroselüloz lak emülsiyonları kullanılarak bu problemlerin bir kısmı giderilebilmektedir.
Su ile seyreltilebilen nitroselüloz emülsiyonları; nitrosellüloz lakla emülsiye edilmiş su ile seyreltilebilen pigmentlerle veya çözücülerde çözünen su ile seyreltilebilen boya maddeleri ile renklendirilebilirler. Genellikle renksiz olarak apre katında kullanılırlar, siyah renklerde özel olarak renklendirilmiş şekilde uygulanırlar.
Su ile seyreltilebilen nitrosellüloz emülsiyonları ile yapılan aprede (cila), nitrosellüloz laka göre daha iyi hava geçirgenli, su buharı geçirgenliği sağlanır, deri yüzeyi tabii görünümlü olur.
Finisajın aynı zamanda doldurucu etki göstermesi istenirse, önce dolgu katı uygulanır, bu katın üzerine nitrosellüloz tatbik edilir. Bu kombinasyon yarma deride, zımparalanmış deride, sırça hatalı derilerde uygulanır.

Poliüretan finisajı : Poliüretan; polieter, poliester, kısmi eter veya esterleştirilmiş polialkoller (yumuşak komponent) ile sertleştirici ve molekül büyütücü alifatik veya aromatik poliizosiyanatlardan meydana gelen büyük moleküllü katılma bileşikleridir. Seçilen maddeler, maddelerin oranları ve reaksiyon şekline göre farklı sertlik, esneklik, sürtünme ve bükülme özelliklerinde poliüretan bileşikleri elde edilir.
Poliüretanların filmleri çok değişik özelliklere sahip olduğu için çok yönlü kullanıma imkan verir. Poliüretanlar uygun organik çözücülerdeki çözeltisi halinde, çözücüsüz konsantre halde ve katı madde olarak, sulu ortamda dispersiyon olarak kullanılmaktadır.


2. Finisaj tekniğine göre guruplandırma

Perdah finisajı : Perdah finisajı; deri yüzeyinin basınç altında sürtme hareketi ile düzgünleştirilip parlatılması esasına dayanır, işlem perdah makinesi ile yapılır. Sürtme hareketi ile ısı meydana geldiği için termoplastik olmayan bağlayıcılar bu finisaj için uygundur. Termoplastikler ısı ve basınç etkisi ile şekil değiştirip deforme oldukları için uygun değildir. Perdahlama öncelikle kazein finisajı için önemlidir. Kazein ince bir tabaka teşkil edecek şekilde uygulanır. Finisaj yapılacak derinin sırçası sıkı yapılı olmalıdır. Bu finisaj için oğlak, keçi ve dana derisi uygundur. Sürüngen hayvan derileri, kemerlik deri için perdah finisajı yapılmaktadır.
Perdah finisajında sürtme ve basınçla yüzey düzgünleşir (yatıklaşır) aynı zamanda sırça tabakasındaki lif yapısı daha sıkılaşır. Düzgünleşen yüzey ışığı daha iyi yansıttığı için yüzey parlak görülür. Finisaj yapılmış deri yüzeyi şeffaf görünür, renk koyulaşır. Bu finisaj parlak renkli canlı anilin finisaj için ideal şartlara sahiptir. Sırça ve et tarafındaki deri hataları çok bariz hale gelir. Beyaz deri yüzeyi perdahtan sonra matlaşır (örtücü beyaz boya katı uygulanırsa). Sürüngen hayvan derilerinin deri desenleri perdah finisajı ile daha belirgin hale gelir.
Çok ince termoplastik bir dolgu katı üzerine nitrosellüloz tatbik edilerek perdah finisajı yapılabilir. Termoplastik olmayan protein esaslı boya tabakası üzerine nitrosellüloz emülsiyonu ile apre yapılarak veya kazein-nitrosellüloz emülsiyonundan oluşan boya katı üzerine, apre olarak nıtrosellülozlak tatbik edilerek perdah finisajı yapılabilir.

Ütü finisajı :  Ütü finisajında deri ısı ve basınç işlemine tabi tutulur. Perdah finisajının aksine olarak basınç büyük bir yüzeye dağılır. Deri yüzeyi daha az saydam görünür, sırça daha az belirgindir, parlaklık daha azdır, homojenlik daha iyidir.
Ütü finisajında termoplastik bağlayıcı (binder) kullanılması gerekir. Isı ve basınç etkisi ile termoplastik binder yumuşayarak basınç yönünde şekil alır. Bu suretle homojen, düzgün (yatık) ve parlak bir yüzey meydana gelir.
Ütüleme işlemi presle veya silindir şeklindeki ütü makinası ile (rotopres) yapılır. Presle ütülemede deri rotoprese göre daha uzun süre basınç ve sıcaklığa maruz kalır. Presle ütülemede parlatılmış düz plaka Düz plaka veya desenli plaka kullanılır.

Perdah - Ütü finisajı  :  Bu finisaj kombinasyonu büyük dana derileri ve sığır derileri için uygulanır. Deriye termoplastik olmayan bir binder ile dolgu katı uygulanır ve perdah yapılır. Daha sonra termoplastik binder ihtiva eden boya katı ve apre katından sonra ütü yapılır. Bu metotta, sadece perdah finisajına göre damarlar daha az belirgin olur, siyah finisajda eteklerde meydana gelen grilik azalır.

Kadife veya fırça finisajı  : Bu uygulamada finisaj flotesi yumuşak bir fırça veya kadife ile deri yüzeyine sürülerek yedirilir. Homojen bir dağılım ve deriye sıkı bağlanmış bir film elde edilir. Fazla miktarda madde kullanılarak kalın bir finisaj tabakası oluşturulabilir. Bu metot genellikle polimerizat binderlerle dolgu katı uygulamasında kullanılır.
Yarma deride sert fırça kullanılır. Dana (boxkalf) ve keçi (chevreau) dolgu katı uygulamasında yumuşak fırça kullanılır. Zımparalanmış sığır derisinde kadife kullanılır. Bu çalışma şeklinde el işçiliği fazla olduğu için genellikle makine ile çalışılmaktadır.

Tabanca (Pistole) finisajı : Bu metotta finisaj flotesi basınçla küçük bir delikten (meme) küçük tanecikler halinde deri yüzeyine püskürtülür. Bu şekilde homojen bir dağılım sağlanır, kullanılan madde miktarı tam olarak ayarlanabilir.
Finisaj flotesi el tabancası ile genellikle hareketsiz deri üzerine tatbik edilir. Bu uygulamada deri yüzeyinde görünür çizgi izleri meydana gelmez. Uygulama bir defa sırt çizgisine dik olarak ince şerit halinde sol alttan sağ üste doğru, dönüşte bir defa sağ alttan sol üste doğru tatbik edilir. Makinada deri band üzerinde yatay hareket ederken üstten finisaj flotesi tabancadan püskürtülür.

Dökme (perde) finisajı  :  Bu sistemde deri, aralarında açıklık bulunan itici ve çekici bant üzerinde yatay olarak hareket ederken hazneden finisaj flotesinin perde şeklinde akması sağlanır. Perde şeklinde akan finisaj flotesi, deri bant üzerinde yatay hareket ederken deri yüzeyine aktarılmış olur. Bu teknik deri yüzeyine fazla miktarda madde uygulamaya elverişlidir.

Baskı finisajı  :  Deri yüzeyinde, desenli baskı silindirleri yardımıyla değişik desenler oluşturulabilmektedir. Deri bir nakil bandı vasıtası ile, üstte boya baskı silindiri, altta çekici ve pres silindiri bulunan baskı makinasından geçirilerek boya baskı silindirindeki desenin deri yüzeyine tatbik edilmesi sağlanır.
Baskı ve desen silindirlerinin çok pahalı olması, baskı yapılmış derinin tabii görünümünü kaybetmesi ve yumuşak-esnek derilerin baskıya uygun olmaması nedenleri ile bu metot yaygın uygulama alanı bulamamaktadır.

Köpük kaplama  :  Yarma deriler için geliştirilmiş özel bir finisaj şeklidir. Polimerizat dispersiyonlar köpük yapıcı maddelerle birlikte kullanılır. ısı etkisi ile bozunan madde köpük yaparak deri yüzeyinde poröz bir köpük tabakası meydana getirir ve bu tabaka presleme ile düzeltilir. Özel polimerizat (reaksiyon verici) kullanılarak esnek ve bükülmeye dayanıklı finisaj tabakası elde edilir.

Foli kaplama : Özel amaçlar için deri yüzeyine foli yapıştırılarak uygulanan bir finisaj tekniğidir. Poröz veya sıkı yapılı polivinilklorür esaslı foli deri yüzeyine yapıştırılmaktadır. Bu tabaka termoplastik olduğu için ısı ve basınç altında presleme ile desen verilebilmektedir. Bu şekilde deri yüzeyinde harf, rakam, desen, rozet oluşturularak deri ürünlerinde aksesuar olarak kullanılmaktadır.

Kaplama tekniğinde mikroporöz poliüretanfoli kullanılarak gelişme sağlanmıştır. Yarma derilere kaplanan bu tabakanın hava ve su buharı geçir­genliği olduğu için daha sıhhidir.
Kaplama tekniğinde diğer bir imkan çıkartma (transfer) metodudur. Finisaj tabakası ters uygulama ile hazırlanır. Önce poliüretan veya nitrosellüloz apre katı, sonra boya-,örtü-veya efekt katı dolgu katı taşıyıcı foli üzerine uygulanır. Bu şekilde hazırlanmış olan foli, polimerizat dispersiyonu ile deri yüzeyine yapıştırılır, ısı ve basınç altında preslenir, taşıyıcı foli uzaklaştırılır, finisaj tabakası deri yüzeyinde kalır. Foli kaplama kolay ve basit bir uygulama olmasına rağmen, derinin özel şekli nedeniyle folinin 1/3'ü zayi olur ve maliyet artar.
Foli kaplamada diğer bir uygulama deri yüzeyinde altın ve gümüş parlaklığında bir görünüm oluşturulmasıdır. Bu renklerin elde edilmesinde alüminyumbronz foli kullanılır. Bakırbronz ile altın parlaklığı alınabilmektedir ancak zamanla yeşil renge döner.
Kaplama ile elde edilen görünüm polivinilklorür ile deri yüzeyinde oluşturulabilir. Deriye, bağlanmayı sağlamlaştıran bir dolgu katı uygulanır, bu tabakanın üstüne pigmentle renklendirilmiş, yumuşatıcı ihtiva eden polivinilklorür tozu veya pastası sürülür. Bu tabaka özel bölümlerde ısı işlemiyle film haline getirilir.

3. Görünüme göre guruplandırma
 
      Örtücü Finisaj; deri yüzeyinin homojen, kalın bir finisaj tabakası ile kaplanması şeklinde uygulanan bir finisaj şeklidir. Bu finisaj özellikle yarma deri ve zımparalanmış deride uygulanır. Sığır derilerinde sırça hatalarını gidermek için yüzeysel veya derin zımpara yapılır. Bu işlemle homojen görünüme getirilen deri yüzeyi lifli bir yapıya sahiptir. Zımparalanmış veya yarma derilerin yüzeyi, yüksek oranda anorganik pigment ihtiva eden dispersiyon polimerizatlarla kapatılır. Deri yüzeyi ile finisaj tabakasının sağlam bağlanmasını temin etmek için, sırça sabitleştirici bir emprenye (dolgu) yapılır. Bu işlemle; deri yüzeyinde lifler arasındaki boşluklar kısmen doldurulur ve derinin emiciliği, daha sonra uygulanan dolgu ve örtü katının kesite işlemeden sıkıca bağlanacağı şekilde azaltılır. Emprenye binderi retikular tabakaya kadar inerek sırça tabakası ile retikular tabakayı birbirine bağlamalıdır. Emprenye uygulaması ile sırça boşluğu ortadan kaldırılır. Örtücü finisaj tabakası üzerine nitroselüloz lak veya emülsiyonu ve poliüretan lak veya dispersiyonu apre olarak uygulanabilir. Deri yüzeyi ütü ile düzeltilebilir veya presleme ile desen basılabilir.

Anilin Finisajda deri yüzeyinin tabii görünümü muhafaza edilir, sırça tanecik yapısı açık ve koyu renk tonları halinde daha belirgin hale gelir. Anilin finisaj; sırçada ince bir finisaj filmi meydana gelecek şekilde uygulanır. Finisaj sırçalı deride saydam boya ve apre katından oluşur. Renk tonu, boya çözeltisiyle veya organik pigmentlerle homojen hale getirilir. Genellikle açık renk taban üzerine, daha koyu bir ton tabanca boyama ile tatbik edilerek anilin deri için karakteristik olan daha canlı, parlak bir boya efekti oluşturulur. Deri rengi ile finisaj filminin rengi birbirine yakınsa veya finisaj filminin rengi deri renginden daha açıksa anilin efekti oluşturulamaz. Anilin finisajın parlak-canlı görünümü mat bir apre katı ile  temin edilemez. Renksiz mat apre katı bulanık bir görünüm, boyalı apre katı ise mat-cansız bir görünüm meydana getirir. Gerekli hallerde anilin finisajda sırça sabitleştirici bir dolgu katı uygulanır. Dolgu katında çok ince taneli, elektrolit dayanımı olan poliakrilat dispersiyonu veya düşük viskoziteli polimerizat çözeltisi kullanılır. Binderin deriye  işlemesini temin için penetratör kullanılır. Anilin deride ince finisaj filmi, basınçlı hava tabancası ile az miktarda finisaj maddesi kullanılarak meydana getirilir. Anilin boya katı; polimerizat, nitroselüloz, poliüretan, kazein kombinasyonlarından meydana gelir. Yüzeyin düzgünleştirilmesi ve parlaklık verilmesi için perdah veya ütü kullanılabilir, ütüleme ile renk tonu daha iyi muhafaza edilir, perdahta renk koyulaşır. Perdahlama ile daha parlak ve daha canlı anilin efekti alınabilir.

Semi Anilin Finisaj genellikle hafif zımparalanarak sırça yapısı düzgünleştirilmiş derilere uygulanır. Sırça sabitleştirici bir dolgu katı üzerine az veya çok örtücü bir boya katı uygulanır. Ütü ve presle desen baskı ile yüzey homojen görünümlü bir hale getirilir. Renksiz veya renklendirilmiş apre katı tatbik edilir. Anilin finisajda olduğu gibi açık zemin üstüne  daha koyu bir boya tabakası uygulanarak daha iyi bir görünüm elde edilir. Sırça yapısı ne kadar düzgün ve ince taneli ise, o ölçüde az örtücü ve ince film tabakası oluşturulur. Sırça yapısı kötüleştikçe finisaj filminin örtücülüğü ve kalınlığı artar. Sırça kaba görünümlü ise ve sürtünme ile aşınmış bölgeler varsa, sırça polisajla düzgün hale getirilir. Polisaj katı boya çözeltisi veya pigmentle renklendirilir. Deride sırça zedelenmesi ve kıl dipleri varsa zımpara yapılır, ön boyama ile sırça sabitleştirici emprenye katı, pigmentli dolgu katı, boya ve apre katı uygulanır. Azalan sırça kalitesi ile uygulanan finisaj katlarının sayısı artar.

Lak Finisajı; deri yüzeyinin kalın bir lak tabakası ile kaplandığı finisaj şeklidir. Bu finisajla derinin tabii görünümü ve karakteristik deri tutumu kaybolur. Çok düzgün, yüksek parlaklıkta, plastik tutum ve görünümde bir deri elde edilir. Lak deride (rugan) yüksek parlaklık ve canlılık temin etmek için dolgu katı kuvvetli pigmentlendirilir, lak katı şeffaf uygulanır. Bu uygulamada beyaz renk sarımsı görüneceği için istisna teşkil eder. Klasik rugan finisajı siyahtır. Dolgu katı siyah pigmentle renklendirilir. Bu kat üzerine az pigmentle renklendirilmiş lak uygulanır, son katta organik çözücülerde çözünen boyalarla renklendirilmiş lak tatbik edilir. Boyamada violeye çalan renk tercih edilir. Siyah rugan deri üzerine bizmutoksiklorür serpilip kuru bir kumaşla ovularak, su üzerinde yüzen mineral yağ ve petrolün oluşturduğu ışığı yansıtan görünüm elde edilir. Diğer bir moda efektti; yumuşak olarak şişlenmiş deri poliüretan lak ile bilinen şekilde finisaj yapılır. Yüksek parlaklıkta son kat lak tatbik edildikten sonra yüzey yapışkan olmayacak şekilde kurutulur. Deri buruşturulup katlanarak tahta çerçeveler içinde sıkıştırılır, sıcak ortamda lak tam serleşene kadar bekletilir. Katlar açılarak düzgünleştirilen deride katlanma yerleri kalıcı bir desen meydana getirir.


FİNİSAJ FLOTELERİNİN HAZIRLANMASI

Finisaj floteleri, boşalmış boya veya binder bidonlarında hazırlanır. Plastik kaplar dayanıklılık ve kullanım açısından en uygun olanıdır. Deri finisaj maddeleri piyasada genellikle konsantre halde bulunur. Sıvı, az veya çok viskoz deri örtü boyaları ve finisaj yardımcı maddeleri su ve organik çözücülerde çözülmüş olup bu çözücüler az veya çok uçucudur. Her bir maddenin konsantrasyon ve akışkanlığının son kullanıma kadar değişmeden kalması için, bu maddelerin içinde bulunduğu kaplar sürekli olarak kapalı tutulmalı, sıcak yerlerde bulundurulmamalıdır. Finisaj maddelerinin viskoziteleri farklıdır. En viskoz olanlar pigmentler, kazein çözeltisi ve laklardır. Viskozitesi yüksek olan ürünler seyreltilirken, seyreltici madde yavaşça ilave edilirken karıştırılır. Birçok maddenin karıştırılması ile elde edilen finisaj flotelerinin hazırlanmasında önce en viskoz olandan başlayıp azalan viskozite sırasına göre diğer maddeler karıştırılmalı ve toplam karışım kullanım konsantrasyonuna seyreltilmelidir. Bu kuralın istisnası olarak; alkali ile viskozitesi artan polimerizat dispersiyonları kazein ile çökme meydana getirecekleri için, seyreltilmiş floteye ilave edilmelidir. Organik çözücü maddeler karışımı ile seyreltilen nitroselüloz boya ve lakları, çözücüler bir arada karıştırılıp tiner hazırlandıktan sonra seyreltilmelidir. Her bir çözücü tek tek ilave edilirse bulanma ve çökme meydana gelebilir.
Finisaj floteleri kullanılmadan önce çok ince gözenekli elek veya tülbentten süzülerek çözünmemiş, topaklanmış, taneli veya jelatimsi kısımlar ayrılmalıdır. Bu kaba taneli maddeler, tabanca makinesinde uygulama sırasında tabanca memelerini tıkarlar, dökme makinesinde homojen akmayı engelleyerek perde yapısının bozulmasına neden olurlar. Dökme makinesi ve havasız tabanca (Airless) makinesinde çalışırken finisaj flotelerinin köpük yapmasını önlemek için, köpük giderici maddeler kullanılmalıdır. Kazein ve diğer protein binderler ile kazeinli örtü boyaları antiseptik madde ihtiva ederler. Kazein ihtiva eden bu ürünler seyreltildiği zaman antiseptik maddeler etkilerini yitirirler. Bu çözeltiler uzun süre bekletilirse kokuşma başlar, bu nedenle antiseptik madde ilave edilmelidir. Finisaj flotelerinin hazırlanmasında saf su kullanılması faydalıdır. İşletme suyunda bulunan sertlik verici maddeler leke oluşmasına ve hatta tuz çıkmasına neden olabilirler. Demir bileşikleri finisaj flotelerinin stabilitesini ve finisajın kalitesini etkiler.

FİNİSAJ FLOTELERİNİN DERİYE UYGULANMASI

Finisaj maddeleri genellikle seyreltik halde kullanılarak deri yüzeyinde fazla kalınlık yapmayan şeffaf veya en azından çok ince bir tabaka bir film meydana gelir. Çoğu halde uygulama metotları birbiri ile kombine edilmektedir. Sıkı ve kalın film katları, birinci derecede dolgu katı, dökme veya sürme metodu ile uygulanır. İnce tabakalar için floteler, kontrast boyama veya apre katları tabanca ile uygulanır. Bu guruplamanın kesin sınırları yoktur, imkanlara veya duruma göre daha değişik uygulamalar yapılabilir.

SÜRME (KADİFE, FIRÇA) METODU: Yüzeyi emici olan derilerde finisaj flotelerinin deri yüzeyine sürülmesinde kadife adı verilen, yüzeyi kadife kaplanmış ve el ile kullanılan oval tahtalar veya kadife makinesi kullanılır. Yüzeyi az emici sırçalı deride ve su geçirmez deride kadife yerine dolgu katı yumuşak fırça ile tatbik edilir. Yarma deride doldurucu ilk dolgu katı genellikle fırça veya dökme makinesi ile tatbik edilir. Böylece lif aralarındaki boşluklar daha iyi oldurulur ve düzgün bir yüzey elde edilir. Sürme işleminde deri, yatay bir masa üstüne düzgünce serilir. Oldukça fazla miktarda sıvı bütün yüzeye hızlı bir şekilde sürülür ve kadife veya fırça ile ovulur. Büyük parti çalışmalarında masa yerine hareketli band kullanılır. Band üzerinde hareket etmekte olan deri yüzeyine, silindir şeklindeki dönen fırça ile flote tatbik edilir ve kadife ile ovulur. Kadife (fırça) makinesinde çalışırken daha fazla floteye ihtiyaç duyulur. Flote çok stabil olmalı, binder mekanik harekete ve elektrolitlere karşı stabil olmalıdır, avuç içerisinde ovulan binder topaklanmamalıdır. Örtü boya flotesi su ile ne kadar seyreltilirse, viskozite o oranda azaltılır ve pigmentlerin çökme eğilimi o ölçüde artar. Aynı ve farklı derilerin yüzeylerinde örtücülüğün ve renk tonunun değişmemesi için flote sürekli karıştırılmalıdır. Kadife makinesinde çöke pompa ile flotenin sirkülâsyonu sağlanarak önlenmektedir. Makine veya elle deri yüzeyine sürülen flotenin, yüzeyde yaşlık kalmayacak, kurutma için asıldığında akarak iz yapmayacak şekilde deriye iyice yedirilmesi faydalıdır. Böylece homojen hem bir görünüm temin edilir hem de yüzey yapışkan olmayacağı için toz alarak kirlenmesi önlenir.


Ön dolgu, sırça emprenyesi ve dekoratif boyamalarda yönlendirici denemeler için el boyama silindiri kullanılır. Bu silindirin yüzeyi emici bir keçe ile kaplıdır. Silindirin deri yüzeyinde hareketi ile flote deri yüzeyine aktarılır. Bu metot deri tarafından hızlı bir şekilde emilen floteler için uygundur. Sürme metodu organik çözücülerde çözülmüş olan maddelerin deriye tatbikinde kullanılmaz. Çünkü organik çözücüler deriye hızla işlerler, sürme işlemine gerek yoktur.


DÖKME (PERDE) METODU : Bu metot özellikle zımparalanmış sığır derisinde uygulanır. Dökme işleminden sonra sürme (kadife, fırça) yapılmadığı için daha az işçilik gerektirir. Püskürtme metodunda olduğu gibi finisaj flotesi damlacıklar halinde şerit şeklinde uygulanmadığı için deri yüzeyinde homojen bir tabaka meydana gelir. Band üzerinde yatay hareket eden deri yüzeyine düşey olarak perde şeklinde finisaj flotesi tatbik edilir. Nispeten fazla sulu olarak tatbik edilen flote nedeniyle kuruma süresi uzar, böylece sırça tabakasına işleme kolaylaşır ve meydana gelen film deri yüzeyinde daha kuvvetli bağlanır. Dökme finisajı uygulaması için; dökme masası ve dökme kafasından meydana gelen dökme (perde) makinesi kullanılır. Deri yüzeyinin bütün bölgelerinde aynı kalınlıkta ve homojen yapıda elastik bir film meydana gelmesi için, dökmede sürekli olarak aynı miktarda sıvının deri yüzeyine akıtılması gerekir. Burada gerekli şartların sağlanması içi; dökme makinesinin yapısal özellikleri, dökme perdesinin ayarlanması, dökme flotesinin davranışı, derinin davranışı ve kurutma şarlarına dikkat edilmelidir. Finisaj flotesi ile temas eden makine aksamları emaye, paslanmaz çelik veya plastikten olmalıdır. Demir ve özellikle alüminyum malzemeler korozyona uğrayarak, finisaj flotelerinin çökmesine neden olan tuz teşkil ederler. Dökme işlemini olumsuz yönde etkileyen köpük teşkili kullanılan emülgatörlerden meydana gelebildiği gibi, çalışma şartlarından da meydana gelir. Finisaj flotesinin içinde bulunduğu kapta sürekli olarak yeterli miktarda flote bulunmalıdır, pompa borusu tabana kadar inmelidir. Böylece pompanın hava emerek köpük yapması önlenmiş olur. Pompa ile hazneye sevk dilen flote hava ile temas etmeden, haznedeki sıvı seviyesinin altından hazneye
verilmelidir. Dökme işlemi sırasında deri yüzeyine isabet etmeyerek bandlar arasındaki boşluğa akan flotenin finisaj flotesi kabına akmasını sağlayan hortum, flote kabının tabanına kadar inmelidir. Dökme makinesinde, deri yüzeyine değdiği anda deri tarafından alınabilecek kadar flote tatbik edilirse, meydana gelen tabaka homojen olur. Tatbik edilen flote az ise deri yüzeyinde kapatılmamış bölgeler kalır. Flote fazla ise deri yüzeyinin bazı bölgelerinde birikme olur, lekeler meydana gelir. Finisaj flotesinin viskozitesi arttıkça akama hızı azalır. Genellikle sulu polimerizat dispersiyonlarının viskozitesi yardımcı maddelerle
yükseltilir. Böylece istenilen akma hızı, yani tatbik edilecek flote miktarı ayarlanır. Dökme makinesinin hızı azaltılarak, paralel çalışan kurutma tünelinde derilerin birbirine yapışmayacak derecede kurumasının sağlanmasına çalışılır. Bunun içinde dökme kafası deriye yaklaştırılır ve flotenin viskozitesi arttırılır. Düşük viskoziteli flotelerde dökme yüksekliği azaltılmalıdır. Yüksek viskoziteli flotelerde dökme yüksekliği arttırılmalıdır. Ayı viskozitede dökme yüksekliği arttıkça akan flote miktarı fazlalaşacağı için band hızı arttırılmalıdır. Dökme kafası deriye yaklaştıkça band hızı azaltılmalıdır. Düzgün olmayan deriler daha yavaş hareket etmelidir. Band hızı azaldıkça tatbik edilen flote miktarı artar ve kuruma zorlaşır. Dökme makinesinde iyi sonuç alabilmek için akma perdesinin sürekli olarak homojen kalması sağlanır. Viskozite yükseldikçe perde daha düzgün akar. Bunun yanında flotenin bileşimi de önemlidir. Finisaj flotesinin bileşeni polimerizat dispersiyonlardır. Dökme işlemi sırasında bu binderlerin çökmemelerine dikkat edilmelidir. Binder çökmeleri; sirkülasyon sırasında pompa hareketinden, pigment, viskozite arttırıcı maddeler ve makine aksamından korozyon ile meydana gelen metal tuzları nedeniyle olur. Pigment ve viskozite arttırıcı maddeler binderle karıştırılmadan önce su ile seyreltilerek çökmeler önlenir. Kullanılacak olan binderler mekanik etkilere ve elektrolitlere dayanıklı olmalıdır. Flote, binderlerle çökme meydana getirmeyen poliakrilat veya polivinileter bileşikleri ile stabil hale getirilebilir. Dökme sırsında köpük oluşmaması için her şeyden önce pompanın hava emmediğinden emin olunmalıdır. Alkol (ispirto), Etilglikol, nitroselüloz lak emülsiyonu köpük oluşmasını engeller. Ayrıca eşit miktarlarda sülfate ve ham Hint yağı emülsiyon yapıldıktan sonra floteye ilave edilerek köpük teşekkülü önlenebilir. Dökme metodunda deri yüzeyinin emiciliği ve düzgünlüğü önemlidir. Derinin emiciliği ne kadar fazla ise sıvıyı o kadar iyi alır. Genellikle bitkisel sentetik sepilenmiş derilerin emiciliği daha iyidir. Maskelenmemiş krom
tuzları ile sepilenmiş derilerin emiciliği, maskelenmiş sepilemeye göre daha azdır. Yağlama şeklide emiciliği etkiler. Deri yüzeyinin lif yapısı sıkı ise emicilik azalır. Bu nedenle dökme finisajı genellikle zımparalanmış derilere uygulanır. Yarma derilerde yüzey lifleri çok kısa olacak şekilde zımpara veya polisaj yapılmalıdır. Böylece kalın finisaj tabakası uygulanmak zorunda kalınmaz ve yüzey düzgün görünümlü olur. Deri yüzeyi düzgün olursa, derinin band üzerinde hareketi sırasında hava akımı oluşmaz ve perde akışı düzgün olur. Bu nedenle vakum kurutma bu metot için uygundur. Deriler asılarak kurutuluyorsa, dökme işleminden önce (sırça emprenyesinden sonra) parlatılmış ütü plakası ile preslenmesi faydalı olur. Dökme makinesinde derinin hareketi sırasında band arasında kıvrılma olabileceği için bu metot yumuşak ve ince deriler için pek uygun değildir. Dökme metodunda metrekare deri yüzeyine 80-150 mL flote tatbik edilir ve bu flotenin % 5-30’u kuru madde, geriye kalanı sudur. Bu metotta, tabanca (püskürtme) ve kadife (sürme) metotlarına göre deri daha fazla
ıslanır Derinin iyi kurutulması deri finisajının kalitesini etkiler. Dökme işleminden sonra deri asılarak kurutulamayacak kadar ıslaktır, akma meydana gelir ve derinin yüzeyinde iz yapar. Tünelin başlangıcında flotenin deriye iyi işlemesi ve hava kabarcıklarının giderilmesi için sıcaklık uygulanmamalıdır. Kurutma tüneli temparatürü 60-70 derece olmalı, tünel çıkışına yakın soğuk hava üflenmelidir. Böylece deri yüzeyinin yapışkanlığı azaltılmış olur.


     TABANCA (PÜSKÜRTME-PİSTOLE) METODU : Finisaj flotesi basınç etkisi altında çok küçük damlacıklara (pulverize) ayrılabilir, bu halde deri yüzeyine püskürtülebilir. Basınç, sıkıştırılmış hava vasıtası ile sağlanır, küçük çaplı deliklerin (meme) yardımıyla çok küçük damlacıklar meydana gelir. Bu metotta, finisaj flotesi deri yüzeyine çok homojen bir şekilde dağıtılır, deri yüzeyi dalgasız bir yapıda görülür. Püskürtmede, tatbik edilen madde miktarı hassas ayarlanabilir ve iyice azaltılabilir. Bu gibi hallerde deri oldukça hızlı bir şekilde kurur, iş akışını engellemez ve hemen tekrar püskürtme işlemi yapılabilir. Deri yüzeyi fazla emici değilse, polimerizat dispersiyonu düşük viskozitede ise veya seyreltilmiş organik çözelti kullanılırsa homojen bir film tabakası elde edilir. Yüksek viskozitede ani kuruyan çözeltilerle iyi bir film temin edilemez. Band hızı fazla ise, tabancaların deri yüzeyinde meydana getirdikleri püskürtme şeritleri arasında, flote püskürtülmemiş şeritler kalır. Bu durumda, deri yüzeyinde farklı görünümlü bölgeler meydana gelir. Bu nedenle band hızı ile tabanca hızları birbirine uyumlu olmalıdır. Meme açıklığı büyütülürse daha fazla madde püskürtülebilir, ancak hava basıncının artması gerekir. Bu durumda hava basıncı artmazsa püskürtülen tanecikler büyür, yüzey dalgalı görünür. Tabaca ile finisaj uygulamasında, finisaj flotesi basınçlı hava veya haznede sıkıştırılarak püskürtülebilir; havasız püskürtmeye (airless) adı verilir. Havasız püskürtmede finisaj maddeleri kaybı daha azdır, deri yüzeyinde daha kalın bir tabaka oluşur. Havasız püskürtmede deri yüzeyi emici olmalı ve uygun kurutma şartları sağlanmalıdır. Havasız püskürtme ile örtücü ve doldurucu dolgu katı, boya katı veya kalın bir lak katı uygulanır. İnce tabaka apre katı veya efekt boyamanın basınçlı hava tabancası ile yapılması daha uygundur. Havasız püskürtme ile daha fazla madde deriye tatbik edildiği için deri uzunca bir süre ıslak kalmakta ve film tabakası deriye daha kuvvetli bağlanmaktadır. Bu metotta püskürtme sırasında film teşkil etmeyen, mekanik etkilere dayanıklı binder seçilmelidir. Havasız püskürtme sulu ve organik çözücülü floteler uygulanabilir. Basınçlı hava sistemine göre daha fazla madde tatbik dildiği için organik çözücülü floteler sulu flotelere göre daha iyi uygulanır. Çünkü organik

çözücüler çabuk uçarak viskoziteyi yükseltir, flote deri yüzeyinde akmaz. Nitroselüloz emülsiyonlarının püskürtülmesinde katkı olarak organik çözücü kullanılırsa gölgeli görünüm meydana gelmez. Yüksek viskozitede poliüretan lak veya nitroselüloz lakı kalın ve homojen bir film tabakası meydana getirir. Bu metotta, püskürtme tabancalarından püskürtülen flote miktarı derinin yüzey emiciliğine göre çok iyi ayarlanmalıdır. Düşük viskoziteli sulu finisaj flotesi uygulanmasında deri yüzeyinde akmaya mani olmak için deri nakil bandı üzerinde düzgün durmalıdır.

Finisaj flotesinin el tabancası ile püskürtülmesinde deri, bir kabin içerisinde bulunan tel elek üzerine konur, Püskürtme sırasında meydana gelen sis aspiratörle uzaklaştırılır. El tabancası ile uygulamasında, püskürtmede deri yüzeyinde birbirine paralel şeritler oluşturacak şekilde sol alttan sağ üste doğru, geri dönüşte çapraz sağ alttan sol üste doğru püskürtme yapılır.

Havalı veya havasız pistolelerde sulu veya organik çözücülü flotelerle çalışıldığında finisajın görünümü ve kalitesi temiz çalışma koşullarına bağlıdır. Makine aksamı, hortum ve borular ve flote kapları itina ile temizlenmelidir. Temizleme işlemi, makinede çalışma bittiği anda yapılırsa kolay olur. Makine aksamlarında film oluştuktan sonra temizleme işlemi zorlaşır. Su bazlı flotelerin temizlenmesi daha kolaydır. Organik çözücü bazlı floteler çabuk kuruduğu için temizlenmeleri daha kritiktir, aynı makinede birbiri ardı sıra sulu ve organik çözücülü flotelerle çalışılması halinde çökme olabileceği için sistemde tıkanmalar meydana gelebilir. İmkan bulunduğu hallerde sulu ve organik çözücülü floteler ayrı makinelerde tatbik edilmelidir.

TAMPONLAMA : Finisaj yapılmış desenlenmiş deride yüzey efektleri için tamponlama metodu uygulanır. Yün ve pamuklu tekstil parçaları kese şekline getirilir, yüzeyi tülbentle kapatılır. Böylece elde edilen tampon, renkli veya renksiz lak çözeltilerine batırılarak desenli deri yüzeyinin çıkıntılarına hafifçe sürülür. Bu sırada lakın desenin çukur bölgelerine akmamasına dikkat edilir. Bu şekilde iki renkli veya parlak-mat efektler elde edilir. Bu görünüm, sürüngen hayvanların desenleri ile buruşuk deri imitasyonlarında arzu edilmektedir. Tamponların değişik bir uygulaması antik finisajdır. Finisajdan önce veya ara kademede deriye presle kaba taneli desen uygulanır. Desenin çıkıntıları çözülmüş veya eritilmiş mum ile tamponlanır. Bu işlemden sonra deri yüzeyine boya çözeltisi veya pigmentli binder karışımı tatbik edilir. Benzine batırılmış bez parçası ile mum uzaklaştırıldıktan sonra tabanca ile renksiz lak püskürtülür. Böylece kontrast renkli desen elde edilir. Dekoratif tamponlama da ise; deri zımparalanır ve tozu iyice alınır. Emprenye ve zımpara dolgusu uygulanarak ince kağıt ile tekrar zımparalanır. Astar boya katı uygulanır ve hafifçe kurutulur. Zemin renginin iki ton açığı yada koyusu ikinci kat boya havasız tabanca veya boyama silindiri ile deriye uygulanıp , kurutma yapılmadan, fırça ile hafifçe vurularak deri yüzeyine homojen bir şekilde dağıtılır. Güderi parçaları veya boyayı emmeyen kumaş parçaları ıslatılıp sıkılır ve bir kare düz, bir kare çapraz üst üste yerleştirilir. Ortasından büzülerek gül şekline getirilip elle kullanılacak şekilde sabitlenir. Henüz ıslak olan zemin boyasının üzerine oluşturulan tamponla hafifçe vurularak şekil verilir. Ara sıra tampon üzerindeki boya fazlası bezle temizlenir. Homojen bir görüntü için boya tamamen kurumadan, boya fazlası kalan yerlerde tekrar tamponlama yapılır. Dekoratif boya katı, renklendirilmiş selülozik lak emülsiyonu, poliüretan emülsiyonu şeklinde de uygulanabilir. Tamponlama işleminden sonra iyi bir kurutma uygulanır. İstenilen efekte göre mat veya parlak cila katı uygulanır.
Tamponlama işleminin değişik bir uygulama şeklinde metalik efektlerin deriye kazandırılmasıdır. Örneğin küf yeşili uygulaması şöyle yapılabilir; deri zımparalanır ve tozu alınır. Birinci kat küf yeşili boya sırça sabitleştirici özelliği olan zımpara dolgusu şeklinde uygulanıp ikinci kez zımpara yapılır. Tekrar aynı renk uygulanır ve iyice kurutulur. Tampon olarak kullanılacak gözenekli süngerin kenar ve köşeleri tırnakla koparılarak yok edilir. İstenilen efekte göre gerekirse gözeneklerin şekil ve boyutu da değiştirilir. Kenarları ve köşeleri koparılarak yok edilmiş gözenekli sünger, önceden hazırlanmış bakır rengine batırılarak, boyanın fazlası uzaklaştırıldıktan sonra deri yüzeyine tamponlanır. Daha sonra pas rengi metalik boya süngere yedirilir ve fazla uzaklaştırıldıktan sonra bakır renginin uygulanmadığı yerlere ve birazda bakır renginin üzerine tamponlanarak sürülür ve küflenmiş metal görüntüsü elde edilir. Uygulamada metalik görüntü, küf ve pas görüntüsü elde etmek istediğimize bağlıdır. Çok okside olmuş bir görüntü elde etmek istiyorsak projede yeşil alanlar daha fazla, az okside görüntüsü elde etmek istiyorsak metal alanları daha fazla uygulamak gerekir. Okside olmuş bir objede metalin üzerinde pas görüntüsü yoğunluktadır. Uygulama bittikten sonra mat cila katı uygulanır.
Değişik bir finisaj efekti elde edebilmek için dekoratif boya kullanılarak; çok renkli dekoratif opak veya saten bitiş sağlanabilir veya eskitilmiş görünüm elde edilebilir. Akrilik esaslı dekorasyon macunu kullanılarak da dekoratif görüntü elde edilebilir. Deriye uygulanmış macun üzerinde çeşitli şekiller kesikli spatula ile yapılabilir. Macun içerisinde bulunabilecek desen veren iri tanelerle çizikli efekt elde edilebilir. Kalın macun tabakası üzerine el boyama silindiri ile kabartma desenler, ince bir tabaka üzerine farklı çizgi ve desen şekilleri elde edilebilir (silindir üzerinde kabartma desen).


FİNİSAJDA FİLM TEŞEKKÜLÜNÜN ESASLARI, DOLGU, BOYA VE APRE KATLARI

Finisaj yapısında prensip olarak; en alt kat yumuşak ve esnek diğer katlar giderek daha sert ve daha dayanıklı olmalıdır. Prensipte finisaj üç temel katır; Dolgu (emprenye-astar), Boya ve Apre katı.
Deri yüzeyini dış etkilerden korumak için; deri yüzeyini örterek koruyucu film tabakası meydana getiren, boya maddeleri ile birlikte veya renksiz olarak bağlayıcı veya binder adı verilen polimerler kullanılır. Böylece sırçalı deri yüzeyinin suya, kire, yağa ve zedelenmeye karşı görünüm ve tutumunun muhafaza edilmesi sağlanır. Zımparalı ve yarma deride yüzeyi örten film tabakası; gevşek ve dayanıksız liflerin çekme ve bükülme sırasında deriden ayrılmasını engeller. Bağlayıcı (Binder) olarak ortam ısısında film teşkil edebilen polimer dispersiyon ve çözeltileri kullanılır. Organik çözücülerde çözünen polimerlere ise Lak, Vernik gibi isimler verilir.  Arzu edilen finisaj efektine göre değişik yapıda birçok binder karışım halinde kullanılır. Finisaj maddeleri çoğu zaman deri yüzeyine sıvı halde tatbik edilir, kurutma ile bir film tabakası oluşur. Film teşekkülü finisaj efekti ve finisaj yapılmış derinin kalitesini belirleyen önemli unsurlardan biridir.
Birçok ufak molekülün çok büyük moleküller oluşturmak üzere birleşmesine polimerizasyon adı verilir. Oluşan büyük moleküllü bileşiklere polimerler, polimerleri meydana getiren basit bileşiklere de monomerler denir. Polimerizasyonlar; katılma polimerizasyonu ve kondenzasyon polimerizasyonu olmak üzere ikiye ayrılabilir. Birçok monomer molekülün basit şekilde birbirine katılması ile gerçekleşen polimerizasyona katılma polimerizasyonu denir (Proteinler, polistrein, polivinil ve poliakrilat gibi). Monomer moleküllerinin aralarından bazı ufak moleküllerin ayrılması ile birleşmesine kondenzasyon polimerizasyonu denir (poliester veya poliamid vb.). İki veya daha fazla doymamış bileşiğin polimerizasyonuna ise kopolimerizasyon adı verilir. Çok sayıda monomerin bileşmesi ile oluşmuş olan makro moleküler yapıdaki polimerlerin moleküllerinin çok büyük olmalarından dolayı bunların çözeltileri koloidaldir.
Sentetik reçineler; kondenzasyon ve polimerizasyon reaksiyonları yardımıyla teşekkül ettirilen veya doğrudan doğruya bazı ilave maddeler ile birlikte plastik maddeler haline getirilebilen yüksek polimerlerdir. “ Yalnız sentetik reçinelerden veya bazı ilave maddeler ihtiva eden sentetik reçinelerden yapılan, basınç ve sıcaklık etkisiyle şekil verilebilen cisimlere plastik maddeler adı verilir”. Üre formaldehit, polivinil, poli metil metakrilat vb. termoplastik polimerlerdir. Sanayide saf polimerlerin yanı sıra polimer karışımı veya polimerizasyona uygun iki bileşiği beraberce polimerize edilmesiyle elde edilmiş ve molekülünde her iki cins esas molekülü de ihtiva eden polimerler kullanılır. Bu suretle arzu edilen birçok özelliğe haiz sentetik reçinelerin elde edilmesi mümkün olmaktadır.
Deri finisajında kullanılan maddeler farklı kimyasal yapılarda büyük moleküllü maddeler olup sulu koloidal çözeltiler, sudaki dispersiyonlar veya organik çözücülerdeki çözeltileri halinde deriye uygulanır. Dispersiyon; birbirinde çözülmeyen veya birbiri ile homojen karışmayan fazlar için kullanılan bir kavramdır. Fazlardan biri diğerinin içinde dağılmış halde bulunan ve iki fazdan oluşan sistemlere dispers sistemler, dağılmış olan faza dispers faz ve dispers fazın içinde dağıldığı faza da dispersiyon aracı denir. Dispersiyon aracı su, dispers sistem katı ve bu dispersiyonun tanecik büyüklüğü 10-5-10-7cm arasında olduğu zaman koloidal çözeltiler meydana gelir. Koloidal çözeltilerin hazırlanmasında dağıtma (dispersiyon) ve küçük atom, iyon veya molekülleri birleştirip koloidal boyuta getirme yani yoğunlaştırma yöntemi uygulanır. Proteinler, selüloz, sentetik polimerler gibi kendiliğinden koloidal boyutta olan maddelerin koloidal çözeltilerinin hazırlanması, bunları kendilerine uygun çözücüde çözmekten ibarettir. Örneğin hidrofil gruplara sahip poliakrilat polimeri suda çözülerek koloidal çözelti verir. Hidrofil gruplara sahip olmayan makro moleküllerin çözücüsü ise benzen, tolüen gibi organik çözücülerdir.
Deri yüzeyine uygulanan finisaj flotelerinin homojen dağılmaları bu flotelerin stabilitesine bağlıdır. Çözelti halinde bulunan ürünler genellikle yeterli derecede stabildir. Film oluşumu çözeltinin viskozitesi ile sınırlanır. Çözücünün buharlaşması veya deri tarafından emilmesi ile viskozite artar, tanecikler serbest hareket edemezler ve film teşekkülü başlar. Çözünen madde ne kadar büyük moleküllü ise viskozite artışı o kadar hızlı olur. Deriye işlemesi istenilen finisaj flotelerinde (dolgu katında sırça emprenyesi) küçük molekül yapısında, stabil madde çözeltileri seyreltik halde uygulanır. Bunun tersi olarak, finisaj maddelerinin yüzeyde birikmesi istenilirse büyük moleküllü konsantre çözeltiler kullanılır. Dispersiyonların viskozitesi ise kritik konsantrasyon sınırının altında madde konsantrasyonu ve molekül büyüklüğünden fazla etkilenmez. Bunun anlamı; düşük viskozitede yüksek madde konsantrasyonuna sahip olmalarıdır. Emülsiyon stabilitesi; emülsiye edici çözücüye ve kullanılan emülgatöre bağlıdır. Kuruma sırasında emülsiyon kırılır, bu sırada suda dağılmış olan partiküller homojen halde olmalıdır. Sudan daha yavaş buharlaşan çözücü kısmı yeterli olursa homojen bir film teşkil eder. Çözücünün tamamı sudan hızlı buharlaşırsa süt şeklinde lekeler meydana gelir. Organik sıvı fazda seyreltici kısım çözücü kısımdan fazla olursa film yapısı ve bağlanma olumsuz yönde etkilenir (Viskozite = Kıvamlılık). Bir sıvını viskozitesi; bu sıvının belirli bir miktarının uygun bir kılcal borudan akması için geçen zamanın, mukayese sıvısı olarak (genellikle su) alınan başka bir sıvının aynı miktarının aynı kılcal borudan akması için geçen zamana oranlamakla bulunan değerdir. Viskozite birimi olarak genellikle santipuaz (centipoise - cp) kullanılır. Suyun 20 oC’deki viskozitesi 1 cp’dir. 1 puaz (poise) 0,01 cp’dir. Dispersiyonlar, disperse faza ve dispersiyon aracına göre şu şekilde adlandırılır;
Katı – Gaz içinde = Duman,  Sıvı – Gaz içinde = Sis, Aeresol,  Gaz – Sıvı içinde = Köpük,        Sıvı – Sıvı içinde = Emülsiyon,  Katı – Sıvı içinde = Süspansiyon, Sol, Sıvı – Katı içinde = Jel, Jelatin
Madde ne kadar ince dağılmış ise aktivitesi o kadar fazladır. Dispersiyonun dağılma derecesi tanecik boyutuyla ters orantılıdır. Dağılma derecesi düşük bir sistemde tanecikler iridir, dağılma derecesinin büyük olması taneciklerin küçük olduğunu ifade eder. Koloidal bir sistemin özellikleri dağılmış taneciklerin şekil ve boyutları ile yakından ilgilidir. Küçük moleküllü dispersiyonlar, büyük moleküllü dispersiyonlardan daha stabildir. Tanecik büyüklüğü, emülgatör ve polimerizasyon derecesi birlikte dispersiyonun stabilitesi, film teşkili, deriye işleme derecesi ve deriye bağlanma sağlamlığını belirler. Ancak, filmin yüzeyde birikmesi veya deri kesitine işlemesi çok önemlidir. Stabilite yüksek ise binder deri kesitine daha fazla işler, deri yüzeyinde az birikir. Binderin deri kesitine işlemesi ile deriye bağlanma ve finisajın bükülmeye dayanıklılığı artar. Binderlerin özel kullanım şekillerinde fark edilen değişik etkileri olduğu için binder üreticilerinin geniş tecrübelerinden yararlanılmalı ve kullanım tavsiyeleri her kullanım için değerlendirilir.
Finisaj da kullanılan film teşkil eden polimerizatlar suda dağılmış polimer parçacıklar halinde bulunur. Emülsiyon ve süspansiyon halinde oldukları için genel olarak dispersiyon denir. Film teşekkülü; serbest hareket eden polimer parçacıkların (monomerlerin) hareketsiz katı bir tabaka teşkil edecek şekilde fikse edilmesi ile gerçekleşir. Bu, su ve çözücü maddelerin buharlaşarak uzaklaşması ile olur. Film teşkilinden sonra polimer moleküllerinin bağ yaparak birleşmesi (reaksiyona girmesi) ile film daha dayanıklı hale gelir, esnekliği azalır ve yırtılma dayanımı artar. Molekül büyüdükçe suya ve organik çözücülere dayanıklılık artar, deriye daha iyi bağlanma sağlanır, sürtünme haslığı, bükülme haslığı ve kullanım dayanımı artar, daha az plastik şekillendirilebilir. Finisaj da uygulanan her bir kat ile yüzeyin emiciliği azalır. Bu nedenle film teşekkülü sabit kalmaz. Sağlam film yapısı oluşması için sıvı faz mümkün olduğunca hızlı bir şekilde uzaklaştırılmalıdır. Deri finisajı sırasında finisaj flotelerinin deriye uygulanmasından sonra genellikle 60 oC civarında hava temparatürü olan kurutma tünellerinde finisaj maddelerinin çözücüleri buharlaştırılır. Bu şekilde meydana gelen film tabakası son şeklini almamıştır ve su ile ıslanabilir ve kabarabilir durumdadır. Daha sonra tatbik edilen finisaj floteleri ile alt tabaka ıslanır ve kabarır, böylelikle iki tabaka birbirine sıkıca kenetlenerek bağlanmış olur. Tam kuruma, ütü ve presleme ile film son şeklini alır. Kurutma yetersiz olursa, bir finisaj katı uygulanırken bir önceki katın homojenliği bozulur. Deri yüzeyi çok fazla kurutulursa katlar arasında sıkı bağlanma temin edilemez. Her finisaj katından sonra yapılan ara kurutma, bir sonraki katın deri yüzeyi tarafından iyi alınmasını temin eder. Oldukça ıslak bir dolgu katı üzerine bir kat daha uygulanırsa deri daha az flote alır, flotenin örtme ve homojenleştirme etkisi yetersiz kalır. Diğer taraftan ıslak dolgu katı üzerine viskoz bir flote uygulanırsa lifli deri yüzeyini daha iyi örter. Bu özellikten yarma deri finisajında yararlanılır. İlk dolgu katı dökme makinesinde uygulanılır, hemen arkasından ikinci kat uygulanarak düzgün bir yüzey temin edilir. Bu şekilde daha az finisaj maddesi ile daha düzgün bir yüzey elde edilir. Deri yüzeyine her bir kat uygulamasından sonra deri yüzeyinin lif yapısı az yada çok ıslanır ve kabarır. Hızlı ve kuvvetli ara kurutmada bu kabarma kaybolur ve sırçada bir gerilim meydana gelir. Her kat uygulamasından sonra beklemeden hızlı ve kuvvetli kurutma yapılırsa, sırçadaki gerilim artarak sırça boşluğu meydana gelir. Ara kat uygulamalarından sonra deriler istifte soğumaya bırakılırsa sırça esnekliği ve tutum daha iyi olur. Finisaj işlemleri sırasında kurutmada, havalandırma ve kurutma metotları uygulanır. Havalandırmada deri ortam temparatüründe veya biraz ısıtılmış bölümlerde kanca ve mandallarla asılır veya çubuklar üzerine asılarak kurutulur. Havalandırma işleminde kuruma işlemi yavaş olduğu için aşırı kuruma olmaz ve finisaj tabakası kırılgan hale gelmez, esnek kalır, sırça tabakası korunmuş olur. Havalandırma, ara işlem olarak sırçalı derinin finisajında, finisaj katlarında az flote kullanılması ve fazlaca protein ihtiva eden finisaj katlarının sertleşmemesi nedeniyle tercih edilir. Kurutma metodunda, yüksek temparatür ve kuvvetli hava sirkülasyonu uygulanır. Deriye finisaj flotesi ile tatbik edilen sıvı buharlaştırılır. Tabanca ve dökme makinelerinden sonra deri doğrudan kurutma tüneline girer. Kurutma tünelinin sıcak bölgelerinde temparatür 70-80 oC’dir. Termoplastik binderler rutubetli ve sıcak ise yapışma yapar. Bu nedenle kurutma tünelinden çıkan deriler fazla sıcak ve rutubetli olmamalıdır. Tünelin giriş ve çıkış bölgesinde temparatür ortam temparatürüne yakın olmalıdır. Kurutma etkinliği, tüneldeki hava temparatürü ve miktarı yanında, tatbik edilen flote miktarı, flote bileşimi ve finisaj tabakasının kalınlığına da bağlıdır. Kurutma hızı, tünel kurutmada havalandırma kurutmadan daha hızlıdır. Buna rağmen her bir finisaj katı uygulaması arasında fazla zaman aralığı vardır. Zaman kazanmak için hızlı kurutma yapılmamalıdır. Isı etkisi ile finisaj filminden yumuşatıcı yağın erimesi veya derideki yağlama maddelerinin erimesi ve protein binderlerin kırılgan hale gelmesi mahzuru vardır. Rutubetli deride hızlı kurutma sırasında sırça ve retikular tabaka arasındaki gerilimden büzülmeler meydana gelebilir. Sıcak hava ile kurutma şüphesiz modern finisaj tekniklerinin bir parçasıdır, ancak bu sırada deri kalitesinin etkilenebileceği de dikkatten uzak tutulmalıdır.
Deri yüzeyi koruyucu bir apre katı ile kapatılana kadar, ara işlemler sırasında kirlenmeye, kazınmaya ve yapışmaya karşı hassastır. Bu nedenle finisajda ara işlemler sırasında derinin sehpalanması ve taşınması önemlidir. Kalite ayrımı nedeniyle sırçalı ve zımparalı deri kadife, tabanca ve dökme metotları ile finisaj yapılmaktadır. Farklı kalitelerdeki deriler sehpalanarak  finisaj işlemleri için bekletilirler. Sehpalama genellikle sırça tarafları yüz yüze gelecek şekilde yapılır. Böylece deri yüzeyi daha az kirlenir. İstif yüksekliği fazla olursa yapışma iz yapma olasılığı artar.
 Binderler, ideal durum olarak kabul edilen cam veya porselen bir yüzeyde, deri yüzeyine göre farklı film teşekkül ederler. Deri yüzeyi emici olduğu için sıvı kısmı hızla emer, viskozite yükselir, penetrasyon durur ve film teşekkülü başlar. Cam veya porselen yüzeyde sıvı buharlaşması homojen olduğu için aynı kalınlıkta homojen bir film tabakası meydana gelir. Kullanılacak olan binderin mekanik etkilere ve elektrolitlere dayanımı pratik olarak şöyle test edilebilir; birkaç damla binder avuç içine konarak parmakla ovulur, dayanıklı olan dispersiyon bir tabaka oluştururken, dayanıksız olan binder topaklanır. Bir cam kaba az miktarda binder ve demir çivi konur, bir gece bekletilir. Elektrolit dayanımı iyi olan binder etkilenmez, elektrolit dayanımı iyi olmayan binder çivi yüzeyinde yapışkan bir tabaka oluşturur. Film teşkil edici maddelerle birlikte polimerizasyona iştirak etmeyen renk verici pigmentlerin kullanılması ile film homojenliği bozulur. Pigment tanecikleri polimer taneciklerden çok daha büyüktür, film tabakasını gevşetirler. Fazla kullanımları kopma dayanımını, esnekliği, yaş sürtünmeyi ve suya dayanıklılığı azaltır. Termoplastik özelliği azaltıp kuru sürtünmeyi iyileştirir, hava ve su buharı geçirgenliğini arttırırlar.


POLİAKRİLATLAR ve özellikle etil esterleri deri finisajında önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle film özellikleri poliakrilata göre mukayese edilir. Poliakrilatlar çok iyi ışık haslıklarına sahip oldukları için beyaz ve açık renk finisajlarda tercih edilirler. Akrilik emülsiyonları anyonik veya katyonik, süt görünümünde, düşük viskoziteli %40 kuru madde kapsayan maddelerdir. Akrilik asit esterlerinden oluşan bu emülsiyonlar çok ince partiküllü ve elastiki, saydam, düşük temparatürlerde dahi elastikiyetlerini kaybetmeyen yapıdadırlar. Camlaşma temparatürleri (Tg) çok düşüktür, soğuktan etkilenmezler, –30 oC gibi düşük temparatürlere dayanıklıdırlar. Her türlü deride uygulanabilirler, alkalilere dayanıklıdırlar, ışık haslıkları iyidir, sararmazlar. Kuru ve yaş sürtünme haslıkları ortadadır. Camlaşma temparatürü düşük olan binderlerin filmlerinin yapışkan, yaş ve kuru sürtünme haslıklarının iyi olmaması nedeniyle finisajın alt katlarında kullanılırlar. Kural olarak finisajda alt katlar yumuşak ve esnek üst katlar giderek daha sert, sürtünmeye dayanıklı olarak teşkil edilmelidir. Sert binder seçip yumuşatıcı yağ ilavesiyle film tabakasında yumuşaklık temini, yumuşatıcı yağın zamanla deriye geçmesi nedeniyle iyi bir çözüm değildir. Bu nedenle finisaj reçetelerinde genellikle farklı binderler karışım halinde kullanılır. Camlaşma temparatürü büyük olan binderler sağlam, sıkı, daha sert film oluşturur, yapışkanlık azalır ve sürtünme dayanıklılığı artar. Bu binderler ince tabaka halinde finisajın üst katlarında kullanılır. Kullanılan binderin camlaşma temparatürü kullanım ortamından düşük olmalıdır. Ayakkabılık deriler –15 oC’ye, giysilik derilerin ise –30 oC gibi düşük ısılara dayanıklı olmalıdır. Akrilik/Akrilo Nitril emülsiyonları hafifçe sarı renkli saydam emülsiyonlardır. 24 saat müddetinde sadece % 6 su emerler. Organik solventlere çok dayanıklıdırlar. Ancak dezavantajları hafifçe yapışkan olmaları fazla kullanımlarını engeller. Akrilik/Viniliden kopolimerleri suda az şişerler, solventlere dayanıklıdırlar, fazla penetrasyon yapmazlar, yüzeyseldirler. İyi örtme ve yüzey doldurma özelliklerine sahiptirler. Zımparalı ve yarma deriler için uygundur. Ancak soğuğa dayanıklı olmadıkları için düşük temparatürlerde kırılabilirler. Dolayısıyla soğuğa dayanmalarını sağlamak için yumuşak ve soğuğa dayanan polimerlerle karıştırılarak kullanılırlar. Akrilik/Viniliden kopolimerleri astar katında yüksek sürtünme dayanımı istenilen derilerde başarılı neticeler verirler. Akrilik/Styrene kopolimerleri yüksek mekanik değerlere sahiptirler. Ütüye dayanımı çok iyidir. Poliüretanlarla kullanıldıklarında soğuğa dayanımları da artar. Bir nevi protein/kazein finisajına benzer neticeler alınabilir. Parlak ve kaygan yüzeyler elde etmek için içinde yüzey aktif madde olmayan polimerler üretilmiştir. Bu tür polimerlerin film meydana getirmelerini kolaylaştırmak için izosiyanat ve aziridin türü maddeler kullanılmaktadır. Akrilik polimerlerin kullanımları; astar ve temel katlarda, orta, üst ve son tabakalarda protein yumuşatılmasında veya hidrolak katkısı olarak gibi geniş bir alanı kapsar. Hidrolakların son kat tatbikatlarında % 10-20 miktarında akrilik ilavesi kuru sürtünmeyi arttırır, daha yumuşak bir tuşe kazandırır, bağlanmayı iyileştirir.
Sulu poliakrilik dispersiyonu olan (BASF- Corialgrund ON)’nin, Dispersiyonunun kuru madde oranı yaklaşık % 40, pH değeri 2.5-3.5 ve filmi renksiz, yumuşak, elastik ve soğuğa karşı dayanımı çok iyidir. Corialgrund ON düşük viskoziteli,süte benzeyen, hafif asidik, amonyak ile kalınlaşabilen bir dispersiyondur. Dispersiyon çok ince partiküllü olup partiküller büyük ölçüde homojendir. Corialgrund ON çok iyi bir dispersiyon stabilitesi göstermesi nedeniyle pigmentler ile çok iyi bağdaşır ve örtü boyaları ile doğrudan doğruya karıştırılabilir. Yüksek mekanik stabilitesi sayesinde her tür aplikasyonda deri yüzeyinde çizgi meydana getirmeksizin çok düzgün şekilde dağılır. Corialgrund ON elektrolit ve metallerden çok az etkilenir. Bu itibarla tatbik edildikleri makinelerin korunmamış metal kısımları ile birkaç saatlik temaslarda bile hazırlanmış boyaların stabilitelerinde bir zayıflama olmaz. Dispersiyon çok az köpüklendiğinden boya tabakalarında hava kabarcığı kalma tehlikesi yoktur. Corialgrund ON renksiz, saydam bir film teşkil eder. Bu film iyi bir genleşme, cüzi şişme, yüksek bir yaşlanma ve ışık haslığına sahiptir. Film termoplastik karakter arz ettiğinden 50 oC’nin üzerinde yumuşaktır, fakat soğukta yeteri kadar elastikiyete sahiptir. Corialgrund ON hem sulu örtü boyaları ile ütü finisajında plastik bağlayıcı (binder), hem de selülozik boyamalarda zemin hazırlama binderi olarak kullanılabilir. Corialgrund ON ütü finisajında ince bir cild ve dalgasız bir yüzey görünümü verir. Boya katları çok çabuk kururlar ve böylece de ara ütü esnasında hemen hemen hiç yapışmazlar bu da boya katlarının birbiri ardı sıra kısa aralıklarla yapılmasına imkan verir. Finisaj katı deri ile çok iyi bağlanır. Kuru ve yaş sürtünme haslıkları, suda şişme ve sürekli bükülme mukavemeti iyidir. Asetona sabitliği ve sıcak ütüye dayanıklılığı üst katlarda Luronbinder U veya Luronglanz E ilavesi ile daha da arttırılabilir. Dispersiyonun yüksek stabilitesi Corialgrund ON’i sadece mutat kadife ve pistole aplikasyonları için değil aynı zamanda makine ile aplikasyonlar için de elverişli kılmaktadır. Perde makinesi ile aplikasyonlarda Corialgrund ON sürekli, muntazam bir film oluşumunu mümkün kılar. Selülozik boyalar için zemin hazırlama işleminde; Corialgrund ON selülozik boyalar için mükemmel bağlama gücüne ve sağlamlığına binaen selülozik deri finisajında zemin hazırlama binderi olarak çok uygundur. Zemin boyaması ütü finisajında olduğu gibi sulu örtü boyaları ile yapılabileceği gibi suda çözünen asit boyalar ile renklendirilerek veya renksiz olarak uygulanabilir. Corialgrund ON’ nin veya Corialgrund ON ihtiva eden boyaların viskozitesi arttırılmak istendiğinde, bu maksat için gerekli amonyak miktarı su ile önceden sulandırılmalıdır. Selülozik boya katlarında sudan etkilenmelerin önüne geçmek için zemin boyasının çok iyi kurutulması gerekir. Selülozik boya katı ister şeffaf ister pigmentlendirilmiş olsun hiçbir zaman çok ıslak tatbik edilmemelidir. Çok ıslak olarak uygulanan katlar çok yavaş kurumakta, bu da sonradan çatlayıp dökülmeye sebep olmaktadır.

Bilhassa anilin ve semi anilin gibi cildli derilerin finisajında kullanılan, derinin tabii görünümünü ve tuşesini muhafaza eden çok ince partiküllü sulu poliakrilik dispersiyonu (BASF- Corial-Microbinder AM) deri finisajı için plastik bir bağlayıcıdır, yumuşak derilerin finisajı için tavsiye edilir. Karakteristikleri: kuru madde % 20, pH değeri yaklaşık 4, film görünümü renksiz ve saydam, elastikiyeti çok yumuşak ve esnek, film yüzeyi homojen ve hafif yapışkan. Akıcı, çok küçük partiküllü, mükemmel nüfuziyet (penetrasyon) kabiliyetine sahip bir dispersiyondur. pH değerinin 8’i aşması halinde dispersiyon çözeltiye dönüşür. Corial-Microbinder AM; deride mevcut cild hatalarını ön plana çıkarmayıp kalın tabakalar halinde bile tabi bir cild görünümü verir. Emiş kabiliyeti çok zayıf olan derilerde binderin yeterli düzeyde nüfuziyeti alışılagelmiş penetratörlerin (Amollan AB-2, Etil glikol vb.) kullanılması ile sağlanabilir. Finisajın dolgunluğu ve fiziksel haslıkları diğer poliakrilik dispersiyonlar ve sulu poliüretan dispersiyonları ile kombinasyon yapılarak arttırılabilir. Diğer binderlerle kombinasyonda Corial-Microbinder AM’in pH değeri en az 7 olmalıdır. Gerektiğinde bir miktar amonyak ilavesiyle pH 7’ye ayarlanır, aksi takdirde çökmeler olabilir. Corial-Microbinder AM çok yumuşak ve esnek bir film teşkil etmesine rağmen yeterli ölçüde derine nüfuziyeti halinde polisajlı finisajlar içinde uygundur.

K.J. QUINN- MELİO RESİN A-967 : Akrilat-Styrol kopolimer dispersiyonu, pH değeri yaklaşık 7 ve kuru madde oranı % 30’dur. Cam berraklığında, yüksek parlaklıkta, gayet dayanıklı bir filme sahiptir. Orta sertlikte RESİN A-967 az yapışkan olduğundan rahatlıkla ütüleme imkanı yaratır ve böylece çok berrak ve aşırı parlak bir film elde edilir. Üstelik elastik olması dolayısıyla çekildiği zaman bu parlaklığını kaybetmez. Bilhassa ayakkabı imalatında burun kısmında parlaklığın kalıcı olmasını sağlar. Tek başına kullanılmaz; genellikle 50-70 g/L’si gerekli parlaklığı sağlamaya yeter. Yumuşak binderlerle kombinasyon yapılırsa blonje finisajında da kullanılır. Birlikte kullanılacak malzemelerin RESİN A-967 üzerine etkileri dikkate alınmalıdır.

BUTADİEN BİNDERLER çok düşük camlaşma temparatürüne sahiptirler. Bu yüzden aşırı yumuşak film verirler. Tek başına genelde kullanılmazlar, sert monomerlerle kopolimerizasyona gidilir. Butadien kopolimerleri sarımsı, süt beyaz görünümde emülsiyon verirler. Miseller veya başka bir deyişle tanecik büyüklükleri akriliklere nazaran daha iricedir. Çok örtücü, opak, elastik, soğuğa dayanıklı film ve mükemmel yaş sürtünme dayanıklılığı gösterirler. Yarma finisajları için ana zemin olarak kullanılabilirler (PİELCOLOR- FI 2733, FI 2770, FI 2780). Flexometre ve sürtünme haslıkları yüksektir. Solventlere ve suya dayanıklı oluşları genelde kimyasal maddelerin kullanıldığı ayakkabı ve diğer deri türlerinde kullanılabilmelerine imkan sağlar. Dezavantajları kaba görünüm vermeleri ve yüksek temparatürde pres plakasına yapışma sorunlarıdır. Bu sorun sert akrilik polimerlerle birlikte kullanılarak çözümlenebilir. Gün ışığına has değildirler, sararırlar. Işık haslığı ve kullanım dayanıklılığı akrilat binderlerle birlikte kullanılarak iyileştirilir. Beyaz spor ayakkabısı finisajında kullanılmaları sakıncalıdır. Ayakkabı derisinin zamanla beyazdan griye dönüşmesi çok sık rastlanılan bir sorundur. Yarma deri finisajında rahatça kullanılırlar. Kalın, elastiki, sağlam bir film tabakasını tek başlarına veya daha iyisi bir su bazlı poliüretanla beraber meydana getirirler. Poliüretanın pahalı geldiği finisajlarda akriliklerle birlikte rahatlıkla kullanılabilirler. Dolap kırması (krispe-floater) efekt eldesin de filmin aşırı kırılmasını önler. Butadien binderler organik pigmentlerle kuvvetli bir bağ meydana getirebilirler ve örtü filmi kavlayabilir. Özellikle maron ve kırmızı pigmentlerle ayrışma gösterirler. Kırmızı pigment olarak kadmiyum kırmızısı kullanılmalıdır. Böylece yüksek bir örtücülük meydana gelir.

PİELCOLOR RE 2266 : Butadien polimer emülsiyonu. Özgül ağırlık 1.015, pH 5-6 ve katı madde oranı % 40. Film özellikleri; opak, sarımtırak, orta yumuşak, bükülebilen, yüksek ışık haslığı, çok esnek ve yapışmayan. Mekanik işlemlere ve elektrolitlere dayanıklıdır, iyi bir örtme gücü vardır. Yüksek sıcaklıklarda iyi bir performans gösterir. Su geçirmezlik, sürtünme rezistansı ve düşük sıcaklıklara dayanma gücü yüksektir. Ayakkabılık yarma ve baskılı sırçalı derilerde iyi dayanıklılık gösterir, tek başına veya ana binder olarak kullanılır. Finisaj, yüksek sıcaklıktaki kurutmalarda ve ıslak flexometre testi için RE 2248 ile kullanılması tavsiye edilir. RE 2262 organik pigmentlerle kuvvetli bir bağlanma meydana getirebilir. Özellikle kırmızı ve maron pigmentlerle ayrışma gösterir.

PİELCOLOR RE 2262 : Akril – Butadien polimer emülsiyonu. Özgül ağırlık 1.01, pH 4.5-5.5 ve katı madde % 20. Örtü; beyaz yarı şeffaf, orta yumuşaklıkta, esneyebilir, çok elastik ve yapışkan değil. Olağan üstü örtme gücü ile orta derecede doldurma efekti verir. Yüksek sürtünme ve ısı dayanıklılığı vardır. Kuru dolap esnasında mükemmel dayanıklılık, düşük temparatürlerde iyi esneme. RE 2262 organik pigmentlerle kuvvetli bir bağlanma meydana getirebilir. Özellikle kırmızı ve maron pigmentlerle ayrışma gösterir.

PİELCOLOR RE 2266 : Butadien polimer emülsiyonu. Özgül ağırlık 1.010, pH 6.5-7.5 ve katı madde % 30. Film özellikleri; opak, sarımtırak, yumuşak, bükülebilen, çok esnek ve yapışmayan. İyi bir örtme gücü vardır. Yüksek sıcaklıklarda iyi bir performans gösterir. Su geçirmezlik, sürtünme rezistansı ve düşük sıcaklıklara dayanma gücü yüksektir. Çapraz bağlanabilen butadien polimer olan AA 4380 ile karıştırıldığı zaman karışım 3-4 hafta dayanır. Yarma ve baskılı sırçalı derilerde iyi dayanıklılık gösterir. Finisaj, yüksek sıcaklıktaki kurutmalarda ve ıslak flexometre testi için RE 2248 ile kullanılması tavsiye edilir. Organik pigmentlerle ayrışma meydana getirebilir. Özellikle kırmızı ve maron pigmentlerle ayrışır.

K.J. QUINN- MELİO RESİN 8-62 : Bir butadien polimerizasyonunun sulu dispersiyonu; pH değeri 9-10 ve kuru madde oranı yaklaşık % 22’dir. Yumuşak bir butadien binder olup berrak, trasparan, hafif sarımsı ve gayet esnek bir film meydana getirir. Bu yüzden bir akrilik binder ile beraber napalan finisajında başarı ile kullanılabilir. Asetona ve sıcak prese karşı dayanıklılığı çok iyidir.

K.J. QUINN- MELİO RESİN 8-63 : Butadien ve akrilat bağlarının karışım polimerizasyonunun sulu dispersiyonudur. Kuru madde oranı % 45, pH değeri yaklaşık 7’dir. İçinde kullanıldığı finisajların soğukta çatlamamasını, asetona ve sıcak prese karşı dayanıklılığını arttırır. Beyaz derilerin finisajı için çok uygun bir binderdir. Kuruduğunda meydana gelen filmi gayet yumuşak, renksiz ve kauçuğumsu olup çok elastiktir.

BASF- Lepton Binder GC : Sulu butadien kopolimer dispersiyonu. Özellikle zımparalanmış derilerde mükemmel düzgün yüzeyler verir. Örtücülüğüne rağmen cildi fazla yüklemez ve doğallığı bozmaz.

ÇAPRAZ BAĞLANAN BİNDERLER (Cross Linking Binders-reaktif binder) bünyelerinde reaktif gruplar taşıyan polimerlerdir. Kuruma sırasında su kaybederek reaktif gruplar birleşir ve daha değişik özellikler veren moleküller meydana gelir. Bu olay polimer retikülasyonu veya geri dönmeyecek şekilde değişmesi olayıdır, daha büyük bir molekül oluşmuştur, bu molekül daha dayanıklıdır. Retikülasyon eğer çapraz bağlanan aynı tip moleküllerden oluşursa buna oto retikülan veya kendisiyle çapraz bağlanan denilir. Bazen ortama dışarıdan fikse edici madde veya çapraz bağlanmayı sağlayacak bir kimyasal vermek gerekebilir. Bu tür polimerlere de çapraz bağlanabilme özelliği olan polimer denir. Çapraz bağlanan binderler genelde düşük molekül ağırlığında hazırlanırlar. Çapraz bağlandıklarında molekül ağırlıkları çok artarak yeni özellikler kazanırlar. Buna karşı elastikiyet azalır, kuru sürtünme haslıkları, ısıya dayanımları, zamanla eskime dirençleri, pres ve ütüye dayanıklılıkları artar. Ancak retikülasyon fazla ilerlerse çok sert ve kırılgan bir polimer oluşabilir. Dolayısıyla dikkat edilecek birinci konu çapraz bağlanmayı oluşturan maddenin ne kadar ilave edileceğidir. İkinci özellik suda şişme özelliğidir. Akrilik binderlerin çoğu suda bırakıldıklarında şişer ve üzerindeki boya tabakasını atar. Çapraz bağlanan polimerler suyla şişmezler. Bu açıdan çapraz bağlanan binderler (Cross Linking Binders) suya dayanma ve yaş sürtünmenin önemli olduğu finisajlarda kullanılırlar. Suya dayanıklı olarak kuruyan binderler finisajın yaş sürtünme haslığını arttırırlar ancak daha sonra uygulanan sulu katların bağlanmasını azaltırlar. Bu nedenle reaktif binderlerde sıcak ara ütüleme yapılmamalı ve ortam temparatüründe istifte fazla bekletilmemelidir. Suya dayanımı yüksek film meydana getiren binderlerin su ile kolay karışan binderlerle karışım halinde ara kat olarak uygulanması faydalı olmaktadır. Üçüncü önemli özellikleri ise bünyelerinde bulunan reaktif gruplar derinin poliamid grupları ile reaksiyona girer ve çok mükemmel adezyon yani deriye yapışma, sağlam bağlanma meydana getirirler. Buda kendini kuru ve yaş sürtünme haslıklarının artışıyla belli eder. Çapraz bağlanabilen akrilik-butadien binderlerin reaksiyona girebilen karboksilik ve N-metilol grupları fonksiyonel reaktif gruplar olarak tanımlanır. Çapraz bağlanan binderler karboksilik grup taşıdıklarından asidik karakterlidirler. (PİELCOLOR- RE 2266, RE 2685, FI 2733, AA 4380 vb.)  Dolayısı ile alkali bir madde ile viskoziteleri artar ve kalınlaşırlar. Bu nedenle akıcılığın ayarlanmasında alkali maddeler kullanılır, böylece fazla akıcılıktan kaynaklanan uygulama zorlukları giderilir. Reaktif binderler organik pigmentlerle kuvvetli bir bağ meydana getirebilirler ve örtü filmi kavlayabilir. Özellikle maron ve kırmızı pigmentlerle ayrışma gösterirler. Kırmızı pigment olarak kadmiyum kırmızısı kullanılarak yüksek bir örtücülük sağlanır.
Termoplastik binder film özellikleri, termoset protein esaslı maddeler, poliüretan dispersiyonu ve nitroselüloz emülsiyonları ile birlikte karışım haline kullanılarak arzu edilen yönde değiştirilir. Protein binderler, nitroselüloz emülsiyonu, poliüretan dispersiyonu prese yapışmayı azaltır. Bu uygulama genellikle kuvvetli termoplastik özellikte olan dolgu veya binder katı üstüne homojenleştirici boya katında yapılmaktadır. Termoplastik dolgu katı üzerine, ara ütü yapmadan, çok az termoplastik binder ihtiva eden renk homojenleştirici termoset bir finisaj flotesi tatbik ettikten sonra ütü veya desen yapmak daha uygun olur. Böylece daha yüksek temparatür ve daha yüksek basınçta desen yapma imkanı elde edilir. Ütü ve desen efekti daha iyi olur. Nitroselüloz filmi ısı etkisiyle koyu renk almakta, aynı zamanda kırılganlık meydana gelmektedir. Bu nedenle 100 0C’nin üzerinde ütüleme yapılmamalıdır. Emülsiyonda bulunan çözücü filmin geç kurumasına neden olur, çözücü tam buharlaşana kadar yüzey yapışkan kalır. Emülsiyon lak ve polimerizat karışımı uygulandığında film tabakası tam kurumadan ütü ve desen baskı yapılmaz. Nitroselüloz lak emülsiyonu ve poliakrilat karışımının meydana getirdiği film biraz mat olur ve düzgün bir yüzey meydana gelir. Mat görünüm istenmediği hallerde yüksek parlaklıkta apre uygulanarak parlaklık temin edilir ve bu arada mat yüzeyin meydana getirdiği dalgasız homojen görünüm muhafaza edilir. Çözücülere karşı hassas olan dispersiyon binderlerin etkilenmemesi için nitroselüloz lak emülsiyonu, poliüretan dispersiyonu su ile karışan alkol, glikol veya metilglikolester ihtiva etmemelidir veya bu karışımlara belirtilen çözücüler ilave edilmemelidir. Termoset maddelerin finisajda kullanılmaları ile, ayakkabı imalatı sırasında uygulanılan ısıl işlemlerde finisaj filminin yumuşayarak deriden ayrılmasını önlemek, finisajın termoplastik özelliğini azaltarak ısı etkisine karşı sıcak sürtünme dayanımını arttırmak ve birçok organik çözücü ile kabaran ve çözülen polimerizat binderlerin yapıştırıcı çözeltilerine ve asetonla yumuşatmaya karşı dayanıklı hale getirilir. Protein binderler bu etkilere karşı finisaj filmini korurlar.
Poliüretanın sulu emülsiyon ve dispersiyon şekli polimerizat dispersiyonlarla birlikte kullanılabilir, nitroselüloz gibi termoset bir tutum gösterir, uygulanan katların birbirine iyi bağlanmasını temin eder, yaş sürtünme haslığı daha azdır.

POLİÜRETAN; polieter, poliester, kısmi eter veya esterlenmiş polialkoller -polyol- (yumuşak komponent-LAK) ile sertleştirici ve molekül büyütücü alifatik ve aromatik poliizosiyanatlardan meydana gelen büyük moleküllü katılma bileşikleridir. Bu iki komponenttin karışımından meydana gelen karışıma iki komponentli lak adı verilir ve avantajı; komponentlerin organik çözeltilerdeki çözeltisi, tabanca veya dökme makinesinde kolayca kullanılacak derecede düşük viskozitede olması, yüksek konsantrasyonda kalın tabaka oluşturarak lak deri (rugan) üretiminde kullanılabilmesidir. Tek komponentli poliüretan sistemde ise reaksiyon büyük oranda tamamlanmıştır, ancak organik çözücülerde çözülebilir durumdadır. Teşkil eden film elastiktir, yeterli sürtünme haslığı vardır, organik çözücülerde kabarır. Organik çözücülerde çözülmüş poliüretan setleştirici izosiyanat ile reaksiyona sokularak organik çözücülere dayanıklı hale gelir. İki komponentli sisteme göre daha uzun süre dayanır. Yüksek konsantrasyonlarda rugan, ince tabaka halinde dayanıklı finisajlarda kullanılır. Reaktif poliüretanlarda kullanılan organik çözücüler konusunda üretici firma tarafından bildirilen bileşimlere titizlikle riayet edilmelidir. Yumuşatıcı ihtiva etmediği için nitroselüloza göre daha uzun süre dayanır. Sürtünmeye, bükülmeye ve soğuğa nitroselülozdan daha dayanıklıdır. Poliüretanların filmleri çok değişik özelliklere sahip olduğu için çok yönlü kullanıma imkan verir. Poliüretan lak ile örtücü veya anilin görünümde parlak veya mat yüzeyli finisajlar yapılabilmektedir. Beyaz ve açık, renkli finisajlarda ışık haslığı daha iyi olan alifatik bazlı poliüretan tercih edilir. Döşemelik derilerde poliüretan finisaj dayanıklı ve daha az yanıcı olduğu için tercih edilmektedir.
Poliüretanlar uygun organik çözücülerdeki çözeltisi halinde, çözücüsüz konsantre halde ve katı madde olarak, sulu ortamda dispersiyon olarak kullanılmaktadır. Poliüretan emülsiyon ve dispersiyonları; sırça sabitleştirici ve doldurucu olarak dolgu katında, sırçalı ve zımparalı derinin boya katında veya apre katında kullanılabilir ve ortam temparatüründe kuruyup sertleşmektedir.

Sulu alifatik poliüretan dispersiyonu olan süt görünümlü sıvı, % 30 konsantrasyonlu, pH 7-8, anyonik ve ışık haslığı çok iyi bir binderdir. Film özellikleri; orta yumuşak, çok elastik, iyi doldurucu, çok yüksek kuru ve yaş bükülme haslığı (vidalada 100.000 kuru ve 100.000 yaş), -30 oC’a dayanıklı bükülme haslığı, çok düşük pres ve istif yapışması, mükemmel baskı ve kuru dolaplanabilmesidir. Fondoflex P 300 giysilik, yüzlük, mobilyalık ve otomobil döşemeliği gibi yüksek bükülme ve soğuk bükülme dayanımı aranan derilerde önerilmektedir.

Anyonik, ince taneli poliüretan ve akrilik dispersiyonu (HENKEL- Epısangrund WM) % 28 konsantre, pH 9 değerindedir. Epısan grund WM elastik ve termoplastik binderdir. Pres dayanımı yüksek, çok iyi dolgunluk sağlayan, sırça görünümüne ve yumuşaklığa zarar vermeden örtücülük sağlayan bir binderdir. Zımparalı ve bozuk cildli deriler için astar katında tavsiye edilir. Epısangrund WM boya ve binder katlarında kullanıldığında dolgunlu ve örtücülüğü düzeltir.

Astacin Ground UH : Anyonik, yumuşak, sulu bir poliüretan dispersiyonu. Özellikle su geçirmez derilerin finisajında; finisajın deriye bağlanmasını penetrometre değerlerini negatif etkilemeksizin iyileştirir. Pistole ile tatbik edilir; boyalara da kısmen ilave edilerek kullanılabilir.
Lepton Filler K : Doldurucu ve optik yüzey düzgünlüğü sağlayan matlaştırıcı.
Lepton Wax A : Katyonik vaks emülsiyonu; tutum (tuşe) ve dolgunluğu iyileştirir.
Astacin Finish PUM : Anyonik karakterde çok yumuşak ve elastiki bir poliester-poliüretan dispersiyonu. Çok iyi dolgunluk sağlayan ve derinin cild hatalarını kapatan finisajlar verir.
Lepton Binder LF : Akril kopolimer bazında anyonik bir dispersiyondur. Mamul özellikle solventsiz finisaj sistemleri için geliştirilmiş olup, yüksek haslıklara sahip finisajlar verir. Uygun apre maddeleri ile kombine edildiğinde; düzgün yüzeyli, mükemmel dolgunlukta doğal görünümlü finisajlar verir.
Lepton Matting T : Akrilik kopolimer bazında bir matlaştırıcı. Özellikle solventsiz finisaj sistemlerinde ve nitroselüloz emülsiyonları (hidrolaklar) ile apre sistemlerinde matlaştırıcı olarak kullanılır. Matlık yanında kuru ve hoş tutumlu, optik düzgün yüzeyler sağlar.
Lepton Paste GV : Poliakrilik ve poliüretanın sulu karışımı; özellikle finisaj boya karışımlarında viskozite ayarlamak için kullanılır. Çizgisiz ve muntazam bir boyamaya imkan sağlar, dolgunluğu arttırır.

Basf- Astacin Finish PUD : Sulu poliester-poliüretan dispersiyonu; çok ince partiküllü mükemmel film teşekkülü; yumuşatıcılar veya serbest emülgatörler içermez. Binder ve apre maddesi olarak kullanılabilir, kullanımı kolaydır; iyi haslıklara haiz elastikiyeti yüksek finisajlar verir.
Basf- Astacin Soft PU : Poliester-poliüretan dispersiyonları için yumuşatıcı.
Basf- Astacin Grund PI : Anyonik karakterde poliüretan dispersiyonu, özellikle polisaj katları için uygundur. Cildi fazla yüklememesi nedeniyle doğal görünümlü finisaj verir.
Basf- Astacin Finish PUA : Poliüretan ve poliakrilik bazlı, anyonik bir dispersiyon (binder). Tek başına kullanıldığında kapatıcı, hoş görünümlü, iyi haslıklara haiz finisajlar verir.
Basf- Astacin Finish UL : Poliüretan bazlı anyonik karakterde bir kompak binder. Tüm deri tiplerinin finisajda çözücülere dayanıklı, yüksek flekso metre değerlerine haiz finisajlar verir.
Basf- Corial Finish EC : İyileştirilmiş haslıklara sahip bakımı kolay finisajlar için reaktif poliüretan lak. Apreleri çok düşük sıcaklıklarda bile elastikiyetlerini muhafaza eder.
Basf- Corial Finish ECL : Işıkta sararmayan, antistatik tek komponentli etkin poliüretan lak. Ara aprelerin mekanik etkilere karşı (örneğin kuru dolaplama) direncini arttırmak için çok uygundur; bilhassa yumuşak deri türleri için elverişlidir.
Basf- Corial Finish ECM : Corial Finish EC’nin matlaştırılmış şekli, Corial Finish EC için matlaştırıcı.
Basf- Corial Hearter L : Corial Finish EC için özel sertleştirme (fiksasyon) maddesi.
Basf- Corial Hearter NV : Corial Finish EC ve Corial Finish ECM için poli izosiyanat bazlı sararmayan sertleştirici (fiksasyon).

K.J. QUINN- MELİO PROMUL 70: Bir alifatik poliüretan dispersiyonu olup organik çözücü ve su ile karıştırılabilir. Bilhassa cildli derilerin finisajında kullanılmak üzere geliştirilmiştir ve geniş kullanım alanı vardır. İyi bir bağlanma sağlamak için astarlama katında, termoplastik olmadığı için polişli derilerin astarlarında, iyi bir gren teşekkülü ve sürtünme haslığı için hidrolak katında % 10 oranında kullanılır. Elastikiyet, yumuşaklık ve parlaklık elde etmek için selülozik cilaların içinde kullanılır. Boşluklu derilerde dolgu olarak, emişi az derilerde penetrasyon ve bağlanma için kullanılır. Elastik ve berrak olan filminin ışık haslığı çok yüksektir.
K.J. QUINN- MELİO PROMUL 46: Modifiye edilmiş anyonik alifatik poliüretan dispersiyonu. Kuru madde oranı % 30, pH değeri yaklaşık 6.8-7.5 dir. Çok iyi baskı imkanı sağlayan filmi sudan çok az etkilenir. Normal temparatürde kolay kurur ve yapışkanlığı azdır. Genelde yarma finisajında kullanılan PROMUL 46 ara prese veya baskıya imkan tanır. Ara preste sıcaklık 75-85 oC arası, basınç 100-200 Bar arası olmalıdır. İkinci preste ise aynı basınçta ve 90 oC’nin üzerinde olmalıdır. Homojen bir film için bu sıcaklık gereklidir.

PROTEİN BİNDER olarak genellikle kazeinin sudaki alkali çözeltisi kullanılır. Kazein filminin esnekliği ve bükülmeye dayanıklılığı (fleksometre değeri) diğer binder filmlerine göre oldukça azdır. Çok ince bir tabaka teşkil edecek şekilde uygulandığında yeterli esneklik sağlanır. Bükülme esnekliğini iyileştirmek, parlaklık derecesini ayarlamak, tutumu değiştirmek için yumuşatıcı yağ, tabii ve sentetik reçine, mum ve vakslar kullanılır. Yüksek oranda yumuşatıcı kullanılarak, kuvvetli bükülme sırsında film tabakasının kabarması önlenemez. Bu kabarma, daha ince ve daha sert katlar uygulanarak ortadan kaldırılır. Alkali kazein çözeltisi zımparalanmış sırça tabakasını şişirerek lif yapısının gerilmesine neden olur. Bu gerilme dolgu filmi ile fikse edilerek kaba bir sırça görünümüm ve sırça boşluğu meydana gelebilmektedir. Ayrıca dolgu katında kullanılan zayıf asidik ve nötral polimerizat dispersiyonları kazeinin çökmemesi için zayıf alkali yapılmaktadır.  Kazein fazla miktarda kullanılırsa polimerizat filmini sertleştirir, kalın film tabakasında bükülme dayanıklılığını azaltır ve yüzey görünümünü kötüleştirir. Kazein kuru sürtünme haslığını attırır, su almayı arttırarak yaş sürtünme haslığını azaltır. Kazein ve termoplastik karışımı, her bir binderin filminden daha sert kurur. Bu nedenle bu karışımlar yeterli esnekliği sağlamak için ince bir tabaka halinde uygulanmalıdır. Kazeinin değişik bir uygulaması, POLİAMİD teşkil eden maddelerle birlikte kullanılarak sentetik proteinlerin elde edilmesidir. Bu ürünler yüksek esnekliktedir ve yumuşatıcı ihtiva etmedikleri için zamanla kırılgan hale gelmezler. Kuruduktan sonra normal kazeinden şeffaf, çok parlak ve saf renk tonlarında filmler meydana getirdikleri için anilin finisajında parlak renkler meydana getirirler. Sırça kesitine işeyen emprenye veya polisaj dolgu katı ile deri yüzeyi aynı emiciliğe getirilir ve bu tabaka üzerine uygulanan poliamid apre iyi bağlanarak boya ve ışık haslığı yüksek, esnek, bükülmeye dayanıklı ve sürtünme haslığı yüksek finisaj meydana gelir. Poliamid, protein binderler ve termoplastik binder karışımı esnekliği az bir film meydana getirdiği için finisajın üst katlarında ince bir tabaka halinde uygulanmalıdır. Bu uygulamada, formaldehit fiksasyonu ile poliamid kondenzasyonu meydana gelmekte suya dayanıklı, esnek ve sürtünme haslığı yüksek film tabakası oluşmaktadır. Poliamid-protein binderden meydana gelen kullanıma hazır seyreltik finisaj flotesine formaldehit ilave edildiğinde birkaç gün çökme meydana gelmemektedir. Finisaj şartlarında fiksasyon; finisaj flotesinin kuruması sırasında meydana gelmektedir. Bitkisel sepi maddeleri ile sepilenmiş veya son sepilenmiş deriler formole karşı hassas oldukları için sırça sertleşmesi ve çatlama olabilir. Bu durumlarda formaldehit üst katlarda kullanılmalıdır. Protein binderlerle birlikte polivinileter bileşikleri ve akrilat kopolimerlerinin suda çözeltisi veya dispersiyonları da kullanılabilir. Polimerizat dispersiyonlarının viskozitesi amonyak ilavesiyle artar ve suya dayanıklı kurur. Polimerizat çözeltisi düşük konsantrasyondaki kazein çözeltisinin viskozitesini arttırarak, dolduruculuğunu, akışkanlığını ve deriye bağlanmasını iyileştirici yönde etkide bulunur. Derinin zedelenmiş bölgelerinin kazeinin fazla emerek film homojenliğini bozması önlenir. Polimerizat, kaba sırçalı derilerde finisaj flotesinin akışkanlığını düzenleyerek grileşmeyi önlemekte ve finisaj tabakasının sırçaya bağlanması sağlamlaşmaktadır. Ayrıca protein binderle birlikte kullanılan polimerizat; nitroselüloz lak veya poliüretan lak veya emülsiyonunun finisaj tabakasına bağlanmasını temin etmektedir. Perdah finisajı dolgu katına ilave edilen polimerizatlar sert, zayıf termoplastik film teşkil edici ve düşük oranlarda kullanılır.
Protein tabakasında katkı olarak nitroselüloz lak emülsiyonu kullanılırsa, suda çözünmeyen kontrast renk uygulaması nitroselüloz lak ile yapılabilir. Protein esaslı finisajda ara finisaj katında suda çözünen, kuruduktan sonra organik çözücüde çözünebilen polimerizat kullanılırsa apre katında organik çözücülü lak uygulanabilir. Çözücülere karşı hassas olan dispersiyon binderlerin etkilenmemesi için nitroselüloz lak emülsiyonu su ile karışan alkol, glikol veya metilglikolester ihtiva etmemelidir veya bu karışımlara belirtilen çözücüler ilave edilmemelidir.

BASF- Luron Grund El : Sulu finisajlar için yağ ile modifiye edilmiş poliamid. Polisaj katlarında kullanılabilir; iyi dolgunluk ve optik düzgünlük sağlar.

Protein cinsi kondenzasyon ürünü olan (BASF- Luronglanz E) orta viskozitede, hafif bazik nitelikte, kolay akıcı, sütümsü bir sıvı, pH değeri (1:10) yaklaşık 8.5’dir. Luronglanz E kuruması neticesi açık sarımsı, opak bir film meydana getirir. Su ile istenildiği gibi sulandırılabilir ve mutat finisaj yardımcı maddeleri ile iyi bağdaşır. Luronglanz E polimer (plastik) bağlayıcılar ile beraber kullanıldığında finisaj tabakasının asetona karşı hassasiyetini azaltır, asetonun finisaj tabakasını deformasyonunu önler. Mamul termoplastik karakterde olmadığından, polimer bağlayıcıların sıcakta yumuşama eğilimini azaltır. Böylece finisaj yapılan derilerin ütüde ve istifte yapışmaları önlenmiş ve sürtünme haslıkları iyileştirilmiş olur. Aynı zamanda böyle karışımlar kazein ve diğer protein cinslerine kıyasla daha doldurucu ve deri ile iyi bağlantı yapan hoş tuşeli finisajlar verirler. Yağ ile yumuşatılmak zorunda olan (ki bu yağlar bilahare derinin yüzüne çıkabilir) kazeinin aksine Luronglanz E ile teşekkül eden bir film o derece yumuşaktır ki, ayrıca bir yumuşatıcı ilavesini gerektirmez. Luronglanz E ile yapılan finisajlar mükemmel perdahlanabilirler. Böylece çok parlak, kalın katlarda bile elastiki olan satıhlar meydana gelir. Kazein gibi mutat yumurta akı maddeleri ile yapılan finisajlar karşısında, Luronglanz E ile yapılan finisajlar bilhassa hoş bir tuşe, daha iyi bir elastikiyet ve mükemmel parlaklık gösterirler. Luronglanz E Eukesolhaerter FC ve formaldehit ile tespit (fikse) edilebilir. Reaksiyon sulu çözeltide cereyan etmeyip, ancak kuruma esnasında meydana gelir. Bu sebeple Luronglanz E ihtiva eden kullanıma hazır sulu örtü boyalarına ve aprelere, formaldehit (formalin) ilave edildiğinde, karışımda herhangi bir kalınlaşma veya çökme olmaz. Bununla beraber cildin kırılgan bir hal almasını önlemek amacıyla bitkisel sepilenmiş veya son sepilenmiş derilerde, ilk kat formaldehit ilave etmemelidir. Örtü boyalarında ve aprelerde formaldehit tek başına kullanılmalıdır. Asit veya krom tuzu ihtiva eden karışımlar hazırlanmış boya karışımlarını ve apreleri derhal çöktürebilirler. Luronglanz E perdah finisajında (sulu boya finisajı) mutat protein çözeltileri yerine sulu örtü boyaları karışımı ve diğer mutat finisaj yardımcı maddeleri ile beraber kullanılır. Boya karışımı tabanca ile püskürtülebileceği gibi kadife ile sürüldüğünde genellikle daha fazla parlaklık verir. Luronglanz E ütü finisajında polimer bağlayıcıları ikame edemez, ama bununla finisajın kalitesi iyileştirilir. Bunun yanında Luronglanz E ihtiva eden boya karışımları deri sathında daha iyi dağılır ve çizgi (iz) yapma temayülünü azaltır. Luronglanz E hem ütü finisajında hem de perdah finisajında apre maddesi olarak uygundur.

Kazeine benzer kondenzasyon ürünlerinin sulu çözeltisi olan (BASF- Luronbinder U) deri finisajı için termoplastik olmayan bir binderdir. Luronbinder U opak, krem renginde, orta viskozitede bir sıvı olup %10’luk çözeltisinin pH değeri 8.5’dir. Luronbinder U bükülebilen, esneyebilen ve oldukça mukavemetli, açık sarımsı, bulanık saydam ve termoplastik karakterde olmayan bir film teşkil eder. Luronbinder U su ile her oranda seyreltilebilir, polimer dispersiyonları ile karışabilir ve homojen filmler teşkil eder. Luronbinder U gerektiğinde asidik boya çözeltileri veya oldukça seyreltik bazik boya çözeltileri ile renklendirilebilir. Aynı zamanda bu karışımlar sulu örtü boyaları ile de karıştırılabilir. Polimer dispersiyonlardan müteşekkil binder karışımlarına Luronbinder U ilavesi; bu binderlerin termoplastik karakterdeki filmlerini asetona karşı daha dirençli kılarken, sıcakta film yapışkanlığını azaltır. Böylece sürtünmeye ve sıcak ütüye karşı deri yüzeyinin direnci arttırılmış olur. Bu finisajlar deri ile iyi bağlanırlar, mükemmel kuru dolaplanabilirler, fiksasyondan sonra bu finisajların sürtünme haslıkları mükemmelleşir. Bu finisajlar aynı zamanda daha dolgun ve daha parlaktır. Luronbinder U plastik binderlerle kazeine nazaran daha homojen filmler teşkil eder. Luronbinder U tek başına perdahlanabilir. Luronbinder U formaldehit ile fikse edilir, reaksiyonun ancak binderin kurumasından sonra başlaması nedeniyle formaldehit, Luronbinder U ihtiva eden hazır boya karışımlarına boyama başlangıcında ilave edilebilir. Bu durumda boya karışımı birkaç günlük bir beklemeden sonra dahi kalınlaşma veya çöküntü göstermez. Formaldehit ve asit veya krom tuzu ihtiva eden karışımlar fiksasyon için uygun değildir, zira bunlar boya karışımını anında çöktürebilirler. Luronbinder U dondan etkilenmez, donu çözüldükten sonra karıştırılarak rahatlıkla kullanılabilir. Perdah için hazırlanacak örtü boyalarında veya aprelerde Luronbinder U mutat olan kazein yerini alır. Gerektiğinden az miktarda bir polimer binder ilavesi, finisajın dolgunluğunu ve optik yüzey düzgünlüğünü daha da arttırır. Bu durumda perdah esnasında bazı zorluklara katlanmak gerekir. Luronbinder U ihtiva eden boya karışımları hem kadife ile hem de pistole ile tatbik edilebilir. Bu arada kadife ile yapılan tatbikatlar daha iyi parlaklık verirler. Parlaklık Luronbinder E veya Luron Top ile daha da arttırılabilir. Ütü finisajlarında genellikle polimer binderlerin ancak bir bölümü Luronbinder U ile ikame edilebilir. Ama bu küçük kısımlar bile yukarıda sözü edilen avantajları sağlamaya yeterlidir ve kadife ile tatbikatta boyanın daha iyi dağılmasını teşvik ederek korkulan çizgi teşekkülüne mani olurlar. Luronbinder U aynı zamanda hem ütü hem de perdah finisajında apre maddesi olarak çok uygundur. Luronbinder U’nun tek başına veya % 5-10 Eukesolöl P ile yumuşatılarak kullanılması halinde çok iyi dolgunlukta ve parlaklıkta mükemmel sürtünme haslığına haiz apreler elde edilir.

 

Deri dolgu katı ile boya katı için hazırlanır. Açık kıl diplerinin ve pürüzlü deri yüzeyinin doldurularak düzgünleştirilmesi gerekir. Deri yüzeyindeki aşınmış bölgeler, kirler ve yağlar finisaj flotelerinin deri yüzeyinde homojen dağılmalarını engeller ve finisaj filminin deriye bağlanmasını zorlaştırır. Deri yüzeyinin farklı bölgelerinin emiciliğinin değişik olması daha mahzurludur, finisaj yapılmış deri lekeli görünür. Sığır derilerindeki kaba sırça yapısı homojen bir görünüme imkan vermez ve siyah finisajda gri görünür. Derinin emiciliği çok az ise finisaj filmi deriye kuvvetli bağlanamaz. Özellikle sırçalı deride; son sepi ve yağlama şekli ve etkinliğine, kurutma şartlarına göre deri yüzeyi az veya çok su iticidir. Uygulanan finisaj flotesinin deri yüzeyinde homojen yayılması, yüzeyde az emici bölgelerin emici hale getirilmesi için akışkanlığı arttırıcı köpük yapmayan ıslatıcılar, derinin fazla su çekici kalmaması için mümkün olduğunca az miktarlarda kullanılır. Ön boyama ve dolgu katından sonra ütüleme yapılmış derilerde yüzey zor ıslanabilir. Bu nedenle uygulanan finisaj flotesi homojen dağılmaz ve deri tarafından zor alınır. Dökme makinesi ve havasız tabanca uygulamasında deri yüzeyinde kapanmamış küçük bölgeler kalabilir. Bu gibi durumlarda da ıslatıcı ilavesi faydalı olabilir. Yaş sürtünme haslığının azalmaması için ıslatıcı mümkün olan en az miktarda kullanılmalıdır. Bir çok organik çözücü çok iyi ıslatma etkisi gösterir, finisaj flotelerinin deri kesitine işlemesini kolaylaştırır ve özellikle sırça sabitleştirici emprenye de ilave edilirler. Piyasada bulunan ürünler genellikle büyük moleküllü alkoller ile akışkanlık arttırıcı (ıslatıcı) maddelerin sudaki çözeltileridir. Organik çözücü maddelerin, ıslatıcı sülfo bileşiklerine üstünlüğü köpük yapmamaları ve çok hızlı etki etmeleridir. Kurutmadan sonra organik çözücülerin buharlaşarak deriden uzaklaşmaları nedeniyle derinin su emiciliği normale döner. Bu gruptaki organik çözücüler suda çözündükleri için ortamda yeterli miktarda fazla su bulunursa viskozite artışı olmaz ve çözücü penetratör etkisi gösterir. Diğer taraftan yüzey aktif maddeler sırçalı ve zımparalanmış deri yüzeyini, emprenye flotesinin deriye işleyemeyeceği kadar şişirir. Penetratör miktarı arttıkça, emprenye flotesinin deriye işlemesi bir noktadan sonra yavaşlar hatta durur. Bu noktada; penetratör, su ve emprenye maddesi oranları yanında son sepi, yağlama ve derinin lif yapısı da önemli rol oynar.

Organik ester bazlı, kompleks yapılı, noniyonik penetratör olan (HENKEL- Kepeco FA-T) pH6.5-7.5, % 20 konsantredir. Özel kimyasal yapısı dolayısıyla, özellikle su geçirmez alt işlentisi olan derilerin finisajında, su geçirmezliği etkilemeksizin kullanılabilir. Ayrıca yapısı itibari ile finisajın bağlanmasını arttırıcı etkide bulunur. Yağlar içerisinde kolay disperse olabilmesi nedeni ile, yağlı finisaj katları üzerine atılacak flotelerde bulunması halinde bu katın bağlanmasını mümkün kılmaktadır. Anilin boyalarla atıldığı takdirde astar katında bronzlaşmayı engellemekte ve kullanım oranına bağımlı olarak mat bir görünüm vermektedir. Su ile karışmayan kimyasalları su ile emülsiye edilebilir hale getirerek, sulu ortamda uygulanmalarını mümkün kılar. Önceden fikse edilmiş katlara film bağlanmasına yardımcı olur. Yağlı solvent bazlı tuşe katlarının sulu uygulaması Kepeco FA-T kullanımı ile mümkün olmaktadır.


Softymoll 7-18 : Hidrofob özelliği olan yağ bazlı tuşe ve pull-up maddesi, % 100 konsantre, kahverengi viskoz. Organik çözücüler veya ısopropil alkol veya etil alkol gibi alkoller ile 1:1, 1:3 çözülerek kullanılır. Viskozite çok az miktarlarda su ilavesi ile ayarlanabilir. Yağlı deri üretiminde ısopropil alkol ile seyreltilip kullanılabildiği gibi, selülozik lak ile % 5-20 oranında karıştırılarak yağlı tuşe elde edilebilir. Kullanmadan önce karıştırılır. Softymoll 7-18 derileri hidrofob yapmak ve aynı zamanda pull-up efekt için kullanılır. Su geçirmezlik derecesi, ham deriye, önceki çalışma şekline ve kullanılan madde miktarına bağlıdır. Softymoll 7-18 ile muamele görmüş derilere uygun finisaj maddeleri ile değişik efektler verilebilir. Perde makinesi, baskı makinesi ve kadife ile tatbik edilebilir.  Softymoll 360 : Sulu tuşe maddesi.
Fondocryl 4020 : Su ile şişme yapmayan mikro binder; ince partiküllü anyonik poliakrilat dispersiyonu. % 22 konsantre, pH 5, anyonik. Derinin tabii görünümünü muhafaza eder, finisajda iyi bağlanma sağlar, çok elastik, yumuşak ve şeffaf bir film verir, katyonik maddelerin haricindeki tüm boya ve binder banyolarına ilave edilebilir. Bütün deri tipleri için uygundur, pistole, kadife veya roll-coat sistemlerine uyum sağlar. Zımparalı derilerin emprenye katında kullanılabilir. Çok az miktarlardaki kullanımı ile anilin derilerin finisajında, renk tonlarının ayarlanmasında tavsiye edilir.

Epısan Grund WM : İnce taneli, anyonik poliüretan ve akrilat dispersiyonu.
Fondoflex P 300 : Sulu alifatik poliüretan dispersiyonu. Wachsfiller T : Modifiye vaks emülsiyonu.
Epısan Top 317/1 : Modifiye sulu kazein çözeltisi, opak, sarı akıcı, pH 8.5, % 20 konsantre. Deriye tabii bir tuşe kazandırır. Yüksek sıcaklıkta bile pres dayanımı vardır, fakat perdah finisajına uygun değildir. Derilerin solventlere karşı direncini arttırır. Bu yüzden üzerine ayrıca cila katı atılmamalıdır. Natürel görünümlü deriler, ayakkabılık, sarraciyelik, derilerde cila katı olarak kullanılır. Bu karışım gerektiğinde anilin boya çözeltileri ile renklendirilebilir.
Epısan Top Fıx 7-12 : Kazein fiksatörü. Suya ve ıslak sürtünmeye karşı mukavemeti arttırır. 100 kısım Epısan Top 317/1 yaklaşık 4 kısım Epısan Top Fıx 7-12 ile karıştırılır ve 2 misli su ile seyreltilir.  karışımın kullanma süresi bir gündür. Reaktif bir maddedir,  tavsiye edilen kullanım şekline uyulmalıdır.

Kılcal aktif maddelerin organik çözünmüş kombinasyonu olan (BASF- Amollan AB-2) deri finisajı yardımcı maddesi olarak kullanılır. Amollan AB-2 nötr bir reaksiyon veren renksiz bir penetratördür. Mamul anyonik karakterde olup su ile sınırsız şekilde karışabilir. Soğukta bulanması önemli olmayıp oda sıcaklığında bulanıklık kaybolur. Amollan AB-2 çeşitli orijin ve tipteki derilerin emprenyesin de binder katının nüfuziyetini büyük ölçüde arttırır ve kayda değer ölçüde sıkı bir cild verir. Ayrıca müteakip finisaj katlarının deri üzerindeki dağılımını ve bunların deri ile bağlantılarını iyileştirir. Genelde litrede 100-150g Amollan AB-2 kullanılır. Deri ne kadar boşluklu (züf) ise, gerekli dolgu miktarı da o derece yüksek olacaktır. Kullanılacak penetratör miktarı derinin emiş kabiliyetine göre düzenlenir. Optimal binder, su ile penetratör oranları emprenye yapılacak deri üzerinde ön deneme yapılmak suretiyle belirlenmelidir, bu amaçla dolgu yapılacak deri üzerine dolgu karışımından bir damla damlatılarak kronometre ile nüfuziyet zamanı tespit edilir. Bu denemelerden sonra bulunan en kısa zamanlı karışım emprenye olarak kullanılır. Su ile seyreltilebilen çözücülerin beraber kullanılması genelde gerekli olmayıp bitkisel debagat gören veya kuvvetli retenajlı derilerde nüfuziyet bakımından çoğu zaman zararlı bile olabilir. Bununla beraber münferit hallerde bir miktar alkol veya toplam seyreltmenin % 25 kadar organik çözücü deriye nüfuziyet hızını bir derece arttırabilir. Metal kompleks boyaların nüfuziyeti litrede 50-150 g Amollan AB-2 ilavesiyle pistole ile boyamada önemli ölçüde arttırılır, bu arada boya homojenliği de önemli ölçüde düzeltilir.

 

LEDERGRUND IF : Poliakrilat çözeltisi; cild sıkılaştırıcı ve doldurucu dolgu binderi; zımparalı derilerin dolgusu içinde uygundur.
EUKESOL ÖL SR : Kazeinli örtü boyaları ve binderler için yumuşatıcı. Eukesol ÖL SR çoğu hallerde daha yumuşak ve hoş bir tutum sağlar.
En uygun penetratör oranı laboratuar ölçülerinde şu şekilde tespit edilebilir: iki ayrı sulu flote hazırlanır,
1) 250 Kısım Emprenye Maddesi 2) 250 Kısım Emprenye Maddesi
    750 Kısım su.     500 Kısım su
     250 Kısım Penetratör.
Bu iki floteden aşağıdaki karışımlar hazırlanır.
1.Flote  90  80  70  60  50  40  30  20  10  Kısım
2.Flote  10  20  30  40  50  60  70  80  90  Kısım

Her iki karışım aynı miktarda emprenye maddesi ihtiva eder, sadece penetratör su oranı değişiktir. Her bir karışımdan ayrı ayrı pipetle deri yüzeyine bir damla damlatılır. Damlanın deri tarafından emilmesi kontrol edilir. Her seferinde aynı büyüklükte damla meydana gelmesine dikkat edilmelidir. Deri tarafından en kısa zamanda emilen karışımdan penetratör miktarı hesap edilir. Örneğin karışım 70/30 ise 75 kısım penetratör 1000 kısımda veya karışım 60/40 ise 100 kısım penetratör 1000 kısımda gibi. Denemede kullanılan deri partiyi temsil edebilmeli ve deney derinin aynı bölgesinde yapılmalıdır.
Şeffaf görünümlü doldurucular (filler) anilin ve semi anilin finisajlarda emiciliği dengelemek için kullanılırken, yüksek örtücü özelliği olanlar yarma derilerde zemin hazırlamada kullanılır. Derilere kuru bir tutum veren ve kesite işleyen filler zımpara dolgusunda da kullanılır. Su ile her oranda seyreltilebilir, dallanmış amid bazlı, anyonik karakterli, vaksımsı komponentlerin emülsiyonu filler (doldurucu-filling agent) ve tuşe verici bir madde olan (HENKEL- Fondofill FK) % 13 konsantrasyon ve pH 8-9 değerindedir. Genellikle cildli deriler ve özellikle giysilik deriler için doldurucudur. Birçok akrilik binderlerin tipik özelliği olan plastik tutum, Fondofill FK ilavesi ile azalır. Fondofill FK tek başına veya diğer finisaj maddeleri ile kombine edildiğinde vaksımsı hoş bir tutum verir. Kullanım miktarı genellikle binder ağırlığı üzerinden % 10-300 oranındadır. Tek başına kullanımında 1:1 ile 1:3 oranında su ile seyreltilir.
 Sulu polimerizat dispersiyonlar; oldukça düşük viskoziteleri ve yüksek konsantrasyonları nedeniyle, deri yüzeyini sıkı yapılı bir film tabakası ile kapatırlar. Yumuşatıcı ihtiva etmeyen yumuşak polimerizatlar seçilerek, yumuşatıcının deriye geçerek finisaj filminin zamanla kırılgan olması önlenir. Açık lif yüzeyli ve derin zımpara yapılmış sığır derisinde finisaj flotesi yüksek viskozitede uygulanır. Viskozite artışı ile kuvvetli emici deri yüzeyinin finisaj flotesini emmesi engellenerek yüzeyde film teşkili sağlanır. Yapıları viskozite artışına uygun olmayan binderlere viskozite arttırıcı, serbest karboksil gruplu akrilik asit ester polimerleri ilave edilir (akrilik ve üretan kalınlaştırıcılar). Bu polimerlerin yapıları gereği pH 9’a çıkarıldığında viskoziteleri artar. Amonyak su ile seyreltildikten sonra seyreltilmiş polimerizat dispersiyonuna ilave edilerek viskozite artışı sağlanır. Ana zemin uygulamalarında kullanılabilen ve kadife, roller-coat vb. sistemlerinde uygulanabilen akrilik kalınlaştırıcı olan  (PİELCOLOR- AA 4860) pH 8.5’de azami performans gösterir, düzgün neticelere ulaştırır ve karışımın dayanıklılığını arttırır. AA 4860’in önemli özelliklerinden biride amonyak ile kolayca kalınlaşmasıdır. Bu bileşimdeki su miktarı hayli az olmalıdır. Birleşim sistemi; önce solüsyon hazırlanır, eğer gerekirse 1:2 seyreltilmiş amonyakla pH 8,5 veya üzeri ayarlanır. AA 4860 karıştırılarak yavaşça ilave edilir. Viskozite kontrolünden önce 5-10 dakika bekletilir. Yarma derinin gevşek lif yapısında iyi bir dolgu temin edebilmek için kuvvetli doldurucu etki gerekir. Film tabakası, çekme ve bükülme ile kat yapmaması için yeterince sağlam olmalıdır. Doldurucu etkinin artması için fazla miktarda madenin tatbikine imkan veren dökme makinesi veya havasız tabanca kullanmak faydalıdır. Dökme (perde) makinesinde uygulamada finisaj flotesinin sirkülasyonu sırasında amonyak uçarak flotenin stabilitesini azaltır. Hava akımı ve titreşimle homojen akış (perde) sağlanamaz. Bu gibi durumlarda polivinileter bazında veya özellikle yüksek viskozite sağlayan, köpük giderici etkide yapan maddeler kullanmak faydalı olabilir. Esas olarak yarma finisajlarında uygulanan (PİELCOLOR- RE 2230) reaktif akrilik binderdir. Özgül ağırlığı 1.050, pH değeri 7.5-8.5 ve katı madde oranı % 38. Örtü filminin özellikleri; şeffaf, belirgin sarı, yumuşak, bükülebilir, esnek ve kuvvetli yapışkan. Bağlanma gücü yüksektir ve baskılı yarma finisajlarında iyi ve düzgün bir netice verir. Zımparalanmış deride, binder deriye yeterince işlemezse sırça boşluğu meydana gelir ve bükülme yerlerinde finisaj katı deriden ayrılarak kabarır. Belirtilen mahzurların giderilmesi için finisajdan önce, uygulanacak finisaj türüne uygun bir dolgu işlemi uygulanır. Dolgu ile deri yüzeyinin farklı bölgelerindeki emicilik dengelenerek boya katının deride homojen dağılımı sağlanır. Selülozik boya ve laklarla finisaj yapıldığında dolgu katı, nitroselülozda bulunan yumuşatıcının deriye işleyerek film tabakasının sertleşip kırılganlaşmasını önler. Dolgu katı mümkün olduğunca deriye sağlam bağlanmalı, yumuşak ve esnek olmalı, böylece deri yüzeyi elastik ve iyi tuşeli kalmalıdır. Dolgu katından sonra ince tabakalar halinde giderek sertleşen tabakalar oluşturularak finisaj tabakaları arasında kabuklaşma görünümü önlenmelidir. Zımparalanmış veya yarma deri, kaba görünümlü sırçalı deri kuvvetli doldurucu ve yüzeyi düzgünleştirici bir tabaka gerektirir. Böylece zımparalı ve lifli görünüm kapatılır, deri yüzeyi mümkün olduğunca düzgün hale getirilir. Bu işlem yapılırken derinin sentetik görünüm kazanmamasına dikkat edilmelidir. Doldurularak düzgünleştirilen deri yüzeyi genellikle ince taneli sırça desen veya fantezi desenle istenilen görünüme getirilir. Bu tür derilerde sırça boşluğunu önlemek için dolgu katı iki defa uygulanabilir. Ön dolgu ile deri kesitinde lif yapısı sağlamlaştırılır, sonra doldurucu ve homojenleştirici ikinci dolgu yapılır. Sırça sabitleştirici dolgu esas itibari ile zımparalı derilerde uygulanmakla beraber, sırça boşluğu veren ince deriler ve kuru dolap yapılan napa ve softy derilere de uygulanmaktadır. Zımparalanmış deri türlerinde sırçanın lifli yapısı bu maksat için geliştirilmiş maddelerle muamele edilerek, takip eden finisaj katları için sırça görevini yerine getirecek bir tabaka oluşturulur. Sırça emprenyesinde genellikle; küçük moleküllü, iyi disperse edilmiş ve elektrolit stabilitesi olan poliakrilat kullanılmaktadır. Sırçalı derinin kuru dolaplanmasın da sırça tabakası gevşemekte, ince tabaka finisaj uygulandığı için sırça boşluğu görünümü meydana gelmektedir. Moda akımlarına göre çok yumuşak deri istenildiği de poliakrilat emprenyesi önem kazanmaktadır. Poliakrilat sulu ortamda kullanıldığından, organik çözücülerle kullanılan poliüretan çözeltileri gibi derinin esnekliğini azaltıp sertleştirmemektedir. Sırça emprenyesinde poliakrilat yanında, sulu poliüretan dispersiyonları da kullanılır. Derinin emiciliğine göre gerekli hallerde penetratör kullanılarak derinin kesitine işlemesi sağlanmaktadır. Dolgu tabanca veya dökme makinesinde uygulanmakta, deriler kurutulmadan sırça tarafları üst üste gelecek şekilde istif edilerek emprenye maddesinin deride daha iyi dağılması sağlanır. Diğer bir uygulama yöntemi olarak yağ dolgu uygulanır. Zımparalanmış deri yüzeyi yağ emülsiyonu ile muamele edilerek derinin emiciliği normal ölçülere getirilir. Sırça tabakasındaki yağ oranı arttığı için, örtü katında kullanılan yumuşatıcı yağların deriye geçmesi önlenir. Katyonik yağ dolgu uygulanırsa bu etki arttırılmış olur. Yağ emülsiyonu kullanımı yanında dolgu etkisini arttırmak için yağ emülsiyonu ile birlikte poliakrilat kullanılır. Fazla dolgunluk istenmeyen, daha sonra uygulanacak ince tabaka boya ve apre katına hazırlık olmak üzere yüzeyin emiciliğini azaltmak maksadıyla mum ve yağ emülsiyonları karışım halinde kullanılır. Bu emülsiyonlar dolgun, düzgün bir yüzey ve yumuşak bir tutum meydana getirirler. Noniyonik emülsiyonlar ütülemeden sonra suya daha dayanıklıdır. Anyonik emülsiyonlar genellikle daha doldurucudur. Katyonik emülsiyonlar sırça hatalarını kapatmak, yapışkanlığı azaltmak, dolgun, yumuşak bir tutum elde etmek için kullanılır. Vakslar iyi bir örtme özelliği ile birlikte termoplastik finisajda iyi bir performans ve ütüye dayanıklılık gösterir. Orta düşük erime noktalı (45-50 oC) sert vakslar ısıyla deriye penetre olup emprenye görüntüsü verir. Derinin dolgunluğunu geliştirir, tabii görünüm verir, emişin düzgün olmasını ve sırçadaki hataların kapatılmasına yardımcı olur. Çift efekt ve vaksımsı tuşe verir. Vaks finisajlarının tipik karakteri olan; buruşmada koyulaşma ve sürtünmede parlaklık ve hafiflik verir. Bu tip finisajlarda dikkatli çalışılmalı, iyi sonuçlar alabilmek için reçine – protein kombinasyonları yapılabilir. Herhangi bir finisaj formülünde ana zeminde (Basecoats) yapışkanlığı giderici, dolgunluk verici ve sırça hatalarını örtücü, ara katlarda örtücülük ve preslemeye dayanıklılık için, tuşe malzemesi olarak deriye vaksımsı bir tutum (Waxy Feel) kazandırmak için, perdahlı finisajlarda ve polişte parlaklık ve koyulaşma sağlamak için perdahlamaya ve prese dayanıklı, protein finisajlarda parlaklık ve şeffaflığı kaybolmayan vaks emülsiyonları (Wax Emulsion) (PİELCOLOR- AA 4329-AA 4999) kullanılır. Termoplastik finisajlarda; finisajın soğuk etkisi ile sertleşip çatlamasını önlemek amacıyla vaks kullanılır. Her türlü finisajda pres ve sehpalama yardımcı maddesi olarak kullanılan modifiye edilmiş vaks emülsiyonu (HENKEL- Wachsfiller T) % 18 konsantrasyonda, kirli bej, yarı viskoz görünümde, anyonik ve su ile seyreltilebilir özelliktedir. Kullanım oranı binder üzerinden % 10-30 olup, bu değer yapışmayı önleyen maddeleri içeren binderlerde % 10’a düşer. Wachsfiller T finisajın parlaklığını hemen hiç etkilemez. Yarma derilerde veya yüksek basınç uygulaması gereken desenlerde bile prese yapışma olmaz. Antik veya Pull-Up maddesi olarak direkt veya Butil Asetat, Etilglikol, Isopropil Alkol gibi organik çözücülerle çözülerek kullanılan; organik çözücülerde çözülmüş vaks karışımı (HENKEL- Softymoll 7-19) % 20 konsantrasyonda renksiz bir sıvı olup, genel olarak finisaj görmemiş derilere şu efektlere ulaşmak için tatbik edilir; Pull-Up, Antik efekt veya özel kuru dolap efekti (Rustic), Astar katı olarak sırça hatası olan derilerde tavsiye edilir. Seyreltme kullanma yerine bağlı olarak 1:3 veya 3:1 olarak yapılır. Su ile seyreltilebilir, anyonik, % 13 konsantrasyonda modifiye vaks dispersiyonu ve doldurucu maddelerin özel bir karışımı olan (HENKEL- Fondofill CO) pres ve istiflemede yapışmayı önlediği gibi deride doğallığı bozmayan örtücülük ve dolgunluk sağlar. Örtücülüğün mükemmelliğe ulaşması için boya katında da kullanılması tavsiye edilir. Kullanım miktarı deride beklenilen örtücülüğe bağlı olarak pigment miktarının % 25’i ile % 100’ü kadardır. Tabii ve sentetik vaksların sulu dispersiyonu olan (K.J.QUINN- Melio Wax 180) deriye ipeğimsi (silky feel), yağlımsı bir tutum kazandıran beyaz akıcı bir vaks dispersiyonudur. Deriye pres imkanı sağlar, sıcak basınç altında rahat çalışmaya imkan verir. Kuru madde oranı % 15, pH değeri 7.0-8.0’dir. Astar katında yapışkanlığı giderici olarak kullanıldığı gibi hem su hem de çözeltilerle karışabildiği için Hidrolak ve selülozik laklar içinde tuşe malzemesi olarak kullanılır. Deriye sıcak vaksımsı bir tuşe kazandırır. Melio Wax 180 bilhassa soğuk ülkelerde kullanılacak elbiselik derilerin finisajının sertleşmesi ve çatlamasını önlemesi bakımından önemlidir. Özel, birbirine uygun vaks emülsiyonları ve yağ moleküllerinin bir kombinasyonu olan (K.J.QUINN- Melio Wax 182) bilhassa bitkisel tanenlerle retenajı yapılmış derilerde koyu poliş efekti eldesi için kullanılır. Ayrıca normal poliş reçetelerine 50-100 g/L ilave ile poliş efektini ve parlaklığı arttırmak için kullanılır. Son katlarda vaksımsı bir tuşe için kullanılabilir. Kuru madde oranı  % 9, pH değeri 8.5-9.5’dir.

A
PC 9000 : Yüksek pigment, düşük kazein konsantrasyonlu, su bazlı pigment dispersiyonları.
LP 4247 : Sentetik protein binder, katı madde % 16,5, pH 9.0-9.5, özgül ağırlık 1.040. Parlak ve şeffaf, perdahlı, polişli, presli finisajlarda iyi bir tutum gösterir, dayanıklılık sağlar. Kuru dolaplama esnasında polişli, baskılı, ön finisaj görünümlü ve parlak derilerin karakterlerinin korunmasını sağlar. Kolayca çapraz bağlar oluşturarak ıslak sürtünmelere karşı dayanıklılık sağlar. Ana zemin olarak parlak protein finisajlarda, anilinlerle, üretan emülsiyonları (UR 1441) ile kombinasyon yapılabilir. Yüksek sıcaklıklarda rotatif preslerde mükemmel bir tutum gösterir.
AA 4322 : Vaks emülsiyonu, katı madde % 12, pH 9, yapışkanlık 200 cps, özgül ağırlık 1.005-1.015. İçerdiği maddelerin değişik niteliklerinden dolayı çok farklı sıcaklıklarda eriyerek, birleşme özelliğini parlatmada, preste ve ütülemede en yüksek etkinliğe ulaştırır. Parlatma finisajlarında kullanılır.
UR 1441 : Üretan emülsiyon, katı madde % 15, pH 4.5, özgül ağırlık 1.030. Filmi; şeffaf, renksiz, orta sert, esnek, orta gerilebilir ve yapışkandır. Yüksek bağlanma gücü, kuvvetli mukavemet özelliği ve ısı ile düşük yumuşama özelliği gösterir. Perdahlı, polişli ve/veya presli finisajlarda yardımcıdır. Düzgün bir parlaklık, mükemmel örtme özelliği, yüksek sürtünme haslığı ve yüksek ısıya karşı dayanıklılık verir.
EE 8060 : Penetratör, katı madde % 6, pH 6.5, özgül ağırlık 0.973. Finisajın penetrasyon kabiliyetini arttırır. Özellikle ful sırçalı derilerde ana kat solüsyonu için uygundur. Presten sonra anilin solüsyonunun içine ilave edilebilir.
CA 3000 : Sulu veya solventli sistemlerde kullanılabilen konsantre metal kompleks boya solüsyonu.
UR 1755 : Akrilik üretan polimer, yarı şeffaf, doldurucu, iyi bağlanabilen.
UR 1435 : Üretan emülsiyon. LP 4103 : Protein binder, en üst zemin.
LP 4003 : Yüksek parlaklıkta protein binder, katı madde % 11, pH 9.5, özgül ağırlık1.030. Çok parlak, yumuşak tutum. Pres ve perdaha dayanıklı. Reçineli finisajların kuru sürtünmelere karşı mukavemetini arttırır. Ağı gibi bağlanma gösterdiğinden ıslak sürtünme testlerine karşı dayanıklılık gösterir. Yarma, baskılı, ful sırçalı finisajlarda ana zemin olarak kullanıldığında kuru sürtünme dayanıklılığını çoğaltır.
FX 0565 : Sulu çözelti içinde termoplastik olmayan polimer, katı madde % 31, pH 11. Binderler ve proteinli sprey katlar ile birlikte kullanıldığında, bunların kimyasal bağlanmalarını en yüksek düzeye çıkararak, ıslak sürtünme, su ve solventlere karşı mükemmel dayanıklılık sağlar ve parlatma finisajlarına elverir. FX 0565 varlığı, formolün çapraz bağlayıcı ajan olarak kullanılmasına engel olmaz. Her 10 gram kuru ağırlık protein için 30-40 g FX 0565 kullanılır. Örneğin 100 g LP 4003 için 30-40 g FX 0565.

Finisajda; dolgudan apre katına kadar organik çözücüde çözünen maddelerin kullanılması ile suya dayanıklı tabaka elde edilir. Çözücü maddeler penetratör etkisi göstererek kullanılan maddelerin deriye işlemesine neden oldukları için organik çözücülü floteler yeterince yüksek viskozitede ise kullanılabilir. Selülozik boya ve laklarla finisaj yapıldığında dolgu katı, nitroselülozda bulunan yumuşatıcının deriye işleyerek film tabakasının sertleşip kırılganlaşmasını önler. Zımparalanmış deride ve yarma deride katkı olarak organik çözücü kullanılması halinde yüzeyde yeterli dolgunluk temin edilemez, pürüzlü ve mat bir yüzey meydana gelir, nitroselülozda kullanılan yumuşatıcı deriye geçerek filmin kırılgan olmasına neden olur. Suya dayanıklı, su ile kabarmayan nitroselüloz veya nitroselüloz-reçine dolgusu yerine sentetik protein veya poliüretan lak kullanılabilir. Bu maddelerin yapılarında yumuşatıcı yağ bulunmadığı için, zamanla yumuşatıcı yağın deriye geçerek kırılganlaşma mahzuru yoktur. Poliüretan emülsiyon ve dispersiyonları; sırça sabitleştirici ve doldurucu olarak dolgu katında, sırçalı ve zımparalı derinin boya katında veya apre katında kullanılabilmekte ve ortam temparatüründe kuruyup sertleşmektedir. Giysilik, mobilyalık ve ayakkabı yüzlük sırçalı derilerde normal bir suya dayanıklılık için sulu poliüretan dispersiyonu hava tabancası ile tatbik edilmesi yeterli olmaktadır. Küçük taneli dispersiyon sırça tabakasına işleyerek deriye iyi bir şekilde bağlanmakta, kurutulduktan sonra suya dayanıklı dolgu katı meydana gelmektedir.
Sulu polimerizat dispersiyonlar ile dolgu yapıldığında, sonra kullanılan nitroselüloz tabakası suya dayanıklı olmakla birlikte finisajın tamamı suya ve soğuğa fazla dayanıklı değildir. Viskozitesi arttırılan polimerizat yüzeyi kapatıcı ve düzgünleştirici film meydana getirir. Daha sonra uygulanan organik çözücülü katında kuvvetli bağlanması, dolgu binderinin oluşturduğu film yüzeyinin organik çözücüde çözünme dercesine bağlıdır. Bu uygulamada poliakrilatların butadien, styrol, akrilnitril ve klorvinil polimerlerine göre üstünlüğü lak çözeltilerinde çözülmesidir. Bu özelliği nedeniyle poliakrilat dispersiyonları nitroselüloz, poliüretan veya poliamid laklar için dolgu katında kullanılabilmektedir. Polimerizatlar, sulu poliüretan dispersiyonları veya nitroselüloz emülsiyonları ile karışım halinde kullanılabilir. Bu karışımlara protein maddeleri ve mum çözeltileri de ilave edilebilmektedir. Termoplastik ve termoplastik olmayan maddelerin birlikte dolgu katında kullanılmaları organik çözücülü apre ve efekt boyamalar için uygundur. Apre katının böyle bir polisaj katına iyi bağlanması için dolgudaki polimerizat ve nitroselüloz oranı ve lak veya apre katının çözücü bileşimi birbirine uygun olmalıdır. Organik çözücülü apre katı sadece proteinden oluşan dolgu katı üzerine uygulanmamalıdır. Çünkü organik çözücü proteini çözer ve kabartır, apre katı ile bağlanmaz. Derilerin suya, rutubete, kirlenmeye karşı korunması için suya dayanıklı, organik çözücü ile kullanılan apre katı uygulanmalıdır. Perdah finisajının dolgu katında poliakrilat nitroselüloz emülsiyonu veya poliüretan dispersiyonu ile birlikte kullanılarak organik çözücülü apre katı tatbik dilebilir. Böylece yüksek kaliteli finisaj elde edilir. Bu uygulamada çözücülü apre uygulanmadan önce dolgu katının çok iyi kurutulmasına dikkat edilmedi gerekir. Aksi halde bağlanma iyi olmaz, kırılganlık ve lekeler meydana gelir.

Perdah finisajında kullanılan protein binderler kuruduğu zaman sertleşip kırılgan tutum almaması için çok ince tabaka halinde uygulanır. Meydana gelen tabaka film yapısında olmayıp yan yana dizilmiş mikro tanecik yapısındadır. Protein tabakasının bu özelliği nedeniyle sırçadaki tümsek ve çukurları kapatamaz, lifler arasındaki boşlukları dolduramaz. Bu nedenle ve alkali kazein çözeltisinin sırça tabakasını şişirerek lif yapısında gerilmeye neden olması nedeniyle sırçayı perdah finisajına hazırlamak için deri yüzeyi büyük moleküllü, suda çözünen, proteinle bağlanan, oldukça sert ve zayıf termoplastik karakterde film yapıcı polivinileter bileşikleri veya akrilat kopolimerleri kullanılır. Bu maddeler kazein çözeltisinin viskozitesini arttırarak, akışkanlığını ve deriye bağlanmasını iyileştirici yönde etkide bulunurlar. Yüksek viskozite, derinin zedelenmiş bölgelerinin kazein binderi fazla emmesini önler. Su ile seyreltilebilen, amonyak ile viskozitesi artan polimerizat dispersiyonları protein binderlere az miktarda katılarak ve sonraki katlarda termoplastik madde kullanılmayarak dolgu katında kullanılabilir. Dolgu katında mum emülsiyonları da kullanılabilir.

Sırçalı deri ütü finisajı dolgu katında kullanılan polimerizat binder; sırça esnekliğini etkilemeyen yumuşak, soğukta bükülmeye dayanıklı olmalıdır. Ara ütüleme sırasında ütü plakasına yapışmayı önlemek için dolgu filmi çok yumuşak olmamalıdır. Orta sertlikte polimerizat seçilir, ütü plakasından kolay ayrılmayı temin için mum çözeltisi (vaks), soğuğa dayanım için yumuşatıcı yağ katkı olarak kullanılır. Ayakkabı yüzlük, elbiselik ve mobilyalık napa derilerde deri yumuşaklığı etkin bir tola gelişimi ile sağlandığı için oluşan açık lif yapısı nedeniyle derinin emiciliği artar. Emiciliği fazla olan derilerde finisaj flotesi deriye fazla işleyerek sırçanın kabarmasına, tutumun sertleşmesine neden olur. Bu mahzuru gidermek için napa derilerde iyi bir yüzey yağlaması yapılmalıdır. Sırçalı deri çok küçük tanecikli poliakrilat dispersiyonu ile muamele edilerek dispersiyonun sırça tabakasına işlemesi ve böylece finisaj filminin deriye iyi bağlanması temin edilmiş olur, sırça kabarması önlenir. Sırçalı derinin ütü finisajında, dolgu katında sulu poliakrilat çözeltileri ve sulu poliüretan dispersiyonlarda kullanılabilir.

Emprenye örtücü film meydana getirmediği için, zımparalı derilerin dolgu katında doldurucu binderler kullanılır. Ütü finisajı yapılacak olan zımparalı sığır derileri dolgu katından sonra hafif zımparalanarak finisaj tabakasının daha homojen olması sağlanır. Zımparalanmış deri polimerizat dispersiyonu, termoplastik olmayan binder, mum emülsiyonu veya yumuşatıcı yağ, pigment veya boyalarla renklendirilmiş karışımla dolgu yapılır. Karışımda bulunan maddeler deri türüne ve derinin emiciliğine uygun olarak seçilir. Zımparalama derinliği fazla ise kuvvetli doldurucu dolgu katı uygulanır. Deri kesitine işleyici küçük tanecikli emprenye binderi ile yüzeyi doldurucu polimerizat birlikte kullanılabilir. Dolgu katı uygulanmış deri tamamen kurutulduktan sonra ince taneli zımpara kağıdı ile zımpara yapılır. Kaymayı önleyip zımparalama işleminin kolaylaştırmak için çoğunlukla zımparadan önce ütü yapılmaz. Toz alma işleminden sonra sırça desenli plaka ile ütü yapılır. Bu tür dolgu işlemi sırça hatası olan ve damarlı derilerde faydalıdır. Ütülemeden sonra sırça hataları iyice kaybolur ve semi anilin finisajı için uygun bir zemin oluşturulur. Zımpara dolgusundan sonra kuvvetli örtücü film meydana getiren binder kullanılması gerekir. Anilin karakterinde bir finisaj yapmak istenirse; derinin emiciliğini bütün yüzeyde dengeleyen, hafif sırça hatalarını giderici, deri kesitine işleyip polisaj sırasında ısı ve sürtünme etkisi ile yumuşayıp birikme yapmayan polisaj dolgusu yapmak faydalı olur. Deri yüzeyinde iyi dağılan az termoplastik özellikte poliakrilat dispersiyonu veya sulu poliüretan dispersiyonu, genellikle boyar maddelerle renklendirilmiş olarak hafif zımparalanmış veya sırçalı deri yüzeyine tabanca ile tatbik edildikten sonra kurutma yapılır. Yüksek devirde polisaj yapılır. Polisajla düzgün ve parlak bir deri yüzeyi elde edilir, anilin görünüm belirgin hale gelir. Hafif zımparalanmış deri sırçalı deri gibi görünür. Zımparalı deri desenleme, baskı veya efekt boyamalar ile anilin deri görünümüne yaklaşılır.
K.J. QUINN- MELİO PROMUL 50: su veya Etilglikol ile inceltilebilen sulu poliüretan dispersiyonu. Kuru madde oranı yaklaşık % 13, pH değeri yaklaşık 10-11. Yumuşak, yapışkan ve film yapmayan bir malzemedir. Genelde astar katlarında iyi bir bağlanma, örtme özelliği, dengeli boyama ve doldurucu bir tesir kazanmak için kullanılır. Sulu olduğu gibi organik ortamda da kullanılır. Etilglikol ile inceltildiğinde derinin içine girerek dolgu özelliği gösterir ve böylece poliş imkanı olan bir satıh elde edilir. Nitro bazlı selülozik cilaların içine % 5-10 oranında ilave edildiğinde cilaya hem elastikiyet, hem de parlaklık sağlar.
K.J. QUINN- MELİO RESİN A-818: Poliakril-Poliüretan bazında koyu bir binderdir. Kuru madde miktarı yaklaşık % 40, pH değeri 9. Sütümsü beyazlıkta, orta viskozitede ve gayet stabil bir binder. Bu modifiye edilmiş polimer karışımı çok elastik, yumuşak ve kuvvetli doldurucu bir film yapar. Bir yarma binderi olarak yarma ve zımparalı derilerin finisajında başarı ile kullanılır. Bağlanması cildli derilerin finisajında tam olmadığından hiçbir zaman elbiselik napa finisajında tek başına kullanılmaz. Bir akrilik veya bağlanması kuvvetli bir binder ile kullanılmalıdır. Karışım oranı ile orantılı örtücü bir film elde edilir. Hamlamış ve bozuk derilerin finisajında uygulanan kadife işlemine gerek bırakmaz. Kuvvetli örtücülük istenildiğinde % 20-30 oranında bir sulu poliakrilat dispersiyonu ile beraber kullanılması tavsiye edilir.


Nötral ve zayıf alkali ortamda katyonik maddelerin katyonik özellikleri azalır ve anyonik maddelerle karışım halinde kullanılabilir. Anyonik komponentler birbiri ile karıştırıldıktan sonra nötral hale getirilmiş katyonik mum emülsiyonu ilave edilir. Katyonik emülsiyonun ilave edilmeden önce su ile seyreltilmesi daha uygundur. Katyonik yağ dolgu miktarı dikkatli ayarlanmalıdır. Fazla kullanıldığında finisaj filminin deriye sağlam bağlanmasını engeller, renklendirmede bazik boya kullanılırsa bu etki daha da artar. Bu mahzur yağ emülsiyonunun pH’ı alkali ilavesiyle 8 civarına getirilerek giderilir. Nötral ve zayıf alkali ortamda katyonik özellik azalır, emülsiyon anyonik metal kompleks boyaları ile boyanabilir. Dolgunluk ve daha yumuşak bir tuşe kazandıran, hafif katyonik mum emülsiyonu olan (BASF- Lepton-Wachs AB-4) Su ile her oranda karışan, krem renginde, akıcı emülsiyondur. Kuru madde (konsantrasyon) yaklaşık % 18  1:10 sulandırılmış halde pH değeri yaklaşık 4. Lepton-Wachs AB-4 örtü boyaları (Lepton boyaları), plastik bağlayıcılar (Corialgrund markaları) ve diğer finisaj yardımcı maddeleri ile iyi bağdaşır. Lepton-Wachs AB-4 plastik bağlayıcılara (binderlere) ilave edilmek suretiyle derilerin ütüde ve istifte yapışmalarını önler, satıha dolgunluk ve düzgünlük verir. Deriye kaygan ve hoş bir tuşe kazandırır. Ütüde yapışmaya mani olmak amacıyla 100 kısım plastik bağlayıcı için 10-30 kısım Lepton-Wachs AB-4 kullanılır. Lepton-Wachs AB-4 karıştırılarak örtü boyasına ilave edilir, sonra su ile seyreltilen bu karışıma binder ilave edilir, boya karışımları, kadife ile tatbik edilebildikleri gibi pistole ve diğer aplikasyon sistemleri ile de tatbik edilebilir.
BASF- Eukesol Grund P : Katyonik yağ-polimerizat dispersiyonu; çok iyi örtücü etkiye sahiptir. İlk boyamalarda ve örtücü kat (sealer-coat) olarak tavsiye edilir.
Zımparalı derilerde yüzey kapanmasını teşvik eden ve cild tabakasının elastikiyetini arttıran, katyonik yağ emülsiyonu bazında bir zemin hazırlama maddesi olan (BASF- Eukesolölgrund AB-1) ayrıca anilin derilerde parlaklığı arttırmada da kullanılır. Eukesolölgrund AB-1 hafif asidik, su ile her oranda karışan koyu bir sıvıdır. Mamul genellikle retenajlı derilerdeki ve zımparalanmış kromlu derilerdeki yüksek emiş gücünü azaltırken, cild tabakasının daha elastiki kalmasını ve finisaja kaygan, hoş bir tuşe kazandırır. Bu etkinin derecesi bazı özel katkılar ilavesiyle arttırılabilir veya azaltılabilir. Bu arada Corialgrund AS (Sıkı ve az esnek film veren, amonyak ile çok fazla kalınlaşan, dökme ve anilin finisajlar için ilave binder) ile bir kombinasyon çok iyi neticeler verir. Eukesolölgrund AB-1 katyonik mamul olarak bazik boyalar ile (örneğin Basazol boyaları) renklendirilebilir. Emülsiyon sulu örtü boyaları ve/veya anyonik binderler ile karıştırılmak istendiğinde önceden seyreltilmiş amonyak ile pH 8 civarında nötralize edilmelidir. Bunu takiben ancak anyonik boyalar ile (örneğin Eukesolar boyaları) renklendirilebilir. Renksiz, renklendirilmiş veya pigmentli Eukesolölgrund AB-1 kadife veya pistole ile genellikle bir binder eşliğinde deri üzerine tatbik edilir. Cildli anilin deriler için özellikle Corialgrund AS ile birlikte (perdah veya polisaj katı olarak) çok iyi neticeler verir Kullanılacak miktar derinin emiş gücüne uygun olmalıdır, yani derinin emiş gücü ne kadar yüksek ve bu emiş gücü ne kadar azaltılmak isteniyorsa miktar o kadar yüksek olmalıdır. Buna uygun olarak zemin hazırlama boyasında kullanılacak Eukesolölgrund AB-1 miktarı 50-150 g/L, beraberinde kullanılacak Corialgrund AS miktarı ise 25-75 g/L civarında olmalıdır. Derinin emiş gücü hiçbir zaman boya tabakasının deri ile bağlanmasını olumsuz etkileyecek bir düzeye indirilmemelidir. Deriler boyandıktan sonra tercihen gece kurumaya bırakılır. Kuruduktan sonra yüzey kapatmayı tamamlayıcı efekt polisaj, ütü veya perdah yapmak suretiyle optimal hale getirilir. Böylece finisajı yapılacak deride çok düzgün ve ince cild görünümü için şartlar sağlanmış olur. Renksiz veya renklendirilmiş zemin hazırlama (kapatıcı kat) boyaları hazırlanırken Eukesolölgrund AB-1 önce amonyak ile nötralize edildikten sonra su ile seyreltilmelidir. Bu karışıma son olarak su ile veya anyonik bir boya çözeltisi ile karıştırılmış binder ilave edilmelidir. Pigmentlendirilmiş zemin hazırlama boyalarında Eukesolölgrund AB-1 sulandırılmadan önce, amonyak ilavesi yapılmış örtü boyalarına doğrudan ilave edilir. Bunu takiben su ile veya bir anilin boya çözeltisi ile seyreltilmiş binder ilavesi yapılır. Bazı hallerde; örneğin cild hatası arz eden eldivenlik veya giysilik derilerde hataların kapatılması için Eukesol Binder S’in beraber kullanılması tavsiye edilir (Eukesol Binder S; Anyonik koloidal çözelti. Dökme ve baskı boyaları için kalınlaştırma maddesi olarak kullanılabilir; iyileştirilmiş haslıklar sağlar). Bu durumda önce Eukesol Binder S örtü boyası, amonyak ve Eukesolölgrund AB-1 ihtiva eden karışıma doğudan ilave edilerek iyice karıştırılır. Sonra bu karışıma su ilave edilerek seyreltildikten sonra aynı şekilde sulandırılmış binder ilavesi yapılır. 100 kısım Eukesolölgrund AB-1’in nötralize edilmesi için % 25’lik amonyaktan 1-2 kısım ilave etmek yeterlidir. Zemin hazırlama boyalarında Corialgrund AS veya ON gibi amonyak ile kalınlaşan binderler kullanılması halinde, amonyak miktarının yükseltilmesiyle boya karışımının viskozitesi ve doldurma etkisi de arttırılabilir. Optimal bir kalınlaşma pH 8.0-8.5 civarında gerçekleşir.

 

               
PK 9800 : Standart konsantrasyonda, orta katyonik pigment dispersiyonları.
AK 4388 : Katyonik vaks emülsiyonu. Doldurma etkisi yüksek olup sırçadaki kusurları örter. Katyonik zemin olarak yardımcı malzemedir. Çok tabii yapışkan tutum.
AK 4681 : Doldurucu özellikli sulu katyonik yayıcı. İyi örtücülük ve doldurma ile birlikte matlık verir. Ütü ve preste yapışma sorunlarını giderir. Katyonik zeminlerde ve en alt zeminlerde yardımcıdır. Özgül ağırlık 1.055, pH değeri 6 ve katı madde oranı % 32.
AK 0386 : Amfoterik yağ emülsiyonu. Özgül ağırlığı 0.965, pH 6.0-6.5 ve katı madde oranı % 38. Dikkate değer düzeltme gücü. Poliş ve perdahta mükemmel davranış. Parlak siyah finisajlı ful sırçalı derilerde sırça yapısından kaynaklanan yansımaları, grileşme ve ton farklılıklarını dikkate değer ölçüde elimine etme kapasitesi. AK 0386’nın amfoterik yapısı, prensip olarak anyoniklerle bağdaşırken, gerek duyulduğunda zayıf asitliği amonyak ilavesi ile nötralize edilir. Örneğin 01 kısım amonyak 02 kısım su ile karıştırılır ve 100 kısım AK 0386’ya karıştırılarak ilave edilir. Poliş ve ütü finisajında ara kat olarak, ful sırçalı derilerde, özel olarak grileşmeyi önlemek için parlak siyah finisajlarda.
RK 2407 : Katyonik akrilik polimer emülsiyonu. Özgül ağırlığı 1.020, pH değeri 3.5-5.5 ve katı madde oranı % 24. Çok şeffaf, biraz sarı ve yapışkan bir film oluşturur. RK 2407’nin mükemmel bir bağlayıcı gücü vardır ve hoş tabii tutum sağlar. Yardımcı bağlayıcı veya esas çoğunluk ve katyonik zemin olarak kullanılır. Soğuktan korunmalı, solvent ve elektrolitlere karşı mükemmel dayanıklılık, mekanik etkilere karşı dirençli.
UK 1446 : Katyonik üretan emülsiyonu. Özgül ağırlığı 1.034, pH 4-5, katı madde % 15. Çok şeffaf, renksiz, yumuşak, çok esnek, orta gerginlikte, yapışkan bir film oluşturur. Parlak bir finisaj görüntüsü verir. İyi yapışır ve kuru temizlemeye dayanıklıdır.Yardımcı bağlayıcı veya katyonik zemin maddesidir.
LA 6190 : Su ile karışabilir orta parlaklıkta nitro lak emülsiyonu. Özgül ağırlığı 0.945, ph 9.0-9.5 ve katı madde % 6. Yüksek pres sıcaklığında parlaklığı artar. Tabii bir görünümü ve ipeksi bir tutuma sahiptir. Mükemmel sıcaklık dayanımı ve özellikle kuru sürtünme testlerine iyi dayanıklılık sağlar. Uygulamaları; çeşitli tip finisajlarda ara kat olarak kullanılır. Son derece tabii görünüm ve tuşe istendiğinde en üst kat olarak kullanılır.Polişli çalışmalarda 1. kat olarak, ısı baskılı finisaj tiplerinde ve tampon efektlerde kullanılır.
AT 7615 : Su ile seyreltilebilir tuşe malzemesi. Yoğunluğu 0.950, ph 11 ve atı madde % 6. Karakteristikleri; mükemmel ipeksi ve kaygan tuşe, yüksek sıcaklıkta pres ve sürtünmeye karşı dayanıklılık. Sulu sistem katlarında takviye edici tuşe olarak kullanılır. 10-20 g/c. (katı madde miktarı) lak emülsiyonunda 5 g/L kullanılabilir.
AT 7630 : Silikon bileşimi hafif katyonik tuşe malzemesi. Doğal, mumlu ve kaygan bir tutum. Sulu vasıta içinde uygulanabilir.
AT 7610 : Solvent içermeyen silikon polimeri. İpeksi ve kaygan bir tutum verir. Sulu sistemlerde en üst katta kullanılır. Esnekliği ve kuru sürtünme haslığını geliştirir. Döşemelik derilerde üretanlarla birlikte kullanılması yararlı olur.

Boya katı; örtü boyası, homojenleştirici boyama, efekt boyama, tabanca boyama olarak da adlandırılır ve bu kat ile finisajda elde edilmek istenen renk ve deri yüzeyinin homojen bir şekilde örtülmesi sağlanır. Boya katı bileşimi; termoplastik ve termoplastik olmayan binderler, örtücü anorganik veya şeffaf organik pigmentler, mum çözeltileri, yumuşatıcı yağlar, nitroselüloz veya poliüretan çözeltisi, pigment yerine veya pigmentle birlikte boya maddeleri kullanılabilir. Boya katı dolgu katından daha sert film teşkil edecek şekilde hazırlanarak finisaj tabakaları arasında kabuklaşma görünümü önlenir. Tabaka kalınlığı uygulanan madde miktarına bağlıdır. Boya karışımının viskozitesi uygulanan tekniğe göre değişir.
BASF- Lepton Paste GV: Finisaj yardımcı maddesi; poliakrilik ve poliüretanın sulu karışımı. Özellikle finisaj boya karışımlarında viskozite ayarlamak için kullanılır. Çizgisiz ve muntazam bir boyamaya imkan sağlar, aynı zamanda finisajın dolgunluğunu arttırır.
Karışımın ayarlanmasına göre derine nüfuz eden dolgu binderi olarak veya cildi çok iyi kapatan örtü boyası binderi olarak sulu poliakrilik dispersiyonu bazlı plastik binder (BASF- Corialgrund IF), yaklaşık % 40 kuru madde, pH değeri yaklaşık 7, renksiz, yumuşak, elastik ve soğuğa çok iyi mukavim  film verir. Corialgrund IF hemen hemen nötr bir reaksiyon gösteren çok ince partiküllü bir binderdir. Amonyak ile kalınlaşmaz, su ile şişmeye karşı yüksek mukavemetli, deri ile çok iyi bağlanan finisajlar verir. Teşkil ettiği film mükemmel ışık haslığına sahip olup yumuşaklığına ve esnekliğine rağmen çok az yapışkandır. Corialgrund IF ve uygun bir penetratör (örneğin Amollan IP) ile dolgu yapılan deriler hoş bir tutum yanında tüm deri yüzeyinde sıkı bir cild yapısı arz ederler. Zımpara olmamış derilerin finisajında, Corialgrund IF cildi fazla yormaz ve deriye doğal bir görünüm kazandırır. Bu nedenle Corialgrund IF ayakkabılık, giysilik ve mobilyalık derilerin finisajında tavsiye edilir. Corialgrund IF ihtiva eden karışımlar anyonik boyalar ile –bu amaç için sıvı Eukesolar boyaları çok uygundur- boyanabilirler. Corialgrund IF ile derine işleyen bir dolgu, uygun bir penetratör kullanımı ile mümkündür. Karışımdaki kuru madde miktarının % 8-12 civarında olması (yaklaşık 1:4-1:2 su ile seyreltilerek) çok uygundur. Çok gevşek derilerde yüksek bir konsantrasyon tercih edilmelidir. Binderi seyreltmek için Amollan IP ve su karışımı alınır. Gerektiğinde bu karışım sıvı Eukesolar boyaları ile renklendirilebilir. Dolgu, perde makinesi ile bir defada deri üzerine tatbik edilmelidir. Buna karşılık cildli derilerde iyi bir yüzey kapatma için hem kadife hem de pistole tatbikatı elverişlidir.

Akrilik bazlı bir kopolimerin sulu dispersiyonu olan (BASF- Corialgrund OBN), % 40 kuru madde, pH değeri 5.5-7.0, filmi renksiz. Saydam şeffaf, yumuşak ve elastik olan finisajlar veren yüksek stabiliteli, akıcı, sütümsü bir dispersiyondur. Her çeşit uygulamada düzgün ve çizgi teşkil etmeksizin dağılır. Depolamaya karşı dayanıklı olup elektrolitlere ve metallere karşı hassas olmaması nedeniyle makine ile tatbikatlar için çok uygundur. Amonyak ve diğer kaleviler ile kalınlaşmadığından kuvvetli bazik örtü boyaları ile de rahatlıkla kullanılabilir. Film az yapışkandır, yaşlanma dayanıklılığı yüksektir ve ışıkta solmaz. Corialgrund OBN her çeşit derinin finisajında ya tek başına veya binder karışımlarında, karışımın büyük bir bölümünü teşkil edici binder olarak kullanılır. Binder iyi bir dolgunluk yanında deri ile mükemmel bir bağlantı sağlar. Corialgrund OBN ile yapılan finisajlar soğukta kırılmaz ve su ile şişmeye karşı çok dayanıklıdır. Elde edilen finisajların yaş sürtünme haslıkları Corialgrund ON ile elide edilenlerden daha yüksektir. Hidrolaklar ve selülozik boyalar Corialgrund OBN’li zeminlere çok iyi bağlanırlar.

 

Akrilik bazlı bir kopolimerin sulu dispersiyonu olan (BASF- Corialgrund OHN), % 40 kuru madde, pH değeri 3.5-5.5, filmi renksiz, saydam şeffaf, çok yumuşak, elastik olan ve –20 oC’ye kadar soğuğa mukavemetli finisajlar verir. Corialgrund OHN yüksek stabiliteli, akıcı, sütümsü bir dispersiyon olup, mekanik stabilitesi yüksek ve depolamaya dayanıklıdır. Elektrolitlere ve metallere karşı hassas olmaması ve dispersiyon çok az köpüklendiğinden; fırça, kadife ve makine ile tatbikinde üst katlarda hava kabarcıkları teşkil etmez. Çok ince partiküllü ve homojen olan bu dispersiyon kaygan tutumlu ve dolgun finisajlar verir. Binderin yapışkanlığının yüksek olması, tabakaların birbirleriyle ve dolayısıyla da deri ile çok iyi bağlantı yapmasını sağlar. Mamulün viskozitesi mutat sulandırılmış karışımlara amonyak ilavesi ile artmaz. Corialgrund OHN; pasta halindeki örtü boyaları, diğer plastik bağlayıcılar (binderler) ve finisaj yardımcı maddeleri ile çok iyi bağdaşır. Ütü finisajında, özellikle zemin hazırlamada ya tek başına ya da kendisinden daha sertçe diğer bağlayıcılarla örneğin Corialgrund ON, OBN veya OL ile kullanılır. Corialgrund OHN; Corialgrund EM Base’ler (NC Emülsiyonları) ile cildli deri finisajında kullanılmaları halinde, finisajın elastikiyetini, dolgunluğunu ve deri ile iyi bağlanmasını teşvik eder. Elbiselik ve eldivenlik deri finisajında örtü boyası binderi (bağlayıcı) olarak kullanılması son derece uygundur, Corial microbinder AM ile kombine edilmesi tavsiye edilir. Örtü boyalarında sürtünme haslığını iyileştirmek amacıyla daha sert binderlerin de beraberinde kullanılmaları tavsiye edilir.


Akrilik bazlı bir kopolimerin sulu dispersiyonu olan (BASF- Corialgrund OL), % 40 kuru madde, pH değeri 5.5-7.0, filmi hafif, bulanık, esnek, tutumu kuru, hafif yapışkan, ışık haslığı iyi olan plastik bir binderdir. Corialgrund OL pratik olarak her deri türünde bağlayıcı karışımlarında ana binder olarak veya tek başına kullanılabilir. Corialgrund OL ihtiva eden boya karışımları iyi doldurucu etki, deri üzerinde iyi bir dağılma ve deri ile mükemmel bağlantı yapma kudreti gösterirler. Finisajların ütüde ve istifte yapışma temayülü azdır. Su ile şişmeye ve soğukta kırılmağa karşı son derece mukavimdir. Ayrıca Corialgrund OL ile yapılan finisajlar çok iyi yaş ve kuru sürtünme haslıklarına sahiptirler. Tek başına iyi bir doldurucu kudretine sahip olan Corialgrund OL’ nin bu kudreti bir miktar Corialgrund K 50’nin birlikte kullanılmasıyla bilhassa zımparalı derilerde daha da arttırılabilir.
BASF- Corialgrund K 50 : Orta sertlikte film verir; her tür deri finisajı için doldurucu ve su ile şişmeyen binder olarak uygundur. Beyaz finisajlara pek uygun değildir ve amonyak ile kalınlaşmaz.

Apre katı finisajın son tabakasıdır. Deri yüzeyinin son görünümü apre tabakası ile sağlanır. Deri yüzeyinin parlaklığı, matlığı, tutumu, suya ve sürtünmeye karşı dayanımı apre tabakası tarafından belirlenir. Apre 100 oC ve –30 oC arasında koruyucu etki göstermelidir. Bu özellik nedeniyle polimerizat dispersiyonları apre maddesi olarak kullanılmaz. Apre tabakası en son uygulanan ve en ince finisaj tabakasıdır. Dış mekanik etkilere karşı bu tabaka sert olmalı ve sürtünme haslığı iyi olmalıdır. Apre tabakasının ince oluşuyla toplam finisaj tabakasının elastikiyeti muhafaza edilmiş olur. Boya tabakası fazla su almaya yatkınsa finisajın yaş sürtünme haslığı azalır. Apre katı daha önceki kata iyi bağlanmazsa sürtünme haslığı ve bükülmeye karşı dayanımı azalır. Apre maddeleri renksizdir, renklendirilerek kullanılabilirler. Beyaz ve siyah renkler özeldir. Protein bazında beyaz apre yoktur, nitroselüloz ve diğer selüloz esterleri bazında hazırlanır. Beyaz finisajda beyaz pigmentlendirilmiş lak kullanılmaktadır. Beyaz zemin üzerine renksiz lak uygulanırsa ışık kırılması ile saf beyaz görünüm temin edilemez. Beyaz deri çabuk kirlendiği için, kir tutmayan ve kolay temizlenebilen apre uygulanmalıdır. Kaliteli beyaz derilerde sararmaya dayanıklı selülozasetobutirat bazında lak kullanılır. Siyah zemin üzerine renksiz apre uygulanırsa kıl dipleri gri ve dalgalı görünüm alır.
Süet deri apresi bitirme işlemi olarak; sulu veya organik çözücü ile uygulanır ve şu işlevleri yerine getirir; esas amacı deri yüzeyini meydana getiren liflere parlaklık vermektir. Aynı zamanda yumuşak, hoş bir tutum vermeli ve su itici olmalıdır. Apre işleminde yağ veya yağlayıcı maddelerle kullanıldığı için, lifleri birbirine yapıştırmamalı ve istenilmediğinde yağlı bir görünüm vermemelidir. Süet derilerin boyanmasında alınan tüm tedbirlere rağmen aynı deride veya farklı derilerde veya partilerde ton farklılıkları meydana gelebilir. Bu farklılıklar boyar maddeler veya pigmentlerle renklendirilen süet deri apresi ile dengelenebilir. Süet deride genellikle kuru bezle sürtüldüğünde boya çıkması olmaktadır. Bunun nedeni deri tozları olduğu için apre tozu bağlayıcı özellikte olmalıdır. Bu amaç için emprenye binderleri kullanılır.
Termoplastik binderlerle yapılan finisajda ve yavaş kuruyan laklarda deri yüzeyi yapışkan olduğu için kirlenmeye karşı hassastır. Derinin et tarafında, finisaj tabakalarına yapışan, zımparadan meydana gelen tozlar, tıraştan gelen deri lifleri bulunur. Finisaja başlamadan önce et tarafı toz tutucu bir apre ile muamele edilerek tozlar ve serbest deri lifleri bağlanmış olur, et tarafının tutumu iyileştirilir. Bu maksat için bir kısım polimerizat dispersiyonu, dokuz kısım su ile karıştırılarak pistole ile süete uygulanır.

Selüloz nitratın veya Selülozasetobütüratın organik çözücülerdeki çözeltisi nitroselüloz lak veya sadece lak (cila) olarak adlandırılır. Nitroselüloz lak katı madde olarak nitroselüloz yanında yumuşatıcı reçine, pigment ve boyarmadde, Uçucu madde olarak çözücü ve seyreltici ihtiva eder. Uçucu olmayan maddeler parlaklık, esneklik, ışık haslığı, bükülmeye ve sürtünmeye dayanıklılık özelliklerini belirler. Uçucu olan maddeler lakın viskozitesini ayarlayarak akışkanlığı, kuruma hızını ve alttaki tabakaya bağlanma sağlamlığını belirler. Aynı zamanda buharlaşma hızı ile film homojenliği, parlaklık, esneklik özelliklerini etkilerler. Genel kural olarak düşük kaynayan ve kolay uçucu olan çözücü lakın çabuk kurumasına neden olur, daha az parlaklık verir, filmin bağlanmasını zayıflatır. Yüksek kaynayan, yavaş buharlaşan çözücüler lakın geç kurumasına neden olur, parlaklığı ve homojenliği arttırır, filmin bağlanmasını sağlamlaştırır. Çözücü ve seyrelticilerin (alkol“-alkol, -glikol, -glikol asetat” ve aromatik hidrokarbonlar“tolüen, ksilen”) buharlaşma hızları birbirine yakın olmalı, lak tabakası kuruyana kadar ortamda gerçek lak çözücü (ester “-asetat”, keton“-on”) kalmalıdır. Gerçek çözücüler buharlaştıktan sonra geride buharlaşmayan seyreltici kalırsa lak filminin bağlanması zayıflar, sürtünme haslığı ve bükülmeye dayanıklılık azalır. Seyrelticiler birlikte buharlaşmalıdır, biri geç buharlaşırsa film tabakası zarar görür. Homojen bir film meydana gelmesi için gerçek çözücü karışımının % 10-20’si gibi bir bölümü, seyrelticilerden daha yavaş buharlaşarak geriye kalmalıdır. Tiner farklı temparatürlerde buharlaşan değişik alkoller ihtiva ederse, su ve rutubetten ileri gelen matlık giderilmiş olur. Seyreltici olarak etil- veya butil alkolün tolüen ile birlikte kullanılması tavsiye edilir, butil alkol daha iyidir. Alkoller su ile azeotrop karışımlar meydana getirerek kolay ve hızlı bir şekilde uzaklaşmasını sağlayarak suyun film yapısına zararlı etkisini giderirler. Su etkisi ile lak filminin zarar görmemesi için tiner aseton, metil asetat, glikoller gibi su ile karışan, lakı çözen madde ihtiva etmemeli, bunun yerine butanol gibi su ile karışan lakı çözmeyen maddeler ihtiva etmelidir. Kullanılan çözücü karışımının yani tinerin bir kısmı gerçek çözücü, bir kısmı viskoziteyi ayarlamak için seyreltici ve diğer bir kısmı da daha ucuz olan katkı çözücülerden meydana gelir. Çözücüler renksiz olmalı, lakın rengini değiştirmemeli, hava rutubetini çekerek homojen film oluşmasını engellememelidir. Tiner hazırlamada kullanılan ani uçucu olan aseton etil eter buharlaşırken yüzeyi çok soğutur ve suyun filme zarar vermesine neden olur. Etil asetat ve metiletilketonda hızlı buharlaşan çözücülerdendir. Suyun zararlı etkisini gidermek için tinerde kaynama noktası farklı alkoller bulunmalıdır. Tiner, lakın yüzeyde homojen dağılmasına imkan verecek kadar yavaş buharlaşarak film teşekkülünü engel olmamalıdır. Normal kurutma tünelinde yüzeyin yapışkan kalmayacağı kadar hızlı buharlaşmalıdır. Hava tabancası ile uygulamada normal buharlaşan tiner kullanılırken, dökme makinesinde uygulamada lakın homojen dağılmasını sağlamak için yavaş buharlaşan tiner kullanılır. Nitroselüloz lak ve reaktif olmayan poliüretan lakta kullanılabilecek bir tiner bileşimi şöyle olabilir: 20-25 Kısım Etil asetat / 30 Kısım Etil- veya Butil Alkol/30 Kısım Tolüen/20-15 Kısım Butil asetat, veya fiyatı pahalı olmakla beraber nitroselüloz lak veya sertleşme süresini azaltmakla birlikte poliüretan-nitroselüloz lak uygulamasında zorluklarla karşılaşmamak için % 85 Butil asetat (% 85’lik) ve % 15 Butil alkol karışımı tiner olarak kullanılabilir. Yüksek viskozitedeki nitroselüloz tipleri düşük konsantrasyonda çözündüğü için zayıf dolgu etkisi gösterir, fakat esnekliği ve yırtılma dayanıklılığı iyidir. Düşük viskozitedeki tipler daha sert, az esnektir. Yüksek konsantrasyonda çözünebildiği için daha parlak film verirler. Daha kullanılışlı olduğu için düşük viskozitede olan tipleri tercih edilir. Lakların film özelliği viskozite, yumuşatıcı ve reçinelerle yönlendirilir. Yumuşatıcı nitroselüloz lak filminin esnekliğini ve bükülme dayanımını iyileştirme yanında parlaklığı, bağlanma sağlamlığını, ışık ve ısıya dayanıklılığı da arttırır. Yumuşatıcı olarak bitkisel yağ veya sentetik ester yağ kullanılır. Ester yağlar nitroselüloz üzerine çözücü gibi etki eder ve filmde bağlanır, bu nedenle laktan ayrılmaz. Bu maddeler ftalik asit, adipik asit gibi di karboksilik asitlerin butil, oktil alkollerle esterleridir. Bu yağlar lif yapısındaki nitroselülozu düzgün şeffaf film yapısına dönüştürdüğü için “jelatinleştirici” olarak adlandırılır. (BASF- Palatinol C ve Plastomol DOA : Selülozik boyalar ve laklar için ışıkta sararmayan, jelatinleşen yumuşatıcılar.) Tabii yağ olarak ham veya okside Hint yağı kullanılır, çözücü etkisi göstermez, filmde kaydırıcı görevi yapar ve “jelatinleştirmeyen” yumuşatıcı olarak adlandırılır. Tabii ve sentetik yağlar birlikte kullanıldığında birbiri içinde çözülürler. Hint yağı böylece nitroselüloz film içinde bağlanır ve yağ ayrılması (kusma) önlenir, yağın deriye işlemesi durdurulur. En uygun yumuşatıcı karışımı 1 kısım ftalat 3-4 kısım ham veya okside Hint yağıdır. Polimerizat dispersiyonları nitroselülozda kullanılan yumuşatıcı maddelerden ftalik asit esterlerini alır, yumuşatıcı yağları almaz. Nitroselüloz filminde yumuşatıcı miktarının 1/3’ü ftalik asit esteri, 2/3’ü yağ olursa yumuşatıcı deriye geçmez ve film esnek kalır (kırılgan olmaz). Dolgu katında katkı olarak protein binder kullanılarak, çözücü maddelerin polimer tabaka tarafından alınması azaltılır. Böylece nitroselüloz filminin iyi bağlanması, çabuk kuruması ve yumuşatıcının deriye geçmemesi sağlanır. Nitroselüloz çözeltisi dolgu katı kurumdan tatbik edilirse, dolgu katı çözücü emerek çok geç kurur ve nitroselüloz film özellikleri bozulur.
Su ile seyreltilebilen nitroselüloz emülsiyonları ile yapılan apre (cila) nitroselüloz laka göre daha iyi hava ve su buharı geçirgenliği sağlar, deri yüzeyi tabii görünümlü olur, protein apre maddelerine göre daha iyi yaş sürtünme haslığı sağlanır. Organik çözücülerle uygulanan laka göre daha az parlaklık verir. Bu görünüm derinin tabii yapısını yansıttığı için birçok halde arzu edilir. Emülgatör ihtiva eden, yüksek konsantrasyonda piyasada bulunan nitroselüloz emülsiyonları su veya organik solventler ile seyreltilerek kullanılmaktadır. Bu ürünlerin avantajı uzun süre depolanması ve soğuktan etkilenmemesidir. Bu ürünler nitroselüloz lak veya pigmentli nitroselüloz lak ile karıştırılarak emülsiye edilebilmektedir. Suya dayanıklı olarak kuruyan nitroselüloz lak emülsiyonu polimer filmin suya dayanımını ve yaş sürtünme haslığını yükseltir. Finisaj filminin yapışkanlığını azaltarak istifleme ve ütüleme sırasında yapışmayı önler, finisajın kuru sürtünme haslığını iyileştirir. Lak emülsiyonunda bulunan çözücü, emiciliği az olan deri yüzeyine film bağlanmasını kolaylaştırır ve homojen bir dağılım sağlar. Ara ütü yapılmış tabakaya daha sonra uygulanan finisaj flotesinin daha iyi bağlanmasını sağlar. Lakın iyi bağlanabilmesi için alttaki tabaka organik çözücülerde çözülmelidir. Lak tatbik edilmeden önce deri yüzeyi veya finisaj tabakası çok iyi kurutulmalıdır. Su nitroselülozu çöktürdüğü için film yapısını olumsuz yönde etkiler, bağlanmayı zayıflatır. Dolgu katında reaktif binder kullanılırsa ara ütü yapılmadan ve fazla beklemeden lak tatbik edilmelidir.
Protein tabakasında katkı olarak nitroselüloz lak emülsiyonu kullanılırsa, suda çözünmeyen kontrast renk uygulaması nitroselüloz lak ile yapılabilir. Protein esaslı finisajda ara finisaj katında suda çözünen, kuruduktan sonra organik çözücüde çözünebilen polimerizat kullanılırsa apre katında organik çözücülü lak uygulanabilir. Nitroselüloz çözeltisi tabanca ile ince tabakalar halinde tatbik edilirse, bir defada fazla madde kullanmaya göre daha esnek bir film meydana gelir. Emülsiyonda bulunan çözücü filmin geç kurumasına neden olur, çözücü tam buharlaşana kadar yüzey yapışkan kalır. Emülsiyon lak ve polimerizat karışımı uygulandığında film tabakası tam kurumadan ütü ve desen baskı yapılmamalıdır. Nitroselüloz lak emülsiyonu ve poliakrilat karışımının meydana getirdiği film biraz mat olur ve düzgün bir yüzey meydana gelir. Mat görünüm istenmediği hallerde yüksek parlaklıkta apre uygulanarak parlaklık temin edilir ve bu arada mat yüzeyin meydana getirdiği dalgasız homojen görünüm muhafaza edilir. Çözücülere karşı hassas olan dispersiyon binderlerin etkilenmemesi için nitroselüloz lak emülsiyonu su ile karışan alkol, glikol veya metilglikolester ihtiva etmemelidir veya bu karışımlara belirtilen çözücüler ilave edilmemelidir. Finisaj filmi çözücülere karşı oldukça dayanıklıdır. Nitroselüloz filmi ısı etkisiyle koyu renk almakta, aynı zamanda kırılganlık meydana gelmektedir. Bu nedenle 100 0C’nin üzerinde ütüleme yapılmamalıdır.
Emülsiyon apre maddeleri sararmaya dayanıklı, beyaz pigmentlendirilmiş ve siyah renkte de piyasaya sunulmaktadır. Nitroselüloz aprede kullanılan diğer bir ürün emülsiye edilmeye hazır “emülsiyon bazı”dır, su ile karıştırılarak kolayca emülsiyon haline getirilir ve soğuğa dayanıklıdır. 100 kısım emülsiyon bazına 50 kısım su iyice karıştırılarak yavaşça ilave edilir, daha sonra 100 kısım su ile seyreltilir. Su bir defada ilave edilirse suda yüzen, karışmayan büyük tanecikler meydana gelir. Emülsiyon bazı ile yapılan aprede düzgün bir yüzey ve çok iyi yaş sürtünme haslığı elde edilir. Emülsiyon bazı organik çözücülerle de uygulanabilmektedir. Bu durumda emülsiyon viskozitesi yüksek bir çözelti haline dönüşür. Bu nedenle 100 kısım emülsiyon bazı 150-200 kısım çözücü ve seyreltici karışımı ile çözülüp uygulanır. Emülsiyon bazı, pigmentlendirilmiş nitroselüloz ile renklendirilerek kullanılabilir. Emülsiyon bazı nitroselüloz boyaları (selülozik boya) suda emülsiye edecek özelliktedir. Bu şekil bir emülsiyon şöyle hazırlanabilir: 80 Kısım Emülsiyon bazı, 20 Kısım Nitroselüloz boya çok iyi karıştırıldıktan sonra 50 Kısım su çok iyi karıştırılarak yavaşça ilave edilir. Emülsiyon meydana geldikten sonra 100 kısım su ile karıştırılarak seyreltilir. Su ile seyreltilebilen renksiz nitroselüloz emülsiyonları binderlerle birlikte boya katında ve organik çözücüler ilave edilerek parlaklığı arttırılıp organik lak katında da kullanılabilir.

BASF- Corial EM markaları, su ile veya organik solventlerle seyreltilebilen renksiz, renklendirilmiş, mat veya parlak nitroselüloz veya selüloz ester bazında emülsiyonlardır (hidrolaklar). Emülsiyon lak veya ilave bağlayıcı olarak kullanılırlar.
Su ve su ile karışabilen organik çözücülerle seyreltilebilen, yumuşatıcı ihtiva eden bir nitroselüloz çözeltisinin sulu emülsiyonu, hidrolak (BASF- Corial EM Finish G). Genellikle apre işleminde kullanılmakla beraber ütü finisajı (plastik finisaj) için ilave bağlayıcı olarak da kullanılabilir. Corial EM Finish G deriye tabii bir tuşe, hoş bir satıh parlaklığı ve mükemmel haslıklar kazandırır. Su ile sulandırılabilir ve deriye son apre maddesi olarak hoş bir parlaklık ve iyi bir yaş sürtünme haslığı kazandırır. Mamul ayrıca, finisajda ilave bağlayıcı olarak finisajın suya ve aşınmaya karşı mukavemetini arttırırken itinalı bir kurutmadan sonra finisajın ütüdeki yapışmasını da azaltır. Son apreleri Corial EM Finish G ile yapılan finisajlar mükemmel ütülenebildikleri gibi, bazı durumlarda da perdahlanabilirler. Corial EM Finish G ile apre yapılan deriler, normal nitro selülozik laklarla apre olmuş derilere nazaran daha tabii ve hoş bir tuşe arz eder. Suya karşı yüksek dayanıklılık ve çok daha parlak olması istenen apreler için Corial EM Finish G uygun organik çözücülerle seyreltilerek (inceltilerek) kullanılır. Asit, bazik ve sıvı Eukesolar boyaları ile renklendirilebilir. Corial EM Finish G genellikle ağırlığının % 50-100 oranında su ile sulandırılarak kullanılır. Burada suyun emülsiyona ilavesi daha uygun olur. Formaldehit ile birlikte kullanılarak örtü tabaksının fiksasyonu ve son apre işlemi bir işlem dahilinde yapılır. Corial EM Finish G’ nin son apre maddesi olarak kullanılması halinde finisaja bir miktar plastik bağlayıcı ilave edilmesi uygun olur. Böylece aprenin deri ile iyi bağlantı yapması sağlanır. Su ile şu şekilde hazırlanır; önce Corial EM Finish G tartılmalı ve gerekli su, emülsiyona sürekli karıştırılarak ilave dilmelidir. Tuşe malzemeleri, matlaştırıcı gibi ilaveler yapılmak istendiğinde bunlar önce su ile sulandırılmalı ve sulandırılmış Corial EM Finish G emülsiyonuna ilave edilmelidir. Corial EM Finish G sıvı Eukesolar boyaları ile renklendirilmek istendiğinde Eukesolar boyalı önce su ile sulandırılmalı ve sulandırılmış Corial EM Finish G emülsiyonuna ilave edilmelidir. Boyanmış veya örtü boyaları ile finisajı bitmiş derilere sulu apre (cila) olarak aşağıdaki karışımlardan biri püskürtme suretiyle tatbik edilir.

Organik çözücülerle (solventlerle) kullanma: Boyanmış veya sulu örtü boyaları ile finisajı yapılmış yüksek parlaklıkta ve suya karşı yüksek mukavemetli bir deri için aşağıdaki karışım pistole ile tatbik edilir.

Yumuşatıcı ihtiva eden bir nitroselüloz çözeltisinin sulu emülsiyonu olan (BASF- Corial EM Finish LS) su ile istenilen oranda seyreltilebilir ve deriye, apre maddesi olarak kaygan bir tutum, düzgün bir yüzey görünümü ve dolgunluk kazandırır. Corial EM Finish LS iyi bir kuru ve yaş sürtünme haslığı yanında mükemmel ışık haslığına sahiptir. Parlaklık ve tuşe varyasyonu; sulandırılmış Corial EM Finish LS’ nin diğer finisaj yardımcı maddeleri ile karıştırılması suretiyle elde edilir. Polimer dispersiyonları ile karıştırılmak suretiyle ipek parlaklığı elde edilir. Hidrolak veya selülozik lak olarak kullanılır. Sulandırılması ve lak olarak kullanılması Corial EM Finish G gibidir.

Poliüretan; Poliüretanlar uygun organik çözücülerdeki çözeltisi halinde, çözücüsüz konsantre halde katı madde olarak ve sulu ortamda dispersiyon olarak kullanılır. Poliüretan emülsiyon ve dispersiyonları; sırça sabitleştirici ve doldurucu olarak dolgu katında, sırçalı ve zımparalı derinin boya katında veya apre katında kullanılabilmekte ve ortam temparatüründe kuruyup sertleşmektedir. Poliüretan dispersiyonları ile apre uygulamasında suya dayanıklı homojen ve koruyucu bir tabaka elde edilir. Poliüretan yumuşatıcı içermediği için nitroselüloza göre daha uzun süre dayanır. Sürtünmeye, bükülmeye ve soğuğa nitroselüloz dan daha dayanıklıdır. Poliüretan apre maddeleri sıvı halde aminlere duyarlı olmalarına rağmen apre filmi kuruduktan sonra aminlere dayanıklıdır. Nitroselüloz ise kahverengi boyanır ve kırılgan olur. Poliüretan apre maddeleri farklı parlaklık ve matlıkta ayrıca siyah ve beyaz renklerde piyasada bulunmaktadır. Finisaj tabakası 80 0C civarında ara ütülenmekte, 90-100 0C de baskı ve son ütü yapılmaktadır. Kullanım tekniği açısından emülgatörsüz anyonik poliüretan dispersiyonları en önemli grubu oluşturur. Homojen, doldurucu ve sırçanın tabii görünümünü muhafaza eden film tabakası meydana getirirler. Finisaj yumuşak, esnek ve -30 0C ye dayanıklıdır. Dispersiyon giysilik, mobilyalık, ayakkabı yüzlük ve sarraciyelik derilerde kullanılır.
Poliüretan lakın sertleşme süresi fazla olmadığı için sınırlı sürede kullanılması gerekir ve kuruması uzun sürer. Yüzeyin yapışkan olduğu sürede tozdan korunması gereklidir. Bağ teşkili büyük ölçüde tamamlanmış çıkış komponentleri seçilip ince tabaka halinde uygulanarak kurumu süresi önemli ölçüde kısaltılır. Kuruma hızı yönünden poliüretan ve nitroselüloz karışımı daha iyi sonuç vermektedir, yüksek haslıklarda bakımı kolay finisajlar elde edilir. Poliüretan-nitroselüloz sistemi organik çözücülerde lak halinde veya sulu dispersiyon halinde uygulanabilir. Bu maddelerin dispersiyon ve emülsiyonlarının birlikte kullanılması daha kolay olmaktadır. Lak uygulamasında kullanılacak tiner ester, keton veya hidrokarbonlardan meydana gelmeli, alkol ve amin bileşikleri ihtiva etmemelidir. Karışım halinde kullanımda, çözücü maddelerin poliüretan ile reaksiyon vermemesine dikkat etmek gerekir.

 

EE 8044 : Düzenleyici (Leveller), penetratör. Kuvvetli anyonik karakterli tansiyo aktif, pH değeri 6.0-6.5. Tabii tanenli derilerin yamanmasında ve özel derilerin boyama ve emprenyesinde maksimum 50 g/L, ful sırçalı derilerin ana katında maksimum 25 g/L, zıt katlarda ve anilin efektlerinde baskılı ve presli derilerde renk problemlerini gidermek için 5-10 g/L kullanılır.
RE 2930 : Akrilik emülsiyon, pH 6-7, konsantrasyon % 38. Yumuşak, içeriye nüfuz eden, doldurucu özelliği yüksek, kırılmaları düzeltici gücü olan binder. Özel kimyasal yapısından dolayı ve üniform (düzgün) penetrasyonu olduğundan zımpara olacak derilerde zımparanın hassasiyetini arttırır ve sonraki finisaj çalışmalarında problem çıkmamasını sağlar.
PC 9000 : Yüksek pigment, düşük kazein konsantrasyonlu, su bazlı pigment dispersiyonları.
LP 4000 : Protein binder, pH 9.5-10, katı madde % 12. Perdahlı veya termoplastik finisajlarda yapışmayı azaltır, kuru sürtünme ve solventlere dayanıklılık sağlar. Yüksek parlaklıkta kuru tutumlu sert bir film oluşturur, mükemmel bağlanma gücü vardır.
AA 4601 : Sulu sistemler için silika kompleksi bazlı mikronize dağıtıcı, pH 9.5-10, katı madde % 26. Mat, şeffaf olmayan (opak), yumuşak, termoplastik özellikte olmayan, düzgün yayılan ve ipeksi bir tutum verir. Örtücülük ve dolduruculuğu vardır, yapışma problemi yoktur, sıcak preslerde kolaylık sağlar. Sulu sistemlerde 25-100 g arasında, ana zemin, ara ve üst zeminlerde kullanılabilir.
UR 1745 : Üretan polimer emülsiyonu, pH 8-9, katı madde % 30, yapışkanlık en çok 100 cps. Rugan derilerin taban katında binder olarak kullanılır. UR 1745 taban katlara yüksek örtme ve mükemmel uzama yeteneği kazandırır ve rugan katı atılıncaya kadar derinin temiz saklanabilmesini kolaylaştıran, yapışkan olmayan özellik gösterir.
AA 4811 : Üretan koyulaştırıcı, pH 6.5-7.0, katı madde % 6, koyu macun görünümlü. Çoğunluk üretan binderlerin kullanıldığı sulu formüllerin koyulaştırılmasında kullanılır. Formüllerde kullanılan bağlayıcılar (binderler) tiplerine göre pigmentlerinde yapısını etkileyeceği için, istenilen yapışkanlığa (viskoziteye) uygun miktarlar her formül için ayrıca araştırılmalıdır. AA 4811 istenilen yapışkanlık elde edilinceye kadar, önceden hazırlanmış formüle sürekli karıştırılarak azar azar katılır. Malzeme katılırken akmaz, kısım kısım koparak düşer ve suda iyi eriyebilir olduğundan çabuk eriyip karışır. Uzun süre bekletildiğinde, karışımın viskozitesinde bazı değişmeler olabilir. Böyle durumlarda, test yapılarak, gerekli olan ayarlamalar yapılmalıdır.
LO 6900 : Solvent lak.
DS 5652 : Ester tipi organik çözücü.
UR 1962 : Rugan tipi deri malzemesi, polyol-polyester, yapışkanlık 300-400 cps, katı madde % 70. Cilalanmış rugan tipi derilerin kurutması için yumuşak malzeme. Kurutma zamanı 5 kısım UR 1850 ile 60 oC’de yaklaşık 20 dakika.
UR 1880 : Cilalı rugan tipi deriler için sert malzeme.
UR 1850 : Rugan tipi deriler için kurutmayı hızlandırıcı.
DS 5657 : Üretanlar için özel organik çözücü.
CA 3000 : Sulu veya solventli sistemlerde kullanılabilen konsantre metal kompleks boya solüsyonu.

K.J. QUINN- MELİO PROMUL 55: Sulu poliüretan emülsiyonu, pH değeri 5.0-6.0, kuru madde oranı yaklaşık % 27. Yüksek esnekliğe sahip olan PROMUL 55’in örtme özelliği gayet iyidir. Filmi sudan çok az etkilenir, diğer poliüretanlara nazaran bağlanması da oldukça yüksektir. Deriye kazandırdığı tuşe ve yumuşaklık kalıcıdır, yumuşak bitecek derilerin finisajında kullanılabilir. Filmin yapışkanlığı çok fazladır. Genelde bir miktar penetratör ile kullanılması tavsiye edilir.
K.J. QUINN- MELİO PROMUL 64: Anyonik, alifatik poliüretan dispersiyonu, pH değeri yaklaşık 6.0, kuru madde oranı yaklaşık % 30. Fiziksel haslıkları çok yüksek olan bu binder Rugan derilerin astar katı için geliştirilmiştir. Bunun yanında diğer binderlerle beraber yarma ve zımparalı derilerin finisajında da kullanılır. Mobilyalık, elbiselik ve ayakkabılık deri finisajlarında kısmen kullanıldığında filmin fiziksel özelliklerini arttırmaya yarar. –20 oC’ye kadar gayet esnek olup çok iyi örtme özelliğine sahiptir. Bağlanması ve sürtünme haslığı gayet iyi olup rugan derilerin finisajında aseton testine dayanıklılıkta büyük yardımcı olur.
K.J. QUINN- MELİO PROMUL 65: Anyonik, alifatik poliüretan dispersiyonu, pH değeri yaklaşık 7.0-9.0, kuru madde oranı yaklaşık % 32. Organik çözücü madde ihtiva etmez, elastik, kuru ve berrak bir film yapar. Bağlanması çok iyi olup, soğuğa ve eskimeye karşı dayanıklılığı çok iyidir. Örtücü fakat tabaka yapmayan bir binder olup çok yüksek ışık haslığına sahip olması dolayısıyla beyaz deri finisajında başarı ile kullanılır. Kaliteli ve haslıkları yüksek deri finisajı için başarı ile uygulanır ve genelde tek kullanılmaz.

EE 8044 : Düzenleyici (Leveller), penetratör. RE 2930 : Akrilik emülsiyon, pH 6-7, konsantrasyon % 38. Yumuşak, içeriye nüfuz eden, doldurucu özelliği yüksek, kırılmaları düzeltici gücü olan binder. PC 9000 : Yüksek pigment, düşük kazein konsantrasyonlu, su bazlı pigment dispersiyonları. AA 4601 : Sulu sistemler için silika kompleksi bazlı mikronize dağıtıcı, pH 9.5-10.
AA 4300 : Vaks emülsiyonu, pH 8.0-8.5, kuru madde oranı % 10. İpeksi tutum, ana zemin formüllerinde doldurucu etki, sıcak basınç altında rahat çalışma imkanı. Emişin düzgün olmasını ve sırçadaki hataların azalmasına yardımcı olur. Herhangi bir finisaj formülünde, ana zemin, ara kat olarak ve perdahlı finisajlar ile termoplastik finisajlarda da uygulanır.
UR 1755 : Akrilik-Üretan polimer emülsiyon. Yarı şeffaf, örtücü, doldurucu ve iyi bağlanma özelliğine sahip, yeterli ışık haslığına sahiptir.
XLAB 03941 : Çok parlak üst kat olarak uygulanan üretan emülsiyon. Tamamıyla su bazlı sistemlerde çok parlak finisaj için kullanılır. FX 0570 ile beraber kullanıldığında su geçirmezlik özelliği ve sürtünme haslığı kazanır. Formaldehit ile birlikte alışıla gelmiş metotla tatbik edilebilir.
EE 8060 : Penetratör, finisajın penetrasyon kabiliyetini arttırır. Özellikle ful sırçalı derilerde ana kat solüsyonu için uygundur. Presten sonra anilin solüsyonunun içine ilave edilebilir.
FX 0570 : Çapraz bağlayıcı malzeme; doğru uygulandığında, tamamıyla sulu finisajlarda, finisajın deriye bağlanmasını ve fiziksel özelliklerini iyileştirir. Finisaj filminin sertleşmesine, yırtılmasına, sararmasına neden olmamak için kullanılacak miktar deneme ile saptanmalıdır. Kuru polimer oranına göre deneme miktarları 0,3 ile 1.0 arasında tutulmalı ve tartımlar çok hassas yapılmalıdır. Önceden tartılmış FX 0570 hazırlanan solüsyona karıştırılarak azar azar katılır ve karıştırma 5-10 dakika sürdürülür. FX 0570 kullanılmadan önce gerekiyorsa solüsyonun pH’ı 9.0-9.5 düzeyine ayarlanır. Çapraz bağlama özelliği 24 saat içinde kaybolacağından karışımlar günlük hazırlanıp kullanılmalıdır.
CA 3000 : Sulu veya solventli sistemlerde kullanılabilen konsantre metal kompleks boya solüsyonu.
PC 9202 : Karbon siyahı (CI BLACK 7), su bazlı pigment dispersiyonu, %19 pigment konsantrasyonu, pH 9.5 ve düşük kazein oranı içerir. Siyah finisajlar ile karartma ve koyulaştırma işlemlerinde kullanılır.
LA 6020 : Suyla seyreltilebilen nitro lak emülsiyonu. Katı madde oranı % 20, pH değeri 6-7, özgül ağırlığı 0.985 ve elektrolitlere dayanımı mükemmel. Film özellikleri çok parlak, yüksek sürtünme haslığı ve prese dayanıklılık, likit boyalarla kolay bağdaşır.
LA 6113 : Mat nitro lak emülsiyonu, su ile karıştırılabilir. Katı madde oranı % 13, pH değeri 7, özgül ağırlığı 0.974. Tabii görünümlü ve tutumlu parlak olmayan renksiz lak emülsiyonu. Finisajların son katlarının matlaştırılmasında kullanılabilir.
TA 0240 : Boyaların iyi disperge olmasını sağlayan ve homojen penetrasyona imkan veren boyama yardımcı malzemesi.

Sırça kesitine işleyen emprenye dolgu veya polisaj dolgu üzerine apre olarak poliamid kullanılarak iyi bağlanmış, esnek,  bükülmeye dayanıklı ve sürtünmeye dayanıklı finisaj elde edilir. Deriye uygulanan ön işlemlere bağlı olarak orta-yüksek parlaklık elde edilir. Nitroselüloz mat lak ile karışım halinde kullanılırsa finisaj yapılmamış deri görünümü elde edilir. Poliamid apre boya çıkması yapmaz ve boyanmış derinin ışık haslığı renksiz poliamid apre uygulanarak arttırılabilir.

BASF- Corial Dressing PA : Poliamid bazlı apre sistemi. Boyanmış derilerin ışık haslıklarını arttırır, yumuşatıcıların ve boyaların migrasyonunu önler. Serbest aminlere karşı dayanıklıdır. Son apre (LAK) maddesi olarak şimdiye kadar ulaşılmayan haslıklar kazandırır.
BASF- Corial Verdünner PA : Poliamid laklar için spesiyal tiner, diğer Corial Verdünner markaları ile değiştirilemez.


YAĞ  FİNİSAJLARI

Sarraciyelik ve ayakkabılık “yağlı deriler” olarak tabir edilen (Pull-Up, Crazy Horse ve Timberland gibi) derilerin efekt görünümlerinin iyi olması için güçlü bitkisel ve sentetik retenaj yapılmış olması gerekir. Bitkisel - sentetik debagat veya bitkisel - sentetik retenaj gören kromlu derilerde dış yüzeyler anyonik yağlarla çoğu kez yetersiz yağlanır. Yetersiz yağlanmaktan dolayı kuru kalan ve çatlayan bu dış yüzeylerde, katyonik yüzey yağlama yapılarak elastikiyet ve yumuşaklık sağlanır. Bitkisel - sentetik retenaj gören kromlu derilerin son yağlama banyolarında ilave yağlama maddesi olarak katyonik yağ kullanılması uygundur. Katyonik yağ, anyonik yağların etkilerini tamamlamakta ve bu nedenle de genellikle anyonik yağlardan sonra ilave edilmektedir. Finisaja hazır cildli anilin veya zımparalı derilerde de finisaj tabakasının deriye göçünü önlemek amacıyla tabanca veya kadife ile ilk katta katyonik yağ tatbik edilir.

Crazy Horse yağı; yüzü 400 numara zımpara ile hafifçe alınmış temiz nubuk derilere varsa GE MA TA ile kalın bir geçiş, yoksa 1:1 tinerle inceltilmiş yağdan 1 veya daha güçlü efekt için 2 el kadife veya pistole ile tatbik edilir. Geceden dinlenmeye bırakılır; kuruyup çektikten sonra çok hafif sıcak pres (kiss-plate) yapılır. Crazy Horse yağı istenirse cildli vidala üstüne de aynı şekilde tatbik olunabilir. Elde edilen Pull-Up deri daha kuru ve daha mumlu tuşelidir. Kararma mükemmel olup, preslendiğinde yarı parlak bir görünüm verir. Nubuk üzerine 1:1 ve 1:2 tinerle inceltilerek pistole ile tatbik edilirse yağlı nubuk efekti elde edilir.

Pull-Up yağları da yağlı görünümlü deri eldesin de kullanılan bir finisaj maddesidir. Derilere yağlı, yumuşak ve kaygan tutum verir. Üstüne sealer-coat (örtücü-kapatıcı kat) veya normal bir finisaj yapılabildiği gibi, tek başına kullanıldığında natürel yağlı deri elde edilir. Tatbik edildikten sonra bir gece bekletilip ertesi gün 100 oC’ de preslenerek aşırı yağlılık önlenir. Deri hafifçe açıldığında hoş ve istenilen bir beyazlama belirir.

Rustic ( Efekt ) Yağ; natürel veya nebati tanenlenmiş giysilik, sarraciyelik, ayakkabılık derilerde efektli anilin, açık ve koyu renk (antik) efektli deri eldesinde kullanılır. Direkt olarak pistole etmek suretiyle veya kadife ile tatbik edilerek kullanılır, preslenir ve kuru dolap yapılır. İstenilen efekt elde edildikten sonra boya katılmadan binder ve su ile finisaj yapılarak cila katı atılır, soğuk hafif pres yapılır.

 

 

PİELCOLOR  AT  0304 : Yüksek konsantrasyonlu yağlı polimerlerin karışımı. Yüksek sıcaklıklarda (100 oC) pres yapıldığında yağlı pull-up finisajlarda önemli bir koyulaşma ve dikkate değer bir yağlı tuşe gösterir. Yüksek sıcaklıktaki kurutmalarda penetrasyon kapasitesi artar. Etil glikol ve su ile karıştırılabilir.
PİELCOLOR  AT  0347 : Orta ve düşük erime dereceli (45-50 oC) sert vaks. Isıyla deriye nüfuz ederek dolgunluğu geliştirip emprenyeli doğal görünüm, çift efekt ve vaksımsı tuşe verir. Vaks finisajının tipik özelliği olan buruşmada koyulaşma, sürtünmede parlaklık ve hafiflik verir.
PİELCOLOR  UK  1446 : Katyonik üretan emülsiyon; katı madde % 15, özgül ağırlık 1.034 ve pH 4-5. Filmi çok şeffaf, renksiz, yumuşak, çok esnek, orta gerginlikte ve yapışkan. Parlak bir finisaj görüntüsü verir. Çok iyi bağlanır, yardımcı bağlayıcı veya katyonik zemin binderi olarak kullanılır.
PİELCOLOR  LP  4247 : Sentetik protein binder, katı madde % 16.5, pH 9.0-9.5, özgül ağırlık 1.040.
PİELCOLOR  AA  4322 : Vaks emülsiyonu, katı madde % 12, pH 9, özgül ağırlık 1.005-1.015.
PİELCOLOR  RE  2350 : Akrilik polimer emülsiyon. Katı madde % 35, pH 7.5-8.5, özgül ağırlık 1.046. Filmi şeffaf, orta sertlikte, esnek ve elastik, hafifçe yapışkan. Yüksek kuru ve ıslak sürtünme haslığı sağlar. Anilin finisajlarda ana bağlayıcı olarak tavsiye edilir. Stabilitesi solventlere iyi, elektrolitlere zayıftır.
PİELCOLOR  RE  2912 : Akrilik polimer emülsiyon. Katı madde % 11, pH 10, özgül ağırlık 0.945. Filmi şeffaf, sarımsı, orta sertlikte, esnek ve elastik, sıkı macunsu. Çok iyi penetrasyon ve yapışma kapasitesi nedeniyle derinin boş kısımlarını doldurur.
PİELCOLOR  UR  1441 : Üretan emülsiyon, katı madde % 15, pH 4.5, özgül ağırlık 1.030. Filmi; şeffaf, renksiz, orta sert, esnek, orta gerilebilir ve yapışkandır. Yüksek bağlanma gücü, kuvvetli mukavemet özelliği ve ısı ile düşük yumuşama özelliği gösterir.
PİELCOLOR  LA  6194 : Su ile inceltilebilir nitro lak çözeltisi, katı madde % 6.5, pH 4.5, özgül ağırlık 0.925. Orta parlak, vaksımsı tutumlu, ısıya yüksek dayanımlı bir üst kat malzemesidir.
PİELCOLOR  AT  7615 : Su ile seyreltilebilir tuşe malzemesi. Yoğunluğu 0.950, ph 11 ve atı madde % 6. İpeksi ve kaygan tuşe, lak emülsiyonunda 5 g/L kullanılabilir.


DERİ ÖRTÜ BOYALARI (PİGMENT DİSPERSİYONLARI)

Pigmentler, renkleri nedeniyle önem taşıyan ve bu nedenle çoğunluk yüzey örtme işlemlerinde kullanılan, suda, organik çözücülerde ve yağlarda çözünmeyen anorganik veya organik; doğal veya sentetik toz halinde kristalin maddelerdir. Finisaj esnasında pigmentler toz halinde kullanılmazlar. Genelde su bazlı pigment dispersiyonları halinde veya solventli ortamda reçinelerle beraber disperse edilip kullanılırlar. Dispersiyondan amaç pigmentin bir bağlayıcı (binder) veya dispergatör (dağıtıcı) vasıtası ile bir ortamda dağıtılarak akıcı, kolay tatbik edilebilen, kolayca diğer dispersiyonlarla karıştırılabilen, agregat yapmayan, likit ve stabil bir boya pastası elde etmektir. Disperse olmuş tanelerin tekrardan yan yana gelerek daha büyük taneler meydana getirip, yumuşak bir çökelti oluşturması haline flokülasyon denir. Eğer disperse edilmiş taneler bir araya gelerek sert ve kolayca disperse edilemeyen bir çökme meydana getiriyorlarsa bu olaya sedimantasyon (çökme) denir. Bazen iki veya daha fazla pigment kullanılarak boyama yapıldığında değişik yoğunluktaki pigmentlerin bir kısmı hafifçe çökerken bir kısmı yüzeyde kalır. Bu oluşum gerek finisaj esnasında gerekse kuruduktan sonra arzu edilmeyen değişik tonların oluşmasına neden olur. Böyle durumlar özellikle siyah pigmentin ağır inorganik pigmentlerle karıştırılması esnasında çok fazla özgül ağırlık farkları meydana gelmesinden oluşur. Bu olayı önlemek için hem ortamı aşırı sulandırmamak, aksine viskoziteyi arttırmak, hem de ortama pigmentlerin birbirlerine daha iyi bağlanmalarını sağlamak için binder ve yüzey aktif madde ilavesi gerekebilir. Piyasada bulunan pigment ürünleri; pigmentler, bağlayıcılar, yumuşatıcılar, dispergatörler, stabilizatörler ve çözücülerden meydana gelir. Pigmentlerin yoğunlukları karışımda bulunana diğer maddelerinkinden fazla olduğu için zamanla karışım homojenliği bozulur, tabaka ayrılması başlar. Değişik parti finisajlarda farklı örtücülük ve renk tonu meydana gelmemesi için, pigmentler bulundukları orijinal kaplarda iyice karıştırıldıktan sonra ihtiyaç duyulan miktar kadar alınmalıdır. Pigmentler, ışıktan ve atmosferik etkilerden özellikle oksijenden zarar görmemek, sürüldüğü yüzeye bağlayıcılar yardımı ile iyi örtme gücü sağlamak, bütün deri yüzeyinde homojen renk tonu meydana getirerek düzgün olmayan dolap boyamalarını homojenleştirmek, pigmentin raf ömrünün uzun olması için binderlerle reaksiyon vermemeli, kimyasal bakımdan etkin olmamalı ve zehirli olmamak gibi özelliklere sahip olmalıdır. Pigmentler bağlayıcı maddelerle deri yüzeyine uygulandıklarında örtücü renkli bir tabaka oluştururlar; suda ve organik çözücülerde çözünmedikleri için deriye diğer finisaj katlarına geçmezler. Pigmentlerin ışık haslıkları dolap boyalarından yüksektir ve bu özellik beyaz hariç çok az dolap boyası kullanılan açık renklerde ışık haslığı yönünden önemlidir. Bir pigmentin ışık haslığı, o pigmentin ışık etkisine dayanıklılığı ve güneş ışığı karşısındaki davranışıdır ve pigmentlerin bağlayıcı içindeki konsantrasyonuna bağlıdır. Genelde anorganik pigmentler organik pigmentlerden daha hastırlar. Deri sanayiinde genellikle ful tonlarda 5 ışık haslığı yeterlidir; pastel renklerde 4 ışık haslığı değeri istenir. Pigmentler örtücü boyama için kullanılırlar ve bir pigmentin binder eşliğinde sürüldüğü yüzeyin rengini altını göstermeyecek şekilde kapatması, pigmentin örtme gücü olarak tanımlanır ve pigmentin konsantrasyonuna bağlıdır. Boyanın örtme gücünü, büyük ölçüde film oluşturucu ve bağlayıcıların kırılma indisi ile pigmentin kırılma indisi arasındaki fark belirler, farkın büyük oluşu örtme gücünün fazlalığını gösterir. Örneğin çinko oksit 2.00 ve titan dioksit 2.70’lik bir kırılma indisine sahiptirler. Bağlayıcılar ve reçinelerin (alkid, üre-formaldehit, fenolikler, melamin) büyük çoğunluğu ise 1.47-1.52 arasında değişen kırılma indislerine sahiptirler. Bundan dolayı titan dioksit, örtme gücü bakımından en etkili pigmenttir. Kırılma indisi yüksek olan anorganik pigmentlerin tanecik boyutları büyük olduğundan ışık ışınlarını yansıtırlar ve daha örtücü boyama yaparlar,  buna karşılık organik pigmentlerin tanecikleri ufaktır ve canlı, güzel renklerde trasparan veya yarı trasparandırlar, daha az örtücüdürler. Pigmentlerin ötme gücü ayrıca güneş ışınlarının örtme yüzeyine ve tabana olan zararlı etkilerini minimuma indirme bakımından da önemlidir. İdeal bir pigment kimyasal bakımdan inert olup çözünür tuzlar içermemeli, kolay disperse olabilme, kullanıldığı ortamlarda çözünmez ve normal sıcaklıklardan etkilenmez olmalıdır. Pigmentlerin solventlerde çözünmez olması istenir çünkü aksi takdirde, boyadan sonra apre için uygulanan lak ve tiner karışımı pigmenti çözer ve yüzeye çıkmasına neden olur. Bu olay en çok kırmızı renklerde olduğu için kanama (Bleeding) adı verilir, pratikte boya kusması (migrasyon) olarak adlandırılır. İnorganik pigmentler, organik pigmentlere nazaran solvent plastifiyanlar da çözünmezler ve migrasyon yapmazlar. Bir pigmentin boya kusması (migrasyon) testi için; kontrol edilecek pigment bir bağlayıcı vasıtası ile yüzeye tatbik edilir ve üzerine beyaz selülozik boya püskürtülerek tamamen beyazla kaplanır. 50 oC’de kurutulur. Eğer yüzey yavaşça renklenmeye başlarsa pigment kusmaktadır. Pratikte bunun örnekleri deride boya kusması,ele boya çıkması, yaş ve kuru sürtünme haslığının düşüşü şeklindedir. Bir pigmentin titan veya çinko oksit gibi beyaz bir pigmenti renklendirme gücüne o pigmentin renk verimi, boyama gücü veya renk şiddeti denir. Organik pigmentler inorganik pigmentlerden 2-5 kere daha güçlü renk vericidirler, renk verimleri yüksektir. Alkali maddelerin finisajı bozmamaları gerekir. Bu yüzden pigment seçiminde, alkali haslıklarının mümkün olduğunca yüksek olmasın dikkat edilmelidir.

 Sentetik inorganik pigmentler; deri sanayiinde üniform yapıda oluşları, yabancı madde kapsamamaları ve taneciklerinin eşit ve küçük oluşu gibi fiziksel özelliklerinden ötürü sıkça kullanılırlar. Pastel tonlarda mükemmel finisaj verirler. Boya kusmasına sebep olmadıklarından solventli ve renkli nitroselüloz laklarında kullanılırlar. Organik pigmentler genellikle suda, yağlarda ve solventlerde çözündüklerinden lak (lake) haline getirilerek çözünmeleri önlenir. Berrak-şeffaf sarı, oranj, mavi, kırmızı ve yeşil tonları vardır. Özellikle haslıkları yüksek parlak ve canlı renkler veren ftalosiyanin kompleksleri kullanılır. Organik pigmentler, anorganik pigmentlere nazaran derinin tabii görünümünü daha iyi muhafaza etmelerine rağmen en büyük dezavantajı çok küçük taneli olmaları nedeniyle zamanla diğer finisaj katlarına geçerek boyamalarıdır.
Pigmentler aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:

ANORGANİK ORGANİK
Beyaz Renkliler
Katkı (Dolgu) Siyah.
Renkliler, Siyah, Metalik-Bronz, Flüoresan, Sedef.

Beyaz pigmentler: Beyaz pigmentlerin tümü titan, çinkolu anorganik bileşiklerdir. Titan dioksit 2.76 gibi yüksek bir kırılma indisine sahip, örtücü bir pigmenttir. Krem rengin çalan anatas ve mavimsi rutil tipi vardır. Daha dengeli olan rutil tipi daha az tebeşirleşme eğilimi gösterir, daha yüksek örtme gücüne sahiptir ve daha az sararma eğilimi gösterir.  Çinko oksit temiz beyaz pigmenttir, sararma yapmaz, örtü katında nadiren kullanılır. Titan beyazı taban üzerine koruyucu beyaz kat olarak uygulanır.
Katkı maddesi pigmentlerin, parlaklık, süspansiyonun çökmesini önleme ve viskozitenin kontrolü gibi çeşitli fonksiyonları vardır. Katkı (Dolgu) pigmentlerinin kırılma indisleri düşüktür. Katkı ve dolgu maddesi olarak birçok inert madde pigmentlerin bileşiminde kullanılırlar. Bu maddeler daha iyi film oluşturma, örtme gücünü arttırma, düzgün bir yüzey temini ve hava etkilerine karşı dayanıklılığı arttırma gibi özelliklere sahiptirler. Talk, silika, jips, barit gibi maddeler bu amaçla kullanılır.
Sarı pigmentler: Demir oksit sarısı (Karamel-Ochre) Rengi kirli sarıdan turuncumsu sarıya kadar değişiklik gösterir. Asit, alkali ve solvente dayanıklıdır. Toksik değildir.
Krom sarı (Chrome yellow) Yumurta-Kanarya sarısı tonunda çok temiz sarı örtücü pigmenttir. Yeşilimsi limon sarıdan, portakal rengine kadar çeşitli tipleri mevcuttur. Bu pigment örtücü, parlak, canlı ve saf renkler verir, solventlere dayanıklıdır. Alkali haslığı kötüdür ve krom esaslı boyalar sindirim sistemine girdiği zaman zararlı etki gösterdiklerinden diğer toksik boyalar gibi çocuk ayakkabılarında kullanılmazlar.


Kırmızı pigmentler: Demir oksit kırmızısı; koyu mavimsi kızıl renklerden sarımsı pas rengine (oksit sarı) kadar çeşitli renklerde olabilir. Çok stabil, sert ve zararsız bir pigmenttir. Işık, ısı ve kimyasal maddelere karşı dayanımı çok iyidir. Parlak kahverengilerin büyük kısmı bu pigmentten yapılır. Anilin boyalarla canlandırılarak moda renklerde uygulanır.
Molibdat oranj; narçiçeğinden turuncuya kadar değişen renklerde bulunur. Toksiktir, genelde kırmızı organik pigmentlerin örtücülüğünü artırmak için kırmızı tonlarda kullanılır.
Kadmiyum sülfür(Cadmıum Red); parlak yeşilimsi sarı veya parlak kırmızı renk verir.


Yeşil pigmentler: Yeşil pigmentler doğal maddelerden veya kimyasal yollardan direkt elde edilebilirler veya sarı ve mavi pigmentlerin karıştırılmaları ile oluşturulurlar. En tanınmış olanı ftalosiyanin yeşilidir, örtücülüğü azdır, yüksek boyama gücüne sahiptir. Krom oksit mat ve opak olmayan bir görünüme sahiptir. Işık, ısı, asit ve alkali haslığı çok iyidir. Solventlerde çözülmeyen örtücü yeşil pigmenttir. Guignet yeşili (Zümrüt yeşili) hidratlı krom oksit olup alkalilere ve dış etkilere dayanıklı çok stabil bir pigmenttir.


Mavi pigmentler: Ftalosiyanin mavisi, özellikle nitroselüloz laklarında, düşük konsantrasyonlarda, organik pigment olarak kullanılabilir ve alkalilere, asitlere ve renk değişimlerine ileri derecede dayanıklıdır. Organik çözücülerde kristalleşmez ve boya içinde topaklanmaz. Hem yeşil hem de mavi renkleri yüksek boyama gücüne sahiptir. Organik pigmentlerin gücünü arttırmada kullanılır. Beyaz ile gök mavi tonları verir. Ultra marin mavisi, sodyum alüminyum silikat ve sülfürden oluşan kompleks yapıya sahip sentetik bir pigmenttir. Ultra marin yani çivit düşük örtme gücüne sahiptir.


Siyah pigmentler: Demir oksit siyahı alkali ve asitlere dayanıklı, ışık haslığı yüksek olan örtücü bir pigmenttir. Kahve rengi yapımında kırmızı ve oranj renklere karıştırılarak kullanılır. En çok kullanılan siyah pigment karbon siyahtır ve çeşitli renk tonlarında olan tipleri vardır. Siyah karbon (Carbon Black) ve is karası (Lamb Black) siyah pigment olarak kullanılır.
Örtü boyalarının en önemli gurubu, su ile seyreltilebilen pigmentlerdir. Su ile seyreltilebilen pigmentler, kazein veya koruyucu kolloid ilavesiyle disperse edilir. Bu pigmentler nitroselüloz emülsiyonları ile veya polimerizat dispersiyonlarla karışım haline getirilebilir. Pigmentlere kazein katılarak hazırlanan, kazein boyaları, perdah ve ütü finisajında kullanılır. Protein ve polimerizat bağlayıcılara karşı dayanıklıdır, su ile seyreltilen dolgu katında kullanılabilir. Zımparalanmış deri finisajındaki artış ve bu alandaki gelişmeler neticesinde kazeinsiz örtü boyası kullanımı gerekliliği doğmuştur. Bu gelişmede etkili olan faktörler; zımparalanmış deri yüzeyi daha emicidir, zımparalama sonucunda meydana gelen lifli yapı, sıvının lif örgüsünün derinliklerine işlemesine imkan vermektedir. Dolgu katında kullanılan zayıf asidik ve nötral polimerizatla kazeinin çökmemesi için zayıf alkali yapılmaktadır, alkali kazein çözeltisi zımparalanmış sırça tabakasını şişirerek lif yapısının gerilmesine neden olmaktadır. Bu gerilme dolgu filmi ile fikse edilerek kaba bir sırça görünümü ve sırça boşluğu meydana getirmektedir. Kazeinsiz nötral pigment kullanılarak bu mahzurlar giderilmektedir. Bu boya karışımlarında dispersiyon değişik yapıdaki kimyasal maddelerle sağlanmaktadır. Kazeinsiz veya az kazeinli boyalar; protein binderlerle perdah finisajında, termoplastik binderlerle ütü finisajında, polimerizat veya poliüretan dispersiyonları ile dolgu katında ve kombine finisaj metotlarında kullanılmaktadır.

BASF- Lepton Boyaları; çok ince partiküllü, sulu pigment preparatları, az miktarda koruyucu kolloid ihtiva ederler. Kazein ve film teşkil eden binder ihtiva etmezler. Lepton boyaları, yarı şeffaf markalar Lepton Blau, Lepton Rotviolett ve Lepton Briallantrot Konz hariç çok iyi kapama gücüne haiz çok verimli pigment pastalarıdır. Lepton boyaları titiz pigment seçimi sayesinde mükemmel haslıklara sahiptirler ve suda veya solventte çözünen güzelleştirme boyaları içermezler.Lepton boyaları ile yapılan finisajlar; berrak renk tonu, kaygan bir tutum ve zarif bir cild görünümüm gösterirken; yüksek elastikiyet, mükemmel kırılma dayanıklılığı ve yaşlanma haslığına sahiptirler. Pigmentler butadien binder ile de hiçbir komplikasyona yol açmaksızın çok iyi bağdaşır. Leptondeckweiss AB-1: Hafif maviye çalan beyaz pigment. Örtücülüğü ve ışık haslığı mükemmeldir. Çok ince partiküllüdür ve özellikle beyaz finisajlar için tavsiye edilir. Canlı bir renk tonuna sahiptir. Lepton gelb : Canlı sarıdır, örtücülüğü ve ışık haslığı mükemmeldir. Sarı ve pastel renkler için tavsiye edilir. Lepton blau ile yeşil tonlar (Lepton schwarz ile de koyu yeşil tonlar) için beraber kullanılır. Lepton Karamel AB-3 : Sarımsı açık kahverengi, örtücülüğü ve ışık haslığı mükemmeldir. Sarımsı kahverengi tonlar için (Lepton braun AB-2 ile), Bej tonlar için (Leptondeckweiss AB-1 ile), mısır tonları için (Lepton orange ile), Zeytin yeşili tonlar için de (Lepton blau AB-2) ile beraber kullanılır. Lepton Rot : Canlı, nötr kırmızı, örtücülüğü iyidir. Kırmızı olarak tek başına ve pastel renklerde kullanıldığında geniş ölçüde ışığa dayanıklıdır. Lepton Rotviolett : Maviye çalan kırmızı, örtücülüğü yeterli olup ışıkta solmaz. Kahverengi ve bordo tonlar, pastel renkler ve nüanslamalar için. Lepton Braun AB-2 : Kızılımsı kahverengi, örtücülüğü ve ışık haslığı mükemmeldir. Tüm kahverengi nüanslar için ana pigment. Rengi açılır veya koyulaştırılabilir, pastel renkler için uygundur. Lepton Blau AB-2 : Nötr mavi, yarı şeffaftır, ışığa dayanıklıdır. Mavi ve pastel renkler, yeşil tonlar için (Lepton Gelp ile), zeytin yeşili tonlar için (Lepton Karamel ile). Örtücülük, açık mavi tonlarda Lepton Deckweiss ile, lacivert ve koyu lacivert tonlarda Lepton Schwarz AB-2 ilavesi ile daha da arttırılabilir. Lepton Schwarz AB-2 : Nötr, siyah. Örtücülüğü ve ışık haslığı mükemmeldir. Nüanslama siyah olarak çok elverişlidir. Aynı zamanda siyah renk için de çok uygundur. Lepton Schwarz Konz : Nötr, siyah. Örtücülüğü ve ışık haslığı mükemmeldir ve canlı siyah finisajlar verir.
BASF- Lepton Boyaları; hem ütü finisajı hem de perdah finisajı için çok uygundurlar. Lepton Boyaları her çeşit aplikasyon metodu ile deriye tatbik edilebilir. Su ile çok kolay seyreltilebilirler. Her boya alınışından sonra kapların ağzı tekrar iyice kapatılmalıdır, böylece boyaların kurumaları önlenmiş olur. Lepton Boyaları binder ihtiva etmedikleri için kullanımdan önce gerekli binder ve diğer finisaj yardımcı maddeleri ile karıştırılmalıdır. Genel olarak ya önceden su ile seyreltilen boyaya diğer finisaj maddeleri karıştırılarak ilave edilir veyahut ta önceden seyreltilen finisaj yardımcı maddeleri, seyreltilmemiş konsantre boyalara karıştırılarak ilave edilir.
PİELCOLOR PC 9000 Serisi; su bazlı pigment dispersiyonları, yüksek pigment konsantrasyonu ve düşük kazein konsantrasyonu geniş bir uygulama alanına sahiptir ve bir çok finisaj tipi için mükemmel özelliklere sahiptir.

 


PİELCOLOR PC 9400 Serisi; su bazlı pigment dispersiyonları, geniş bir uygulama alanına sahiptir ve bir çok finisaj tipi için mükemmel özelliklere sahiptir. PC 9000 serisine göre konsantrasyonları düşük; renkleri ve özellikleri aynıdır.


PİELCOLOR PC 9500 Serisi; organik baslı mikro dispers pigment dispersiyonlarıdır. Özellikleri; yüksek konsantrasyon, mükemmel zariflik, yüksek ışık ve ısı direnci. Uygulama; anilin efektler veya pigmentli örtücü organik laklar elde etmek için.

 


Tonerler ve lakeler); tonerler dayanıklılıkları ve boyama güçleri nedeni ile doğrudan pigment olarak kullanılabilen çözünmez organik boyarmaddelerdir. Lakeler ise, çoğunlukla sentetik kaynaklı olan organik boyarmaddelerin, anorganik taşıyıcı üzerine çöktürülmeleri ile elde edilir.

Metalik ve bronz pigmentler: Bazı metal veya alaşımların mekanik, kimyasal veya elektrolitik yollarla toz haline getirilerek, özel renkli metalik renkli pigmentler elde edilir. Özellikle dövülme yoluyla elde edilen ve bronz adı verilen, bu tip pigmentler üstün bir örtme gücüne sahiptirler. Beyaz zemin, örtü boya katı üstüne uygulandıklarında açık, siyah zemin üstüne uygulandıklarında koyu tonda verdiklerinden istenilen efekte uygun zemin hazırlanmalıdır. PİELCOLOR- LO 6900 serisi metalik pigmentler; lak finisajlarının metalik efektlerini tamamlamak için tasarlanmış gümüş (LO 6900 Siyah zeminde metalik gri, Beyaz zemin üstünde gümüş), altın(LO 6903 Beyaz zemin üstünde altın), bronz (LO 6905 Siyah ve beyaz zemin üstünde) ve inci (LO 6970 Siyah zeminde metalik gri, koyu gümüş, Beyaz zemin üstünde İnci) renklerinde metalik  pigmentlerdir. PİELCOLOR- LO 6900 serisi metalik pigmentlerin uygulaması için, ester tipi solventlerle 1:1 seyreltilmesi tavsiye edilir. Oluşan nüansın yoğunluğunu devam ettirmek ve antik, karartma vb. elde edebilmek için sonra uygulanan renkli lak uygulamasında CA 3000-3300 tercih edilmelidir. LO 6900 serisi metalik pigmentlerin değişmezleri; katı madde: % 13-15, özgül ağırlık: 0.900, parlama noktası: < 21 oC, kullanılmadan önce karıştırılmaları gerekir.
Ayrıca metalik efekt için; AG 001, AU 0003 veya BR 0005 gibi mineral sentetik pigmentler kullanılabilir. Bunlarda BR 0005: Mineral sentetik pigment, parlak metalik bakır rengi verir. Deri finisajında bakır renkli metalik finisajlar elde etmek için önerilir. Sulu yada solventli sistemlerin her ikisinde de disperge edilebilir ve bir çok finisajda protein, akrilik, üretan, lak, nitroselüloz vb. binderlerle kombine edilebilir. Bundan dolayı bir çok cins bakır taklidi efektler başarı ile elde edilebilir.

PC 9300 Serisi Sedef Pigmentler; sedefli ve metalik efektler için kullanılan sulu pigment dispersiyonlarıdır. LO 6900 serisi pigmentlerden farklı olarak, beyaz temel kat üzerine uygulandıklarında sedef parlaklığı ve yansımalarından oluşan efektler elde edilirken, siyah zemin üzerinde metalik görünümlü örtücü finisajlar verirler. Karakteristikleri; sulu ortamda kullanılan anyonik ve noniyonik diğer ürünlerle bir arada kullanılabilir. Perdahlanabilir, poliş uygulanabilir yada ütü yapılabilir. Çok küçük tanecik boyutlu, özel olarak PC 9380’in  (Siyah Zeminde Metalik Gümüş, Beyaz Zeminde Saf Sedef) istendiği durumlarda, efektin izin verdiği kadar iyi, düz ve süreklilik elde edilir. Yüksek ışık ve ısı haslığına sahiptirler. Düşük örtme gücü ve bun edenle metalik efektler ve renkli nüanslar, uygulandıkları zeminin rengine bağlı olarak değişir. Eğer PC 9310 /13/17/18 kullanılıyorsa bu karakteristikler çok etkin olur. PC 9318, bu ürün çok ilginç efektler ve optik yansımalar oluşturur. PC 9310 (Siyah Zeminde Metalik Acı Yeşil, Beyaz Zeminde Yeşil Sedef), PC 9313 (Siyah Zeminde Metalik Haki, Beyaz Zeminde Sarı Sedef), PC 9317 (Siyah Zeminde Metalik Menekşe, Beyaz Zeminde Viole Sedef), PC 9318 (Siyah Zeminde Metalik Mavi, Beyaz Zeminde Mavi Sedef), PC 9331 (Siyah Zeminde Metalik Orta Gri, Beyaz Zeminde Gri Sedef), PC 9333 (Siyah Zeminde Metalik Platin, Beyaz Zeminde metalik Altın), PC 9335 (Siyah Zeminde Metalik Bronz, Beyaz Zeminde Bronz Sedef), PC 9370 (Siyah Zeminde Metalik Koyu Gri, Beyaz Zeminde Saf Sedef), PC 9380 (Siyah Zeminde Metalik Gri, Beyaz Zeminde Saf Sedef).

UYGULAMA :
a)Formülasyonlar ve uygulama sistemleri standart pigmentlere (PC 9000 Serisi) benzer.
b)Geniş efekt çeşitliliği, kontrast ve güçlü yansıma elde etmek, üzerine bağlı olduğu;
1)Hangi taban rengi üzerine kullanıldığına,
2)CA 3000 – PC 9300 kombinasyonunun, bileşiminin, aynı formülasyonda olmasına,
3)Ayrıca üst kat uygulamalarına veya renkli anilin lak (CA 3000) uygulamasından etkilenir.

Ayrıca sedefli efektler için PL 0070 % 3-4 oranında kullanılabilir.


PC 9330 GÜMÜŞ Efektleri için pigment dispersiyonu. Yüksek performans ve örtme gücü elde etme olanağı kadar, yoğunluğu tamamlamak ve etki gümüş efektleri, taban katından oluşan renge nüfuz etmeden üzerine uygulanabilir. Genel açıklamalar için PC 9300 serisinin açıklamalarına bakılmalıdır.


Örnek Uygulama :
Pigmentlendirilmiş beyaz deri üzerine
PC 9330 150 Fiksasyon
LP 4249 50 LO 6750 100
AA 4601 50 DS 5652 100
SU 300 Pistole ile bir kez uygulanır.
RE 2350 275
RE 2540 175
Pistole ile üç kat uygulanıp ütü yapılır. 
Flüoresans Pigmentler : Işığı yansıtıcı pigmentlerin bir uygulamasıdır. Bu boyalar organik pigmentlerin sentetik reçinelerle işlenmesi ile elde edilmektedir.