SOLVENTLER VE SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ | SOLVER KİMYA - KİMYA ANSİKLOPEDİSİ - İMALAT ANSİKLOPEDİLERİ - KİMYA MAKALELERİ


MAKALELER / SOLVENTLER VE SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

SOLVENTLER VE SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ;

Herhangi bir organik solventin kullanılmasında sağlık için bazı tehlikeler olacağı aşikardır. Bu durum sıvının kazaen koklanması, deriye veya gözlere temas etmesi veya sıvı buharının teneffüs edilmesi neticesi meydana gelir. Gerçekte gaz haline gelebilir uçucu komponentlerin buharlarının yeterince konsantre bir durumda ve yeterli bir zaman için teneffüs edildikleri taktirde zehirleyici olabilecekleri kabul edilir.

İki tip etki beklenebilir; oldukça yüksek konsantrasyonları kısa bir temas neticesi meydana gelen vahim reaksiyonlar ve tekrarlanan, daha uzun süren düşük konsantrasyonların temaslarından ortaya çıkan kronik etkiler.

Ağır zehirlenmeler etkileri bakımından genellikle daha dramatiktirler. Kronik zehirlenmenin etkisi genellikle daha yavaş gelişir ve zamanında fark edilmezse kesin organ hasarına sebebiyet verir. Bununla beraber ağır ve kronik etkiler arasında bir ayrım yapmanın oldukça zor oluşu üzerinde durulmalıdır. Muhtemel öldürücü konsantrasyona ulaşılması komponentin uçuculuğuna bağlıdır. Bununla beraber yerel ısı ve nispi rutubet ortamları yüksek bir buharlaşma hızına sebebiyet verebilir.

Bazı solventlerin zehirli miktarları deri içinden absorbe edilmesine rağmen yerel ve ciddi hasar sıvının ve buharının deri ile teması neticesinde meydana gelir. Bu durum satha yakın yağ tabakalarının alınmasını gerektirebilir. Böylece deri mikroorganizmalar vasıtasıyla bulaşmaya uğrar. Bu durum hayvan yağlarını eriten solventlerin kullanılmasında sık sık görülür.

Bilhassa aromatik hidrokarbonlar, klorlanmış alifatik hidrokarbonlar, esterler, eterler ve ketonlar bu gruba dahil fakat alkoller ve glikoller bu grubun dışındadır. Kabarmalar ve dermanın iltihabı da dahil olmak üzere ciddi hasar bir sonrakine oranla kullanılan maddeler hassasiyet bakımından nispeten değişmesine rağmen meydana gelebilir.

Her tip solventin deri üzerindeki etkisi uygun muhafaza kremleri kullanılmak ve şahsın sağlığına göstereceği yakın alaka ile azaltılabilir. Bazı endüstriyel organik solventlerle alakalı tehlikeleri ilgilendiren rehberlik yöntemlerinin sağlanması lüzumlu görülmüştür.

Plastisizerler ve yüksek kaynama noktalı solventler düşüm buharlaşmaları nedeniyle hariç bırakılmışlardır.
Solventleri zehirleme tehlikeleri ile ilgili bilgilerimiz deney hayvanları üzerinde yapılan incelemelerden kazanılmış olup dikkatlice kontrol edilen atmosferlere insanların maruz bırakıldığı incelemeler her şeye rağmen azdır ve daha fazla malumat endüstride çalıştırılan personelin kontrolü ile elde edilir.

Deney hayvanlarından elde edilen neticelerin değerlendirmeleri dikkatle yapılmalıdır. Çünkü değişik cinslerin tepkileri dikkate alınacak şekilde değişebilir. Yaklaşık bütün işçilerin her gün ters bir reaksiyonla karşılaşmaksızın devamlı maruz kaldıkları havada asılı kimyasalların konsantrasyon limitlerini tayini için denemeler yapılmıştır.

Bireysel hassasiyetin geniş ölçüde değişimi nedeniyle işçilerin küçük bir yüzdesinin bazı madde konsantrasyonlarının limit veya limit altı değerlerinde rahatsız olabilirler. Buhar veya gazın ppm ile ifade edilen 25˚C ve 760 mm Hg de kirlenmiş hava hacmini belirleyen değerleri eşit limit değerleri olarak isimlendirilir.(Daha önceki literatürlerde bu terim max.müsade edilebilir limit konsantrasyon olarak kullanılmasına rağmen) Büyük Britanya tarafından devamlı adapte edilen değerler ACGIH tarafından tespit edilen değerlerdir. Bu değerler emniyetli ve tehlikeli konsantrasyonlar arasında esas çizgiler olarak değil sadece rehber çizgiler olarak kullanılmaktadır.

AROMATİK HİDROKARBONLAR:

Aromatik hidrokarbonlar tekrarlanılan veya uzatılmış deri temasları neticesinde dermatitis’e sebebiyet verebilen tahriş edicilerdir. Bu maddelerin düşük miktarlarının teneffüs edilmesi ciddi ciğer hasarlarına sebebiyet verebilir.Buharları mikoza zarını tahriş edebilir ve teneffüs edilmesi sistemik yaralar meydan getirir.

BENZEN:

Düşük miktarlarda sıvı benzen deri tarafından absorbe edilebilmesine rağmen endüstriyel benzen zehirlenmesi yaklaşık olarak tamamen buharın teneffüs edilmesiyle meydana gelir. Ağır benzen zehirlenmesi maddenin narkotik etkisinden ortaya çıkar. 7500 ppm’den yüksek konsantrasyonlar 30 dakikayı aşan maruz kalma durumları için tehlikelidir.20000 ppm öldürür.

Sistematik yaralar yüksek atmosferik konsantrasyonlara açık olarak maruz kalmak veya benzen buharının düşük konsantrasyonda uzun müddet teneffüs edilmesi kan meydana getiren organlar üzerindeki etkisiyle karakterize edilir ve ciddi anemilere sebebiyet verir. Mümkün olan her yerde benzen bu belirli tehlikesi olmayan solventlerle değiştirilmelidir.

TOLUEN

Yüksek konsantrasyonlarda benzenden daha tehlikeli kabul edilmesine rağmen düşüm konsantrasyonlarına devamlı maruz kalınmasından meydana gelen tehlikeler nispeten düşüktür.

Günlük 200 ppm toluene maruz kalındığı taktirde yorgunluk, zayıflık ve zihni karışıklık; 600 pmm için bulantı, baş dönmesi ve baş ağrısı meydana gelir.100 ppm’e maruz kalındığı taktirde hiçbir etki yapmadığı görülmüştür.

Toluenin deri üzerindeki etkisinin benzene oranla daha ciddi olduğu kabul edilir ve dermatitis uzun süreli deri teması neticesi meydana gelebilir. Toluen diğer alkil benzenler gibi kan yapan organları etkilemez.

ETİL BENZEN

Etil benzenin 2200 ppm değerine devamlı ve uzun bir zaman maruz kalındığı taktirde hiçbir organ hasarının meydana gelmediği rapor edilmiştir. 5000 ppm’lik konsantrasyonu ciddi tahrişlere sebep olur ve sadece çok az toleransı vardır. Etil benzenin endüstriyel kullanılmasında sistemik yaralar görülmemiştir.

KSİLEN

Ksilen’in değişik izomerleri ağır toksik özellikler bakımından değişmesine rağmen benzen veya toluenden daha fazla toksik görünürler. Narkotik olmayan konsantrasyona devamlı maruz kalmanın baş dönmesi ve kusmalara sebep olduğu görülmüştür. Pekçok bakımdan ksilenin etkileri toluene benzer.

Ksilen nedeniyle meydana gelen deri tahrişleri, benzen veya toluenden meydana gelenlerden daha ciddidir. 200 ppm ksilen konsantrasyonuı dikkate alınacak yaralara sebep olur.

STYREN

10000 ppm’den yüksek konsantrasyonları 30 dakikayı geçen maruz kalma durumlarından tehlikelidir. 2000 ppm’e maruz kalındığı an ani ve ciddi göz tahrişleri meydana gelir. 200’den 400 ppm’e kadar styren buharları konsantrasyonlarının gözler ve burun üzerinde geçici tahriş etkisi vardır.

Diğer aromatik hidrokarbonlarda olduğu gibi dermatisis uzun süreli deri temaslarında meydana gelebilir. Styren buharına devamlı maruz kalma baş ağrısı, uykusuzluk ve sarhoşluğa benzer durumlara sebep olur.

CUMENE (İsopropil benzen)

Sıvı cumene toluen, ksilen veya etil benzenden daha süratli bir şekilde deriye absorbe edilir. Buharının 2000 ppm’inin tekrarlanan teneffüsü kuvvetli narkozlanmaya sebebiyet verir. Cumene’nin kan üzerinde hiçbir zararlı etkisi yoktur.

p-TERSİYER BÜTİL TOLUEN
934 ppm p-tersiyer bütil toluen’e 60 dakika için maruz kalmak öldürücü olabilir. 25 ppm’e devamlı ve uzatılmış maruz kalmaların etkisi yoktur. Bununla beraber 50 ppm vasat karaciğer ve ciğer hasarlarına sebep olur. p-Tersiyer bütil toluen merkezi sinir sistemi üzerindeki etkileri bakımından diğer aromatik hidrokarbonlardan daha tesirlidir.

TETRAHİDRONAFTALİN

275 ppm tetraline tekrarlanmış maruz kalmalarda böbrek, ciğer ve karaciğerlerde ciddi hasarlara sebep olur. Diğer aromatik hidrokarbonlar gibi tetralin deri ve gözler için tahriş edicidir ve dermatitik bir etkiye sahiptir.

KLORLU ALİFATİK HİDROKARBONLAR

Bu grup maddelerin toksik özellikleri bilhassa karaciğer ve böbrekler üzerindeki etkileri ve narkotik tesirleri bakımından dikkate alınacak şekilde değişir.

METİLEN DİKLORÜR (DİKLORMETAN)

Bu madde 4 klormarmış metan arasında en az zehirli olanı kabul edilir.Derin narkozlama etkisi 20000 ppm’e 30 dakika maruz kalma neticesi meydana gelir. Baş ağrısı, baş dönmesi ve tahrişler 2000 ppm’de başlar. Diklor metan sadece tekrar edilen temaslarda deri için hafif tahriş edicidir.

KLOROFORM (TRİKLOR METAN)

Kloroformun yüksek konsantrasyonlarına ağır bir şekilde maruz kalmanın en belirgin özelliği merkezi sinir sisteminin zayıflamasıdır. 77 ppm triklor metan konsantrasyonuna tekrarlanılan maruz kalmalarda kusma meydana gelir. 1000 ppm’e 7 dakika maruz kalma neticesinde baygınlık meydana gelir. Kronik etkileme karaciğer hasarına sebep oloabilir. Kloroforma alışkanlık çok sık görülen bir durumdur.

KARBON TETRAKLORÜR (TETRAKLOR METANI)

Bu maddeye maruz kalmak sağlık için önemli bir tehlike teşkil eder. Öldürücü narkotik zehirlenme nadir olmasına rağmen 1000 ppm konsantrasyona tek bir maruz kalış neticesinde ciddi zehirlenme semptomları görülebilir.

Karaciğer üzerindeki etkisi daha kesin olmasına ramen karbon tetraklorürün tesirleri kloroformunkine benzer. Kilo kaybetme, sarılık, siroz, böbrek ve karaciğer bozukluğu, nefrit ve anuria da dahil olmak üzere 50 ppm’e devamlı maruz kalma neticesi meydana gelebilir.

ETİLEN DİKLORÜR (1.2-DİKLOR ETAN)

3000 ppm’e 60 dakika maruz kalmak öldürücüdür. Zehirlenme semptomları geniş ölçüde merkezi sinir sistemi bozulması ve gastro intestinal arızalarla alakalıdır.

Etkileri CCI4 ile mukayese edilen maruz kalmalara kıyasla daha zayıf olmasına rağmen öldürücü olmayan konsantrasyonları böbrek, karaciğer, ve böbrek üstü bezlerinde yaralar meydana getirebilir. Etilen diklorür deri tarafından absorbe edilebilir. Uzatılmış deri temasları ciddi tahrişlere sebep olur.

METİL KLOROFORM (1,1,1, TRİKLOR METAN)

Klorlanmış alifatik hidrokarbon grubunun en az zehirli olanıdır. 900 ppm buhara maruz kalan insanlar geçici hafif tahrişlere uğrarlar. 1700 ppm’in üzerinde sarhoşluk alametleri görülmüştür. 350 ppm’in altındaki konsantrasyonlarda hiçbir fizyolojik etki görülmemiştir. İnsanlar için öldürücü konsantrasyon 50000 ppm’in üzerindedir.

Tekrarlanan maruz kalışlar neticesinde ağır etkiler olmaksızın önemli organ hasarları meydana gelmesi mümkün değildir. Sıvının deri ile tekrarlanılan temasları neticesinde solventlerin tahriş etkisine göre ikinci derecede kalan hafif tahrişler meydana gelir.

ASETİLEN TERAKLORÜR (1,1,2,2, TETRAKLOR ETAN)

Klorlanmış alifatik hidrokarbonların en tehlikeli derecede zehirli olanı olarak kabul edilir. Kuvvetli bir narkotiktir. Çok derin metabolik yaralara sebep olur.

Zehirlenme semptomları sarılık ve kan zehirlenmesini de kapsar. Etkilenen ana organlar: böbrek, karaciğer ve ciğerlerdir. Bir deri tahriş edicidir ve ciddi permatitis’e sebep olabilir. Öldürücü konsantrasyon kısa zaman maruz kalmalar için 3000 ppm olarak hesaplanmıştır.

PENTAKLORETAN

Dikkate değer etkin bir narkotik zehirdir. Gözler ve üst solunum yolları için ciddi bir şekilde tahriş edicidir. Karaciğer üzerinde tetraklor etana benzer özel bir etkisi vardır. Pentaklor etan seyrek bir şekilde kullanılır ve insanlar üzerinde hiçbir etkisi kaydedilmemiştir.

TRİKLOR ETİLEN

Bu madde dikkate değer etkinlikte bir narkotik maddedir.Ciddi bir şekilde ve uzun bir zaman maruz kalınırsa solunum güçlükleri neticesinde ölüm meydana gelir.

Trikloro etilenin böbrek veya karaciğerler üzerinde belli bir kronik etkisinin olduğuna dair çok az delil olmasına rağmen uzun zaman maruz kalındığı taktirde muhtemelen “ventricular arrythmia” nın sebep olduğu ölüm olayları görülür. Tekrar edilen sıvı temasları neticesinde dermatitis görülür. Gönüllü alışkanlıkları rapor edilmiştir.

TETRAKLOR ETİLEN

Kronik etkileri böbrek ve karaciğer hasarlarıyla neticelenmesine rağmen birinci dereceden tehlikesi narkotik etkisi nedeniyledir.

Endüstriyel alifatik klorlanmış hidrokarbonlar arasında en az zehirli olarak kabul edilir. Devamlı ve tekrarlanılan bir şekilde 100 ppm tetraklor etilene maruz kalan insanlarda subjektif semptomlar görülmüştür.


KETONLAR

Bütün olarak ketonların endüstride kullanılmasının tehlikesi büyük değildir. Bir dereceye kadar narkotiktirler. Yüksek konsantrasyonları ciddi tahrişlere neden olması bakımından bu etkisi bir narkozlama öncesi ikazı rolü oynar.

Tekrarlanılan maruz kalmalarda çok görülen semptomlar baş ağrısı, uyuşukluk ve bulantıdır.

ASETON

Endüstriyel organik solventlerin en az tehlikeli olanıdır. Teneffüs edilme tehlikesi yok denilebilecek kadardır. Bu nedenle narkotik etkiler sadece yüksek konsantrasyonlarda görülür. 2000 ppm’e tekrarlanılan maruz kalmalar etkisizdir.

METİL ETİL KETON

100 ppm’de boğazın ve 200 ppm’de gözlerin hafif tahriş olduğu görülmüştür. 300 ppm’in üzerindeki konsantrasyonlar baş ağrısı ve bulantıya sebep olur. Metil etil ketonun endüstride kullanılması nedeniyle hiçbir ciddi organ hasarı ve ciddi narkotik etkiler kaydedilmemiştir.

MESİTYL OKSİT

Hiçbir ciddi etki olmaksızın tolere edilebilecek max. Buhar konsantrasyonu 60 dakika için 1000 ppm’dir. Böbrek ve ciğerlerde yaralara sebep olur. Tahriş edici ikaz özellikleri hariç bırakılmadığı taktirde teneffüs edilmesinden dolayı hiçbir tehlike görülmez.

Tahrişlere neden olan en düşük konsantrasyon 25 ppm’dir. Alışkanlık halindeki veya devamlı deri temasları sıvı mesityl oksitin dermatitis’e sebep olmasına imkan verir.

ISOPHORONE

10 ppm’lik buharı gözleri, burnu ve boğazı tahriş eder. 840 ppm’e 4 saat maruz kalma neticesinde korneal opasiti meydana gelir. Ölüm ya da narkozlanma veya ciğer tahrişi neticesinde meydana gelir.



SİKLOHEKSANON

75 ppm’de gözlerin, burnun ve boğazın tahrişi görülür. 300 ppm’e tekrar maruz kalmalarda hafif karaciğer ve böbrek hasarları görülür. Deri temasının tekrar edilmesi dermatitise neden olabilir.

GLİKOL TÜREVLERİ

ETİLEN GLİKOL MONOMETİL ETER (METİL CELLOSOLVE)


800 ppm’e tekrar maruz kalmalarda solunum yolu ve ciğerlerin tahrişi ve ciddi karaciğer hasarları meydana gelir. Bu madde deri tarafından hemen absorbe edilir ve sistematik zehirlenme de meydana gelir.

Madde prensip olarak karaciğer, beyin ve kan üzerine etki eder. Maddenin yüksek derecede toksik kabul edilmesinde küçük tereddütler vardır.

ETİLEN GLİKOL MONOETİL ETER (ETİL CELLOSOLVE)

Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler bu maddenin tekabul eden metil eterden belirli bir şekilde daha az toksik olduğunu göstermiştir. Endüstriyel kullanmada bazı etkilerin görülmemesi de bu neticeyi kuvvetlendirir.

ETİLEN GLİKOL MONOBÜTİL ETER (BUTYL CELLOSOLVE)

300 ppm ve daha yukarı konsantrasyonlara maruz kalmadan sonra muhtemelen solunum ve göz tahrişleri, narkozlanma ve karaciğer, böbrek hasarları meydana gelebilir. Fazla maruz kalma neticesinde insanlarda görülen anormallik işaretlerinden birincisi ürede hemoglobin ifrazatıyla beraber bozuk bir kan tablosu görülmesidir.

Erythrocytes ve haematuria sebebiyle ölüm daha ziyade ağır bir şekilde maruz kalmalar neticesi görülür. Haemolytic etkisi sebebiyle deri tarafından absorbe edilmesinin yaratacağı tehlikelerde dikkate alınmalıdır.

ALİFATİK ESTERLER

Yüksek konsantrasyonlarda basit alifatik esterlerin hepsinin buharı narkozlamaya sebebiyet verir.
Genel olarak anestezik etki: Metil
METİL FORMAT

Alifatik esterlerin en tehlikelisi kabul edilir. Diğer esterlerin bunlardan daha zayıf narkotik olmasına rağmen yüksek konsantrasyonun uzun zaman teneffüs edilmesi ihtilaç ve komaya sebep olabilir.

Metil format kan toplanması ve su toplanması sebebiyle ciğerleri etkiler. Metil formatın tahriş edici özellikleri mümkün zararlı durumlar için belirli bir ikaz sağlayamaz. 30 dakika için 3500 ppm’e, 180 dakika için 1500 ppm’e maruz kalmanın hiçbir etkisi yoktur.
                                                                                          SOLVER KİMYA